|30|

493 22 19
                                    



🛒

Bir haftadır, her şey olması gerektiği gibi görünüyor ama hissedilmiyordu.

Noah'la çok zaman geçiriyordum ama Calum'u o kadar çok özlüyordum ki, söylediklerim için pişmanlık duyuyordum. Ayrılık kesinlikle benim için iğrençti. Markette onu ne zaman görsem Mona yanındaydı. Yaptıkları her şeyden haberdardım çünkü Mona, Calum'un göz kırpmasına kadar her detayı anlatıyordu. Calum'un bana kızgın olduğunu biliyordum. Markette ne zaman göz göze gelsek kafasını çeviriyordu. Birkaç kez markette ona günlük hayatla ilgili sorular sorduğumda normal cevaplayıp gidiyordu. Kesinlikle söylediklerim için acı çekmemi istiyordu. Onu deli gibi özlememi, her ne kadar dıştan ben Noah'la, o Mona'yla mutlu görünüp ilişkimizi mahvettiğimi göstermek, istiyordu.

İşin iyi tarafından bakarsak Mona tedaviye başlamış uyuşturucuyu bırakmıştı ve ben bu bir haftalık süreçte Noah'a anlatmam gereken her şeyi anlatmış, yüklerimden kurtulmuştum.

Şimdi ise bovling oynamaya gelmiştik. Marketten dönüşte bir şeyler yapabileceğimize karar vermiş ve buraya gelmiştik işte.

Noah bovling ayakkabılarının bağacıklarını bağlarken Mona, Rachael hakkında birkaç şeyden bahsetiyordu bana. Benim ayakkabılarım yapışkanlı olduğundan koltuğumda oturmuş karışımda ayakkabılarını giyen Calum'a göz atıyordum. Kulağım bir yandan da Mona'daydı.

"...söyledi. Yalan söylediğini düşünüyorum ama bozuntuya vermedim. Açıkcası neden yalan söylediğini de anlamış değilim." Ayağı kalktım ve bovling toplarından en hafifinin deliklerine parmaklarımı geçirdim. "Başlamalıyız sanırım. Neyse sonra devam ederim."

Mona konuşmasını bitirdiğinde ben de, "Başlıyorum..." diye seslendim Calum ve Noah'a doğru. Tam adımlamaya başlayacakken Noah beni durdurdu. "Bekle, bekle. Kazanan takım kaybedenden ne istiyor?Bunu belirleyelim. Oyun sonunda acıyıp ödülü küçültmeyelim." Dediğinde Calum güldü. "Ben kendime ve September'a güveniyorum. Kazanan biz olacağız." Monalisa kahkaha atıp kolunu Noah'ın omzuna koydu. "Ben ve Noah canınızı okuyacağız, ezikler." Calum'la birbirimize bakıp güldüğümüzde ödül hakkında öneride bulundum. "Pekala, kaybeden kazanan için buradan çıkışta yemekleri ısmarlasın." Calum boğazını temizledi ve gözlerini kısa bir süre bende gezdirip Noah'la Mona'yla çevirdi. "Ve içkileri..." Mona ve Noah gülerek birbirine baktılar. Noah omuz silkerken Mona, "Şimdiden ne istediğimi düşünüyorum." dedi.

"Başlıyorum bu sefer." Mırıldandım ve annemin öğrettiği gibi topu attım. Tam ortadan giderek labutların neredeyse hepsini devirdi. Kenardan sadece biri kaldığında gülerek arkamı döndüm. Calum'a göz kırptım. Eğer ikinci atışımda o labutu da devirirsem onunla ellerimizi çarpıştırmanın sakıncası olamazdı. Çünkü ona dokunmak için bahane arıyordum resmen. Bana kötü ve soğuk davranamazdı çünkü aksi halde davrandığında anlaşılacağı gibi bu da garip olurdu.

Diğer hafif topu Mona'nın ilk atışı için ona bıraktım. Orta ağırlıklı topu elime aldım. Makine labutu tam ortaya yerleştirdikten sonra adımlarımı hızlandırıp topu, labuta doğru hızlıca attım. Top labuta çarpıp düştüğünde kahkaha atarak arkamı döndüm. Calum'a doğru hızlıca ilerlerken Calum da gülüyordu. Ellerimizi çakarken Mona, "Büyük şans." diyerek bulaştı. Noah'ın yanına oturduğumda beni hemen göğsüne doğru çekti.

Mona Calum'a öpücük gönderdi ve topu hızlıca labutlara gönderdi. Eğilip topa baktığımda labutların yarısını devirdiğini gördüm. "Böyle devam et Mona." diye tezahürat yaptı Noah. Mona diğer topu attığında top kalan labutların hepsini devirdi. Noah yerinden kalkıp Mona'yla yumruklarını tokuşturdu. Mona Calum'un yanına oturdu ve gülerek ona birkaç şey söyledi. Ardından Calum serseri şekilde gülüp kalın dudaklarını Mona'nın yanağına bastırdı. Karnım kasılırken onlara baktığımı anlamamaları için Noah'a doğru kafamı çevirdim. Noah topu olduğu yerden hızlı şekilde attığında labutlardan sadece biri benimki gibi şansına devrilmedi. Noah dönüp beni taklit ederek göz kırptı. Ama Mona'ya değil bana. Gülüp ona dil çıkardım. O yeni bir top aldı ,topu attığında görmek için ayağa kalktım. Top parkeden çıktı ve sağ taraftaki çukurdan ilerledi.Arkasını gülerek döndüğünde ben de ona yaklaştım. "Rakibim olabilirsin ama seninle dalga geçmeyeceğim." Ellerimi, Calum'un gözlerinin üzerimde olduğunu hissederek, Noah'ın göğsüne koydum. Sırtımda hissettiğim karıncalanma ve ne zaman olursa hissettiğim bu çekimsel his ona arkam dönük olsa bile hissediliyordu.

Supermarket //c.hHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin