Yanağımda hissettiğim ıslaklıkla yerimde kıpırdandım. Aynı ıslaklığı dudağımda da hissettiğimde gözlerimi yavaşça açtım.
Beni, mavinin en güzel tonu olan gözlerle izleyen bir adet Yiğit vardı karşımda. Aynı şekilde karşılık vererek gülümseyerek doğruldum yatakta. Sırtımı yatağın başlığına yaslayıp Yiğit'in yaptığı gibi bende onu izlemeye başladım.
"Günaydın güzelim." diyip alnıma bir öpücük bırakmıştı.
"Günaydın sevgilim." dedim gülümseyerek.
Birbirimize uzun uzun bakarken telefon sesiyle bakışlarımız ayrılmıştı. Ben gözlerimi devirdiğimde, Yiğit bir küfür mırıldanarak telefonuna uzandı.
Eline alıp telefonu açıp kulağına götürdü.
"Söyle." dediğinde birkaç saniye karşı tarafın konuşmasını bekledikten sonra gözleri alev topuna dönmüştü.
"Bana bak lan, o malları bulman için sana iki saat veriyorum. Buldun buldun yoksa belinde boşuna taşıdığın silahı götüne sokarım!" dediğinde öylece kalakalmıştım.
Yiğit'in öfkesi kadar söylediği sözlerde beni şaşırtmıştı.
Birşey söylemek istesem de şu durumda geri durmayı tercih ediyordum..
Yiğit hızla yataktan kalkarken bende kalkmıştım.
Kapıya doğru ilerlerken elinden tutup durdurmuştum."Yiğit, kötü bişey mi oldu?" diye sorduğumda Yiğit'in sinirinin ilk kurbanı olduğumu anlamıştım.
"Etrafımda bu kadar beceriksiz adam varken olmaması mümkün mü? " diye bağırıp odadan hızla çıkmıştı.
Arkasından öylece bakarken ne yapacağımı bilememiştim. Yiğit'i bu kadar sinirlendiren neydi bilmiyordum ama merak ediyordum.
Yavaş adımlarla banyoya ilerlemeye başladığımda duyduğum bağırma sesleriyle telaşlandım.
Seslerin salondan geldiğini anladığımda koşarak odadan çıktım.Merdivenlerden hızlı adımlarla ilerlerken gördüğüm manzarayla olduğum yerde çivilenmiştim.
Kanlar içinde yerde kıvranan bir adam ve başında bekleyen iki koruma vardı. Ama en önemlisi Yiğit yerdeki adamın karşısında durmuş ona silah doğrultuyordu.
"Mallarım nerde lan, söyle yoksa burada sıkarım kafana!" dediğinde adam öksürerek Yiğit'e bakmıştı.
"Bi-bilmi-yorum." diyebilmişti zorla.
"O zaman öl lan." diyerek tetiğe basacakken, bağırarak Yiğit'e doğru koştum.
"Yiğittt.. Dur!" dediğimde beni duymamazlıktan gelmişti.
Yanına gittiğimde silahını indirmemişti.
"Odana çık!" sert sesiyle verdiği emir korkmama yetmişti. Ama gidemezdim.
Şuan bu adamın ölmesine göz yumarsam vicdan azabı çekeceğimi biliyordum.Adamla göz geldiğim de yalvarır bakışları içime kadar işlemişti.
"Yiğit, bırak adamı ne istiyorsun ondan?" dediğimde sonunda alev topuna dönmüş gözleri beni bulmuştu.
"Sana odana çıkmanı söyledim." dedi her kelimeye vurgu yaparak. Konuşmak için ağzımı açtığımda daha çok sinirlenip kolumu tutmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafyanın Esiri
Fiksi RemajaHayatta hangisi daha acıydı.. İstemediğin bir hayatı yaşamak zorunda kalmak mı yoksa o hayatla seni tehdit eden insana aşık olmak mı? Benim, yaşadıklarımın bunların hepsiydi. Ya içine düştüğüm karanlığa teslim olacaktım, yada o karanlığa ışık.. Aşkı...