🛒İnsanlara güvenmek zordur. Hatta dost seçerken bile dikkat etmemiz gereken şeyler bence sadakat, güven ve dürüstlüktür. Bu kavramlar olmazsa dostluk gerçek değildir.
Noah'la beraber broşür dağıtırken bir yandan da sohbet ediyorduk. Güneşin altında, işlek bir sokakta, gözlerimizi birbirimizden kaçırarak. Broşürleri çöpe atıp bir kafede kahve içebilirdik ama şapkamızın içinde ses kaydetmeyen kamera, varken bu yaptığımız delilik olurdu.
"Calum'la dün hakkında konuştun mu?" Sağ elimi montumun cebime sıkıştırdım ve Noah'a döndüm.
"Ben, Calum'la pek samimi değilim. Hiç telefondan felan konuşmadık. Numaralarımız var birbirimizde ama konuşmuyoruz." Birinci yalan.
Bir broşürü yere düşürdü ve eğilip onu aldı. "Senden sonra Mona'yla biraz tartıştılar." dediğinde gözlerimin yuvalarından fırlayacakmış gibi açılmasını engelleyemedim. Sahiden, Calum bunu yapmış mıydı?
"Şaka yapıyor olmalısın. Aman Tanrım," Annesinin elini tutan kız tepkime güldüğünde kendimi toparladım. "Anlatsana, diyaloğu çok merak ediyorum." dedim. Sadece gülümsedi. Merak kötü bir duygu muydu?
Hafifçe bana yaklaştığında yaşlı adam baktığı broşürden kafasını kaldırıp bize baktı. Bize gülümsediğinde Noah, "Rachel, senden sonra gülmeye başladı. Mona da kendini savunma amaçlı birkaç şey söyledi. Seni biraz kötüleyecek şeyler..." Burnunu kırıştırdığında, birbirine bastırdığım dişlerim kırılacakmış gibi hissediyordum. "Sonra Calum, bu konunun kapanmasını istedi. Ama yemek yerken Mona, Rachel'a yaşadığın yerden bahsetti."
Kuruyan dudaklarım aralandığında kalp atışlarım da hızlandı. Başımdan aşağı kaynar su aktarılmış ve utanmış hissediyordum. Şu an tek istediğim deve kuşu gibi kafamı saklayacak bir delikti.
"Noah-" Benden biraz uzaklaştı. Bana kızmış mıydı? "Şimdi bunu açıklamaya uğraşma, anlattıklarım bittikten sonra açıklarsan daha iyi olur."
"Sorunlu apartmanınızdan, babandan ve-" Gözlerimi kapattığımda yanağımdan süzülen yaşla ağladığımı fark ettim. Bu da neyin nesiydi böyle. Alt üstü tartıştık diye bütün sırlarım ortaya mı dökülmüştü?
"September," kollarını vücuduma sardığında ben de beline sarıldım. "Bunları ağlaman için değil, sen gittikten sonra neler olduğunu bilmen ve nasıl bir arkadaş seçtiğini fark etmen için anlattım."
"Teşekkür ederim, Noah. Ben, sana söylemek istedim ama bu çok utanç vericiydi, söyleyemedim. Çok özür dilerim."
Montumun cebindeki telefonum titreyince Noah'la ayrılmak sorunda kaldık.
Neden ağlıyorsun?
Calum'un yazdığı mesajla etrafıma bakma ihtiyacı duydum. Gözlerimi caddede sağa sola doğru hızla çevirirken bir mesaj daha geldi.
Etrafına boşuna bakma, çevrende bir yerde değilim.
Elim ister istemez şapkamdaki kameraya gittiğinde onu çıkarıp elimi oraya bastırdım. Aslında beni Noah'ın kamerasından görüyordu.
Akşam konuşuruz.
🛒
Nihayet broşür dağıtımı bittiğinde markete geri döndük.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Supermarket //c.h
FanfictionÖğlen en yakın arkadaşımın sevgilisini düşünerek sildiğim market zemininde şimdi onunla sevişiyordum.