**********************
Yılbaşının yaklaşmasına haftalar kala Nazlı Amerika'da kullanmadığı maaşını ailesine hediye alarak kullanmayı seçti. Kaçarcasına gittiği için son maaşını doğal olarak çekmek aklına gelmemişti. Hoş zaten o psikolojiyle o parayı kullanası da gelmemişti sonrasında. Babası ve abisi sağ olsun pek de parasız bırakmamışlardı onu. Ancak bugün içindeki şeytanın dürtmesine yenilip o parayı sonuna kadar harcamayı seçti. Bu yüzden de soluğu Kanyon'da aldı. Parasının tamamını çekip maaş kartını görmek istemiyordu. Hemen en alt kattaki ATM'lerin olduğu yere indi. Kendi banka ATM'sinin önüne geldiğinde el çabukluğuyla kartı yerine iteledi ve hemen işlemini yapmaya başladı. Hesabındaki para ekranda gözüktüğünde kaşlarını çatmadan edemedi. Bir yanlışlık olduğunu düşünüp işlemini iptal etti. Ve akabinde de aynı işlemi tekrarladı. Ekranda yine aynı rakamları görünce gözleri bu sefer kocaman açıldı.
Şayet Nazlı rakam körü değilse hesabında tam tamına 10.000 TL vardı! Şaşkınlığını yavaşça bırakırken, bedenini saran kızgınlıkla şakağındaki damar hemen atmaya başladı. Bu ne demekti ki böyle? Ne yapacağını bilemez halde ekrana bakarken, arkasında bir adam işinin acil olduğundan bahsettiğin de sinirle adama dönüp ters bir bakış attı.
"Kulağımın dibine doğru uzanıp öfkeli sesinizi sunmanıza gerek yoktu!" Nazlı öfkeli sesiyle konuşurken işlemini iptal edip hızla kartını almak için o kısacık saniyeyi sinirle beklemeye başladı.
Adam da aynı sinirle "O zaman sizde ekranı yeni görmüş uzaylı muamelesi yapmaya son verin de işleminizi yapıp ve gidin!" dedi sert bir sesle.
Nazlı kartını alırken hemen dönüşünü değiştirip "Buyurun tepe tepe kullanın!" diye adama bağırıp uzun çizmelerinin ince topuklarıyla sinirli sinirli yürümeye başladı.
Ne yapacağını bilemez bir halde bir mağazanın önünde durdu. Şeytan diyordu ki gir içeri harca o paranın hepsini, ancak diğer lider şeytansa; bankaya git çek paranın hepsi git Mazhar'ın yüzüne vur diyordu. Hangi şeytanın daha akıllı olduğunu ölçmeye çalışıyordu. İkisi de çok mantıklı konuşuyordu. Ancak o parayı hak etmiyordu ki? Yani ne demeye hesabına o kadar para yatırılmıştı? Kafası daha da allak bullak olurken, hızla eski çalıştığı yerin muhasebe müdürünü aramaya koyuldu. Kesin yanlışlık vardı.
Telefonda adamla konuşmaya başladığı anda ve öğrendiklerinin sonucu Nazlı kızgın bir boğa oldu. Mazhar özellikle hesaba o kadar paranın aktarılmasını istemişti. Muhasebe müdürü hatta bunu çok iğrenç bir tasvirle dillendirmişti. Nazlı kendini çok çok kötü hissetmişti. Öfkesini kontrol altına alamadığı gibi Kanyon'dan çıktı. Aynı tempoda bir taksi çevirip söylediği bakanın olduğu istikamete doğru ilerlediler. Nazlı o paraları Mazhar'a kesinlikle yetirtecekti!
***
Bir diğer yılbaşı alışverişi yapan kişi de Beren'di. Bu yılbaşını arkadaşlarıyla kutlayacaklarını düşündüğü için alışverişin kesesini biraz zorluyordu. Nişantaşı'nı yılbaşına özel süsledikleri için gezmesi de bir başka güzel oluyordu. Gözüne çarptırdığı bir hediyelik dükkânına girmek için karşıdan karşıya geçerken, midesinde bir hareketlenme hissetti. Yürümesine devam ederken, engel olamadığı bir hapşırığı dışarıya attı. İşte bu çok güzel olmuştu! Yani hasta oluyor oluşu. Azıcık keyfi kaçmış olsa da yine de enerjisini kaybetmeden dükkânın işine girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK MEŞK SAÇMALIKLARI VESAİRE (#3)
General FictionBir masalda olmayan her şey bu hikâyede. Çünkü Aşk Meşk gerçek dünyanın ta kendisi. Duygusallığı göz yaşartan, romantikliği kalp hızlandıran, komedisi çene ağrıtan bu dünyada artık her şey vesaireden ibaret. Şimdi son defa yaslanın arkanıza. Bu...