MİNE'DEN
Martinin sıcaklığını öylesine özlemiştim ki beni sımsıkı sardığı kollarında bir ömür kalabilirdim. Kollarını çözdüğünü anladığımda göğüsünden kafamı kaldırdım ona bu son sarılmamız diyecektim ki bakışı tüm sözleri yutmama sebep oldu. Ellerini saçlarımdan içerisinden geçirdi. " niye beni bıraktın mine'm " dedi bu kez ellerini çenemde ve dudaklarımda gezdirdi. Kollarında eriyordum ona hiçbir zaman çocuk sahibi olamayacağımı söylersem ve o gözlerindeki ışık sönerse ne yapardım bilmiyorum.
Bu düşünce boğazımda yumru oluşturmuştu günlerce aylarca bu düşünceyle içim kavrulmuştu zaten derin bir nefes aldım. "martin " dedim tam o sırada cam kırılma sesi duyduk ikimiz birden döndük , Asu'nun tezgaha bardak koyduğunu gördüm ama bardak kırılmıştı ve elini kesmişti.
Sonra sanki bakmaya dayanamıyormuş gibi gözlerini kaçırıp " özür dilerim yanlışlıkla oldu" dedi. Martin yanına giderek elini tutu " önemli değil Asu senin eline bakalım önce " dedi. Martinin bu davranışı içimde acı bir duygu oluşturdu.
Martin'in bana karşı hislerini artık tam olarak bilmiyordum ama bunu ona yapamazdım en çok istediği babalık duygusunu ondan alamazdım. Ama karşımdaki bu görüntü içimi acıtmıştı hem canım yanmış hem de kıskanmıştım.
Asu'nun elini tutan ellere bakamadım içimdeki tarifi imkansız kıskançlık git gide büyüyordu. Martin Asu'nun eline pansuman yaparken yanlarından geçerek salona geldim. Küçük berk yere oturmuş oyun oynuyordu.
Yanına giderek onu izlemeye başladım. Martinle bir fırsatını yakalayıp konuşmalıydım ama beyefendi şuan meşguldü sinirlenmeye başladığımı hissederek kafamdakileri uzaklaştırarak berk'in yanına oturdum. " ne yapıyorsun berkcim" dedim saçlarını okşayarak. Yüzündeki kocaman gülümsemesiyle bana bakıp " oyun oynuyorum mine abla sende benimle oynar mısın " dedi o kadar içten bakıyordu ki kafamı sallayarak onu onayladım.
Ellerini çırparak sevindi ve konuşmaya başladı " şimdi sen benim sevgilimmişsin ve biz seninle sinemaya gidecekmişiz " dedi o kadar heyecanlı anlatıyordu ki gülmeden edemedim. Yanımdaki kıpırdanmayla sağıma döndüm martinde yanıma oturup bana bakmaya başladı. " hep böyle gül ama neye güldüğünü merak ettim doğrusu " dedi. Berk martine bakıp " martin abi sende bizim şoförümüz ol tamamı " dedi." Olalım bakalım ama ne oynuyoruz " dedi. " mine abla benim sevgilim onu almaya gidicez senle " dedi martinin yüzündeki gülümseme kaybolup yerine yalandan çatılmış kaşlar geldi.
" hop hop küçük bey o benim " dedi martinin bu sözleri içimi titretiyordu gitmem daha da zorlaşıyordu. Berk martine kafa tutup " hayır o çok güzel. Benim o" dedi çocukça bir masumlukla martin gülümseyip bana döndü gözlerimin içine bakıp " Evet çok güzel ama küçük adam şu konuda anlaşalım Mine bana ait " dedi. Birlikte bir sürü oyun oynayarak vakit geçirdik.
* * * * *
Martinle yan yana yemek yiyorduk. Berk'le oyun oynarken Asu'da akşam yemeğini hazırlamıştı ve şuan karşımda berke yemek yediriyordu elini sarmıştı çok derin kesmiş olmalıydı neden böyle bir tepki verdiğini anlayamasamda fazla üzerinde durmadım.
Yemekten sonra martinle konuşmalı ve artık hayatından çıkmalıydım bensiz daha mutlu olacaktı bunu bugün bir kere daha anladım berk'le o kadar güzel vakit geçirdik ki ondan çok güzel bir baba olacaktı. Türkiyeden de gitmeliydim yanında başkasını görmeye dayanamazdım bu kadarını yapamazdım.
Martinin sesiyle düşüncelerimden sıyrılarak " efendim " dedim " güzelim iyi misin yemeğinle oynuyorsun hiç bir şey yemedin " dedi. " iyiyim martin " diyerek yemeğimi yemege başladım. Asu'nun " hadi berk beni yoruyorsun" demesiyle bakışlarımı onlara çevirdim. Asu'nun verdiği şeyi yemeyip kafasını çeviriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Tesadüfleri Sever (Tamamlandı)
Romance"Lütfen bırak" demişti .Masmavi gözleri ağlamaklı olduğu için ,daha damı açılmıştı ne "Tamam hadi gel"dedim. küçük ve sımsıcak elini avucumun içine hapis edip parmaklarımla kitledim. lobide yürürken herkesin bize yani ilem'e baktığını gördüm. Sinirl...