Odama hızla girdigimde kendimi yatagıma bıraktım. Suan öfkeden, sinirden, üzüntüden yani her türlü duygudan aglayabilirdim.
Ama kendimi tutmustum aglamamak icin..
Bu yasıma kadar güclü olmak icin kendime söz vermistim. Belki Yigit ile tanıstıktan sonra bu sözümü cok tutamamıstım ama artık kendime gelmek zorundaydım.Cünkü ben ezildikce zayıflıyordum ve hayat karsıma daha kötü olaylar cıkarıyordu. Kendimi bu yüzden güçsüz hissediyordum.
Kendimi düsüncelerime vermisken, kapının sesiyle ürktüm. İceri giren kardesimi gördügümde zorda olsa gülümsemistim.
"İyi misin Nefes?"
"İyi olmaya calısıyorum." dedim dürüst davranarak.
"İyi olacaksın cünkü benim tanıdıgım Nefes, kafasına koydugunu yapar." diyerek boynuma sarılmıstı.
Geri cekildiginde bana hüzünle bakan gözlerine baktım. Suan ben iyi hissedebileyim diye ugrasıyordu.
Kalbimin sızladıgını hissediyordum.
Daha birkac gün öncesine kadar hayatımın anlamı olan iki sey vardı. İkisinide canımdan cok seviyordum.Kardesim ve sevdigim adam..
Kardesime olan sevgim herseyden üstün. Ama sevdigim adama karsı emin degildim.
Böyle düsündügümde gözlerimin önünde o derin mavilikteki gözleri görmüstüm sanki. Her zamanki gibi beni icine ceken ve oraya hapseden..
"Hadi Nefes asagıya inelim. Dünden beri hic birsey yemedin." dediginde basımı salladım olumlu anlamda.
Dogruydu. Dünden beri agzıma birsey sürmemiştim. İtiraz etmeden kabul etmistim bu yüzden.
Beraber odadan cıktıgımızda merdivenlerden inmeye basladık. Kulagıma tanıdık bir ses doldugunda, daha dogrusu düzeltmeliyim, ciyaklama sesini duydugumda aklımda tek kisinin ismi yankılanmıstı.
Sonunda görüs acıma girdiginde kaslarımı cattım.
Evet suan karsımda sürtük görünümüyle oturan Selin vardı.
Bakıslarımı Selin"den cekip Yigit'e baktıgımda onunda bana baktıgını görmüstüm.
İcimde olusan öfkeye lanet etmistim. Yigit'ten nefret ettigimi düsünürken neden böyle bir öfke hissediyordum. Bu cok anlamsızdı.
Bu bakısı daha önce hic görmemistim Yigit'te. Hani insan birine birseyleri acıklamak ister ama bunu kelimelere dökemez ya. İste böyle birseydi bana bakan gözlerde gördügüm.
İcimdeki sesi duydugumda gözümde biriken yasın düsmemesini diliyordum. Yigit'e bu kadar yakın ama bir o kadar da uzak olmak cok zordu. Ama asıl zor olanı da vardı. Yanında baska birini görmek..
Bu belki de acıların en büyük olanlarındandı.Kendimi karsılarında dikilmis onlara bakarken buldugumda yürümek icin adım atmıstım. Yigit'in sesini duymamla oldugum yerde sabitlendim.
"Nefes.." arkamı dönüp ona baktıgımda bana dogru birkac adım gelmisti.
"Seni üzdüm. Suan ne söylersem faydası olmaz. Ama o gece olanları hatırlamıyorum. Ama.." sözünü bitirmeden araya girmistim.
"Bunları bana acıklamak zorunda degilsin Yigit. Bundan sonra acıklama yapacagın kisi o!!" diyerek Selin'i gösterdim.
"Onu buraya bunun icin cagırdım. O gece olanlar bir hataydı. Benim kalbimde atan kisi sensin. Damarlarımda kan olan, icime cektigim her bir oksijenim sensin Nefes.." söyledikleri ne kadar hep duymak istedigim sözler olsada yapamazdım. Beni aldattıgını unutamazdım. Gözümden akan yası silerken,

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafyanın Esiri
Teen FictionHayatta hangisi daha acıydı.. İstemediğin bir hayatı yaşamak zorunda kalmak mı yoksa o hayatla seni tehdit eden insana aşık olmak mı? Benim, yaşadıklarımın bunların hepsiydi. Ya içine düştüğüm karanlığa teslim olacaktım, yada o karanlığa ışık.. Aşkı...