Aşk Tesadüfleri Sever (Tamamlandı)

Mine ve Martin 9.Bölüm

MARTİN'DEN

Uçakta kollarımın arasındaki güzelliği sevdim kokusu öyle huzur ve aşktı ki her nefeste tazeleniyordum. " Martin" dedi mine mayışmış bir halde. Saçını okşayıp " Efendim güzelim" dedim. Yüzünü bana çevirdi o yeşil gözleri ışıl ışıl parlıyordu " Bana kızgın mısın "dedi neden diye soracaktım ama aklıma iki gün önceki akşam gelince yüzümü yalandan astım " Hayır artık ben vazgeçtim, yoruldum" dedim.

Öfkeyle kollarımın arasından çıktı " ne demek vazgeçtim ya " dedi umursamaz bir şekilde kollarımı çapraz bir şekilde bağladım. Omzumu silkip " Bekarlığa veda partisi beni çok etkiledi " dedim. Mine öyle öfkelenmişti ki dizlerinin üzerinde koltuğa çıktı.

" Öyle mi martin bey çapkınlığınızdan ödün vermeyeceğiniz için mi vazgeçtiniz yoksa o kızıl saçlı şırfıntı mı değiştirdi fikrini söyle bana " dedi tırnaklarını koltuğun yanlarına batırmış her an üzerime atlayacakmış gibi duruyordu rahat bir şekilde küçük camdan dışarıya doğru baktım " Doğrusunu söylememi istersen ikiside değil, ben o günüde seninle geçirmek istiyorum" dedim.

Yüzüme anlamsız bir şekilde baktı biraz önce hiddetle diktiği sağ kaşı indi koltukta ki tırnaklarını serbest bıraktı " O ne demek şimdi " dedi ona yaklaşıp kıpkırmızı dudaklarına bir öpücük kondurdum " şu demek Hayatım eğer ben seni evlenmeden önceki son gece yalnız bırakırsam seni gördüğümde ya kalp krizinden ben ölürüm yada katil olur hapishaneye girerim sende beni görmeye gelirsin. Sonuç olarak her gece her gün yanında olacağım gibi bekarlığa veda partinde de ben olacağım" dedim.

Mine'nin yüz hatları yumuşadı ellerini yumuşak bir şekilde yüzümde dolaştırdı " sen vazgeçtim derken onu mu kastetmiştin hayatım" dedi sesi öylesine masum ve duru çıkıyordu ki artık rol yapmakta zorlanıyordum " Kızıl saçlı hatunda hatırladığım tek şey o gece senin yanına geldiğim dakikalardır yoksa adının Helen olduğunu falan hatırlamıyorum"dedim. Biraz önceki o eski alev saçan mine tekrar karşımdaydı. Mine derin bir nefes alıp " öyle mi diyorsun " dedi koltuktaki telefonunu aldı şifresini girip açtı " bende mike'la bu resimleri çekildiğimi bilmiyordum madem sen bir itirafta bulundun bende bulunayım dedim " dedi ve keyifle koltuğa oturdu.

Onun elinden hızla telefonu aldım resimlere baktım herif ahtapot gibi sarılmıştı mineye ve resimlerin çoğu böyleydi. Hepsini sildim öfkeyle mineye döndüm. " bu herifi geberticem nasıl sana bu kadar yaklaşır " dedim kıskançlıkla ve öfkeyle. Elini yumuşak bir şekilde yüzümde gezdirdi " sakin olmalısın martin, senden şikâyetçi olmaması için bana bir gece yemeğe çıkmayı teklif etti ama ben kabul etmedim" dedi rahat bir şekilde.

Lanet olsun kıskançlık damarlarımda geziniyordu madridte dönüp o herifi bulacaktım " sağ olsun abim bir türlü halleti "dedi ve ojeli tırnaklarına bakmaya başladı bende mine'nin kulağına eğilip " Herşeyin karşılığını verirsin demi seni nasıl kıskandığı biliyorsun o yüzden zaaflarımla oynuyorsun" dedim. Çatık kaşlarla bana döndü " nasıl hissetiğimi anlaman lazımdı, birazcık empati hayatım" dedi.

Boynunu öptükten sonra karşıya yerine geçti sersem bir şekilde. Ona bakarken mine bacak bacak üstüne atıp göz kırptı. Ben ayağa kalkıp onun bu davetkar haline dayanamayıp yanına gidiyordum ki içeriden İlemle barsın geldiğini gördüm. Hemen yerime oturdum kısık sesle mineye " yaptığın kışkırtıcı hareketlerin cezasını çekeceksin hemde artık dur yalvarırım diyeceksin ama durmayacağım" dedim. Sesim onu etkilemişti ki yerinde rahatsız bir şekilde kıpırdandı ve yutkundu. Barsla İlemde oturunca artık İstanbula inmeye başlamıştık.

* * * * *

Yatağımda uzanmış bir şekilde güzelimi düşünüyordum. İstanbula iniş yaptıktan sonra evlerimize dağılmıştık bu sebepten ötürü mine'mden uzak kalmıştım şu anda ne yaptığını merak ediyordum. Bars ilişkimize çok karşı çıkmasa da hala alışamamıştı ilem olmasa minenin yanına dahi yaklaşamazdım herhalde.