|16|

590 27 7
                                    


🛒

Önümde dümdüz ilerleyen ve neredeyse hiçbir zaman boş kalmayan kaldırıma baktım. Yavaş adımlarla yürüyordum, diğer insanların aksine. Kafam karışık olduğundan mı, yoksa az önce olanlardan mı, bilmiyordum. Ağlamak istiyor ve ona hoşlandığımı söylediğim için utancımdan ölmek istiyordum. Ona tokat atmıştım.

İyi olmuştu.

Yarın ne olacaktı? Her şey eskisi gibi mi kalacaktı? Yoksa, yanlış olan gerçekleri düzeltmek için mi çabalayacaktı? Mona ne olacaktı? Noah?

Kendimi Brezilya dizisinde hissediyordum. Yaşadıklarım, hiç böyle şeyler yaşamadığından normallikten uzak geliyordu.

Ruhsuz bir şekilde eve geldiğimde ilk olarak telefonumun çaldığını duydum. Arayan Bay Relize olduğundan hemen açtım.

"Bay Relize?"

"September, beni aramışsın."

"Evet, evet. Yarın akşam yemeğine bize gelir misiniz? Sohbet etmiş oluruz. Sizinle konuşmak istediğimiz şeyler var."

"Yarın akşam... Pekala... Tamam. Yarın akşam görüşürüz."

Telefonumu kapatıp odama gidecekken annem önümde durdu. "Yüzünün ifadesi ne öyle?" Ellerini yanaklarıma koydu ve gözlerime dikkatlice baktı. "Ağlamışsın."

"Hayır, ağlamadım. Sadece sinirlendim." Kaşlarını kaldırdı ve kollarını iyi yana açtı. "Sarılıp anlatmak ister misin?" dediğinde gözlerimi annemden kaçırdım.

"September, seni benim doğurduğumu unutma. Mona'dan daha yakınım ben sana." dediğinde bir adım geriledim.

"Mona da nerden çıktı? O kim ki?" Kaşlarını çattı. Bu tepkime karşılık ılımlı davranmaya karar vermiş olmalı ki sesini yumuşattı. Bir şeyleri sezdiği için şevkatle saçımı okşadı.

"Sorun ne, hayatım?"

"Mona'nın sevgilisinden hoşlanıyorum." dediğimde annem güldü.

"Gel, rahat rahat konuşalım." diyerek beni odama yönlendirdi.

Yatağıma oturduğumuzda benden dürüstçe anlatmamı istedi. Ben de bazı şeyleri kabaca anlattım.

🛒

Gittikçe yaklaşan 14 Şubat ne yapmam gerektiği ile kafamı karıştırıyordu. Mona'yla konuşmadığım halde çiftliğe gitmek ne kadar mantıklıydı bilmiyordum.

Okuldan çıktığımda kapıda beyaz Chevrolet görmeyi beklediğim halde Calum'u görmüştüm.

Calum'la göz göze geldikten sonra telefonuna bir şeyler yazdı. Telefonuma bildirim geldiğinde mesaja baktım.

Konuşmalıyız.

Yavaş yavaş ona doğru ilerlerken, yanımdan hızla bir bedenin geçmesi ile irkildim. Mona benden önce davranarak Calum'a sıkıca sarıldı.

Şaşkınlığımı belirtmemek adına yanlarından transit geçtim ve okulun dışına yürüdüm. Bir anlığına yanına gidip konuşacaktım.

İstemsizce Noah'ı beklemeye başladım. Beni Superman gibi bu can sıkıcı durumdan kurtarması ve imdadıma yetişmesi için umutluydum.

Supermarket //c.hHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin