Mafyanın Esiri

Süpriz

Duyduğum alarm sesiyle yatağın diğer tarafına dönmeye çalıştım. Ama sadece çalıştım çünkü dönemedim.

Belimi sıkıca saran Yiğit'e baktım. O kadar masum uyuyordu ki..

Onu izlemeyi sürdürürken alarmın hala çaldığını yeni farketmiştim.

Elimi telefonuma uzattım. Zorda olsa telefonumu almayı başarmıştım. Alarmı kapattıktan sonra telefonu yastığımın altına koydum.

Yiğit, hala uyurken benim de uykum kaçmıştı.

Başımı göğsüne yasladım. Hala inanamıyordum.

Asya yaşıyordu... Egemen ile çok mutlulardı. Yiğit de tekrar evlenme teklifi etmişti bana...

Ben ise hem mutluydum hem de şaşkın...

Yiğit'in tekrar evlenelim demesinin üzerinden tam bir hafta geçmişti.

Yiğit ile evlenmeyi kabul etmiştim tekrar. Bu defa ikimizde bu süreyi uzatmama kararı aldık.

En kısa zamanda evlenecektik.

İşte bu yüzden bugün Yiğit'in ailesiyle tanışacaktım.

Babasını ve annesini çok merak ediyordum.

Yiğit,hep babasına benzediğini söylemişti bana. Babasının da büyük bir mafya olduğunu öğrenmiştim. Yiğit mafyalığı babasından devralmış zaten...

Annesine gelirsek, biraz tereddütlerim vardı aslında.

Birazda korkuyordum.

Ya beni sevmezse...

Ya beni gelini olarak istemezse...

Kafamı bunlarla doldurmuştum. Ama Yiğit, annesinin beni seveceğini söyleyip durmuştu.

Bende daha fazla düşünmeyi bırakıp bu günün gelmesini bekledim.

Ama Yiğit'in ailesinden en çok merak ettiğim kişi ablasıydı.

Bu bir hafta boyunca Egemen'den onun hakkında çok şey dinlemiştim.

Babası kadar gözü kara, Yiğit gibi psikopat ve annesi gibi de cesur bir kızmış.

Onun hakkında duyduklarım hem merak etmemi hem de endişelenmemi sağlamıştı.

İçimden bugünün çok güzel geçmesini dilerken aklıma saatin kaç olduğu gelmişti.

Elimi telaşla yastığın altına sokup, telefonumu çıkardım. Tuş açmaya basıp ekrana baktığımda saatin öğlen olduğunu gördüm.

Telaşla telefonu elimden bırakıp Yiğit'i sarsmaya başladım.

"Yiğit, kalk. Yiğit hadii... Uyansana..."diye sarsıyordum ama nafile sanki kış uykusuna yatmıştı Yiğit beyimiz.

"Neler oluyor güzelim, bıraka uyuyayım." dediğinde,

"Yiğit öğlen oldu kalk hadi. Az zamanımız kaldı. Ailen birkaç saate burada olur." diye cümlelerimi sıraladım.