Merhaba sevgili okuyucularım,
İstediğiniz yeni bölüm geldi. Umarım beğenirsiniz.
Yorum ve oylarınızı bekliyorum.
İyi okumalar...Gözlerimi açmaya çalışıyordum ama yapamıyordum. Rüyada mıydım? Yoksa gerçek miydi? Neydi bu yaşadıklarım…
Aklıma gözlerim kapanmadan son duyduğum ses gelince korkuyla yerimde kıpırdandım. Bilincimi kaybetmeden önce kulağıma söylenen bir söz vardı. “Geri döndüm Nefes!”
Hala kulağımda yankılanan ses…
Ellerimi gözlerime götürmek istiyordum ama olmuyordu. Biri beni bağlamıştı ama neden?
Kulağımda yankılanan sesi tanıyor gibiydim ama kime ait olduğunu anlamıyordum. Düşüncelerimi yarıda bırakan kapının açılma sesi olmuştu ya da ben öyle sanıyordum. Adım sesleri geldiğinde normal olarak korkum daha çok artmıştı.Bir el gözlerime dokunduğunda korkuyla başımı çevirdim. Kalbim hızla atarken kendimi sakinleştirmeye çalıştım ama olmuyordu. Şuan hiçbir şey göremiyordum ve neden kaçırıldığımı da bilmiyordum. Endişeliydim hem de fazlasıyla.
Gözlerimdeki baskı gidince gözlerimi araladım. Karanlığa alışmış gözlerimi sıkıca yumdum. Yavaşça tekrar açmaya çalıştım. Işığa alışınca gözlerimi açtım. Şaşkınca gözlerimi etrafta gezdirmeye başladığımda karsımdaki sandalyede oturmuş sırıtarak bana bakan adamı gördüğümde korkudan gözlerimi kapatmak istemiştim.
“ Bu gerçek olamaz!”Asya’nın Ağzından,
“Aşkım burası çok güzel.” dedim yüzümdeki gülümsememi daha çok genişleterek.
“Beğendiğine sevindim.” dediğinde yanağına bir öpücük bırakmıştım.
Şuan kahvaltı için İstanbul’un tüm güzelliğini izleyebileceğimiz bir yere gelmiştik. Ben manzaraya bakarken Egemen, piknik sepetindeki hazırlattığı yiyecekleri çıkartıyordu. Onu izlerken çok şanslı olduğumu fark ettim.
“Kabul et benim gibi bir eş bulamazsın kendine.” Dediğinde istemsizce kaşlarım havalanmıştı.
Söylediğine karşı güldüm.“Senden daha iyi bir eş tabi ki bulabilirim.” dedim sakin çıkan ses tonumla. Elindeki bardakları bırakıp bana kaşlarını çatmış şekilde ilerleyince korkuyla geriye doğru adımladım. Hızını arttırdığında bende hızımı arttırıp koşmaya başladım.
“Egemen beni kovalamayı keser misin?” dedim gülmemi biraz durdurarak.
Bunu söylerken hala koşuyordum.
“Söylediğinin karşılığını alacaksın Gündoğumum” bunu söyleğinde aniden durmuştum.
Gerıye dönüp bir şey söyleyecekken güçlü kolları belimi sararken yere düşmüştük. Gözlerimi gözlerine sabitlediğimde bana her zaman ki seslenişi gelmişti kulağıma. ‘Gündoğumum.’ Evet bana böyle sesleniyordu.
“Benden başkasının olmana asla izin vermem Asya.” Bunu kesin bir dille söylemişti.
“Delisin sen. Ben sana aşığım. Senden başkasının olmayacağım.” Deyip dudaklarına öpücük bıraktım.
Dudaklarımızı ayırdığımızda gözlerimi kaçırdım.
“Kızardın mı sen?” dediğinde,
“Ben çok acıktım, hadi bişeyler yiyelim artık.” Diyerek ayağa kalktım.
“Kaç bakalım.” dediğinde hızımı daha da arttırdım. Gülüşü kulağıma gelirken gülümseyerek ilerlemeye devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafyanın Esiri
Teen FictionHayatta hangisi daha acıydı.. İstemediğin bir hayatı yaşamak zorunda kalmak mı yoksa o hayatla seni tehdit eden insana aşık olmak mı? Benim, yaşadıklarımın bunların hepsiydi. Ya içine düştüğüm karanlığa teslim olacaktım, yada o karanlığa ışık.. Aşkı...