MİNE'DEN
Odama ilemin yardımıyla çıkmıştım. Beni yatağın üzerine oturtduktan sonra aşağıya inmişti. Ne yapmam gerektiğini ve ne yapacağımı bilmiyordum boş bir şekilde kapatılan kapıya bakıyordum bütün yaşam enerjim elimden alınmış gibiydi göz yaşlarım benden bağımsız yanaklarımdan aşağıya süzülüyordu.
Kendimi geriye çekerek yatağa uzandım ve yastığıma sarıldım bütün bunların bir rüya olmasını ve ben uyandığımda son bulmasını istiyordum canım yanıyordu hiç olmadığı kadar çok yanıyordu.
Abim beni affetmeyecekti onu hayal kırıklığına uğratmıştım istediği gibi bir kız kardeş olamamıştım.
Beni evrenden ayırmamıştı şimdiye kadar ama az önce gözlerinde gördüğüm hayal kırıklığı beni mahvetmişti. Hıçkırmaya başladım kendimi durduramıyordum bütün bunlar büyük bir kabustu.
Gücümün son kırıntılarınıda ayağa kalkmaya harcadım. Pencerenin önüne gittim. Martini gördüm giydiği beyaz gömlek kan içindeydi bir şeyler söylüyordu yüzüne vuran ışıkta suratının dağıldığını fark ettim. Cama ellerimi dayadım sanki beni duyabilirmiş gibi seslendim ama beni duymasına imkan yoktu.
Onun o halini görünce camın kenarına adeta yığıldım. Martinle ben imkansızdık önümüzde derin bir uçurum vardı. Aşılması zor bir dağ vardı o da barstı. Birinin bana sıkıca sarılmasıyla kendime geldim.
İlem kollarını bana dolamıştı " her şey geçicek canım" dedi onun omzuna başımı yasladım. "Bars beni hiç bir zaman affetmeyecek " dedim hıçkırıklarımdan ne kadar konuşabilirsem o kadar sesim çıkmıştı. " hayır kuzum sen onun bitanesisin tabiki affedicek " dedi sırtımı okşarken. Beni yatağa doğru taşıdı.
Uzanmamı sağladı." Martin iyi mi " dedim gece lambasını kapatıp " onun için zorlu bir süreç olucak canım barsı ikna etmek zor olucak" ilemin verdiği sakinleştiriciyi içtikten sonra uyuya kalmıştım.
Uyandıgımda hava yeni yeni aydınlanmaya başlamıştı. Başım çatlayacak gibi ağrıyordu. Gözlerimi açmaya çalıştım. Kalkıp duş alsam kendime gelebilirdim. Soğuk su bana iyi gelmişti.
Duşun ardından üstümü değiştirdim telefonumu bulmak için etrafa bakındım ama yoktu heralde akşam aşağıdan almayı unutmuştum Martin kaç kere aramıştır kim bilir kapının kolunu aşağı çektim ama açılmıyordu muhtemelen sıkışmıştı bir kaç kez daha denedikten sonra aslında kapının kitli olduğunu anladım.
"Acıktın mı Mine"dedi Bars inanmıyorum beni odaya kitlemişti "Abi lütfen kapıyı açarmısın"dedim ama Barsın ayak sesleri uzaklaştı ve aşağı inmeye başladı kapıya vurdum."Abi beni dinlemek zorundasın "dedim ama artık beni duyamazdı tekrardan hıçrıkların beni ele geçirmesine izin verdim yavaşça koltuğa doğru yürüdüm aynanın karşısından geçerken kendime baktım. Bebeğimin olmayacağını ögrendiğim zaman ki halime benziyordum göz altlarım mosmor dudaklarım çatlamıştı ve başım ağrıdan zonkluyordu.Koltuğa oturdum bacaklarımı topladım .
Başımı dizime yasladım dün geceden beri yaşananlar beni ne kadar yıpratıysa Martinide o kadar yıpratmıştı emindim burdan giderken hiçte iyi değildi bu zamana kadar aralarından su sızmayan iki dost benim yüzümden birbirlerine girmişlerdi.kaç saat orda öylece duruduğumu bilmiyordum kapının açılıp İlemin elinde tepsiyle yanıma geldiğini fark ettim.Elleriyle ıslak saçlarımı geriye ittirdi."Canım şu üstünü değiştirelim sırtın su gibi olmuş ve saçlarını kurutalım hasta olucaksın "yorgun bir şekilde ona baktım"İlem Abim nerede"dedim İlem elindeki tepsiyi masaya koydu saç kurutma makinasını alıp koltuğun yanındaki prize taktı çalıştırmadan önce"Çalışma odasında tatlım"dedi ayağa kalktım "Benim onunla konuşmam lazım herşeyi açıklamam lazım "İlem beni geri oturturdu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Tesadüfleri Sever (Tamamlandı)
Romance"Lütfen bırak" demişti .Masmavi gözleri ağlamaklı olduğu için ,daha damı açılmıştı ne "Tamam hadi gel"dedim. küçük ve sımsıcak elini avucumun içine hapis edip parmaklarımla kitledim. lobide yürürken herkesin bize yani ilem'e baktığını gördüm. Sinirl...