Mafyanın Esiri

Düğünümüz var!

İyi okumalar...

Kurduğum alarm sesini duymamla gözlerim hemen açıldı. İlk kez şikayet etmek yerine heyecanla uzanıp alarmı kapattım.

Bugün çok işim vardı.
Daha doğrusu hepimizin işi vardı. Nikah için hazırlıklara başlayacaktım.
Bunun  için hemen yataktan doğruldum. Yataktan kalkıp banyoya ilerledim. Rutin işlerimi halledip,odama geri geldiğimde dolabımın önüne geçtim.

Rahat kıyafetler giyinmek için elimi kot pantolonuma uzattım. Siyah bir tişört de aldığımda hemen üzerime geçirdim. Saçlarımı taradıktan sonra telefonumu alıp odadan çıktım.

Merdivenlerden inerken mis kokular burnuma dolmuştu. Gülümseyerek aşağı inerken duyduğum kahkaha sesleriyle daha da mutlu olmuştum.

Bu evde böyle güzel şeylerin olmasını hep çok istemiştim. Artık böyleydik.

Mutluyduk..

Hep mutlu olacaktık..

Biz her zaman gülecektik..

"Herkese günaydın." dedim tüm gülümsememle. Aynı şekilde onlar da bana 'günaydın' derlerken Yiğit, yanıma gelip dudağıma öpücük bırakıp,

"Günaydın güzelim." demişti.

Gülümseyip masadaki yerime yani Yiğit'in yanına oturdum.

Kahvaltımı yapmaya başlamıştım.

"Güzelim, ben bir organizasyon şirketiyle konuştum. İstediğimiz mekanı dilediğin gibi yapacaklar." dediğinde bugünün ilk güzel haberini almayla mutluluğum artmıştı. Yiğit'e bakıp masadaki elini tuttum. Gülümseyerek,

"Yiğit ben çok mutluyum." dedim. Yiğit gözlerime bakarak elimi dudaklarına götürüp bir öpücük bırakmıştı.

"Benim kadar değil güzelim." dediğinde birbirimize gülümseyerek kahvaltımızı yapmaya devam ettik.

Bu arada da görev paylaşımı yapıyorduk.

Zamanımız çok kısıtlıydı.

Tam bir hafta vardı.

Yetişmemiz için herkese bir görev düşüyordu. Herkes yapacağı şeyleri anladığında kahvaltımızda bitmişti.

Yiğit ile Egemen şirkete gitmek için evden çıkmışlardı.
İkiside davetlilerle ilgilenecekti.

Bizde kızlarla, kendi aramızda yapacağımız şeyleri konuşup anlaşmıştık.

Hemen evden çıkmak için odama gidip montumu aldım.

Kızlarla nikahımızın olacağı yere gidecektik. Bizi orada Yiğit'in anlaştığı organizasyon şirketinden gelenler karşılayacaktı.

Evden çıkıp arabaya bindiğimizde Almina arabayı çalıştırmıştı.

Gideceğimiz yer, İstanbul'un en büyük oteliydi.

Ben her zaman açık havada kır düğünüm olsun isterdim ama mart ayındaydık ve bu pekte mümkün değildi.

Aslında bunun önemi yoktu.

Ben sevdiğim adamla evleniyordum.

Onunla evlenmek bile hayallerimin en güzeliydi.