Bölüm şarkıları; Alpay - Sensizliğimin Şarkısı
Duman - Senden Daha Güzel
***********Yarım saat sonra Nazlı üzerindeki ıslak kıyafetlerden kurtulup ve Mazhar'ın kızması üzerine ılık bir duş aldı. Mazhar onun kıyafetlerini makineye atıp kısa programda yıkadıktan sonra da kurutma makinesine atıp mutfağa geçti. Nazlı için sıcak bir şeyler hazırlamaya koyuldu. Nazlı da o sıra duştan çıkıp Mazhar'ın odasına geçti. Gerçekten de ılık su bedenine çok iyi gelmişti. Mazhar'ı dinlemekle doğru bir şey yaptığını anladı ve bu yüzden de gülümsedi. Üzerinde Mazhar'ın verdiği koltuk altından tutturduğu temiz bir havlu vardı. Elindeki küçük havluyla saçlarını kurularken, etrafını izliyordu. Allah'tan şu kendisini sert sanan salak tip erkeklerden değildi, odası da kendisi gibi ferahlatıcı renklerdeydi. Her yerin siyah olmasına katlanamazdı.
Odanın rengi, beyazın ve grinin hâkimiyetindeydi. Yerdeki halı yumuşak bej rengindeydi. Yatağın örtüsü beyazdı, yastıklarıysa metal rengindeydi. Yatağın ayakucunda bulunan iki adet pofuduk yastık vardı. Yatağın yanlarında komodin yerine üst üste koyulmuş eski tip bavullardan vardı ve onların üzerinde de gece lambası bulunuyordu. Son derece sportif ve ışık bir odaydı. Odanın içinde ekstra bir kapı vardı, Nazlı merakla o tarafa yürürken içinden 'o artık benim sevgilim, bunda bir şey yok,' diye kendisini o kapıyı açma hakkına sahip olduğunu anımsatıyordu. Kapıyı açtığında giyinme odasıyla karşılaşınca yüzünce sevimli bir gülümseme oldu. Mazhar'ın kokusunu yeniden hissetti. Mükemmeldi. Birden odanın kapısı tıkladığında hemen yatağın olduğu tarafa hızla adımlar atmaya başladı.
"Nazlıcığım yatağın üzerine giysi bırakmıştım sana?" diyordu kapının dışında sevgilisi.
Nazlı yatağın üzerine baktığında giysileri gördü. "Demek ki bakmakla görmek arasındaki ince çizgi bu oluyor," diye sessizce söylendi.
"Bir şey mi dedin?"
"Şey gördüm evet onları giyiniyordum," dedi Nazlı hemcecik.
"Tamam aşağıdayım ben," dedikten sonra Mazhar'ın ayak sesleri uzaklaştı.
Nazlı hemen yatağın üzerine bırakılmış uzun kollu trikoyla, eşofmanı eline aldı. Islaklığını havluyla kurulup trikoyu üzerine geçirdi. Ancak eşofmanı giydiğinde çok şapşal göründüğünü gördü. Aklına bir Korkmaz'ın düşeceği şekilde kurnazlık düştüğünde, muzipçe sırıtıp Mazhar'ın giyinme odasına daldı. Kendisine güzel bir tişört buldu. Üzerinde İngilizce 'Evet 70'ler' yazan tişörtü giyindi. Beyaz, esmer rengine her zaman artı bir puan kazandırıyordu ne de olsa. Sonra altı için bir şeyler aradı ama bulamadı. Genelde kış olduğundan eşofman filan vardı. Birden açtığı bir çekmecede Mazhar'ın iç çamaşırlarına rastladığında, nefesini tuttu. O kadar özenle katlanmıştı ki Nazlı ister istemez kendi çamaşır çekmecesini düşündü, çoğu zaman aradığını bulamadığı o çekmece... Resmen ütülendiğine inandığı siyah bir baksırını eline aldı.
"Adamın donu bile marka ya... Tamam benimde aldığım oluyor ama, bunun hepsi marka yahu. Ve çok güzel kokuyorlar? Şaka mı bu ya? Çamaşırsın sen, bu kadar güzel kokman çok saçma!" dedikten sonra aklına düşen o kurnazlığı yapmak için altındaki eşofmanı çıkarttı ve Mazhar'ın baksırını giydi. Biraz huylandı gibi oldu ama sonra içinden 'Mazhar kızım o,' diye kendisine söylendi. Giyinme odasının içinde bulunan aynanın oraya geçip üzerine baktı. Tişört poposunu kapatıyordu sadece. Baksırın da uç kısımları az görünüyordu. Islak saçları yanlarına düşmüştü ve makyajsızdı, artık Mazhar kaderine razı olmak zorundaydı. Aynanın yanında bulunan çeşit çeşit parfümleri görünce kendine engel olamayıp bir tanesini eline alıp şişenin ağzını açtı. Bu daha önce burnuna dolmayan kokuydu. Şişeye baktığında hiç kullanılmadığını gördü, artık kendisi için kullanacağı kesindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK MEŞK SAÇMALIKLARI VESAİRE (#3)
General FictionBir masalda olmayan her şey bu hikâyede. Çünkü Aşk Meşk gerçek dünyanın ta kendisi. Duygusallığı göz yaşartan, romantikliği kalp hızlandıran, komedisi çene ağrıtan bu dünyada artık her şey vesaireden ibaret. Şimdi son defa yaslanın arkanıza. Bu...