Merdivenlerden inerken Alper ve Emreyle karşılaştığımızda gülümsedim. “Hey!” diyerek yanlarında gittiğimde doğal olarak Sahra ve Meltem de gelmişlerdi.
Emre gülümseyerek durduğunda Alper yüzüme bile bakmadan basıp gitmişti.
Kaşlarımı çattım. “Neden yüzümüze bile bakmadı?”
Emre güldü. “Gerçekten soruyor musun?”
Arkamı dönüp Meltem’e baktım. Bizimle ilgilenmediğini fark edince Alper’in peşinden gittim. “Alper!” diye bağırdım. “Dursana.”
Son hızla devam ederek güverteye çıktı.
Bu şekilde ona yetişemeyeceğimi anladığımda koşmaya başladım. Koşup onu kolundan yakaladım. “Neler oluyor?”
Kaşlarını çattı. “Ne neler oluyor?”
“Neden benden kaçıyorsun?”
Güldü. “Senden neden kaçayım?”
“Soruma soruyla cevap verme.”
“Delirmişsin.” deyip yürümeye devam etti.
“Bak!” dedim onun peşi sıra yürürken. “Hala kaçıyorsun.”
Ellerini sıkarak durdu. Yavaşça bana yüzünü döndüğünde alaylı bakışlarına maruz kalmıştım. “Kendini çok büyütüyorsun, küçük kız.”
“Hah?” dedim şaşkınca. “Küçük kız derken?”
Kaşlarını kaldırdı. Yüzünde fazla acımasız bir ifade vardı. Yaklaştı. “Senden kaçmam için tek bir neden söyle.”
“Ben de sana bunu soruyorum ya!”
Dışarı derin bir nefes verdi. “Alya, uzatma.”
“Sen uzatıyorsun Alper!” diye bağırdım sonunda. “Şu hallere bak. Neden böyle davranıyorsun?”
“Defol git Alya.”
Ardından hızla yürümeye devam etti.
Bu kırıcı sözden sonra istesem de peşinden gidemezdim zaten.
Bana defol git demişti.
“Sahiden?” diye sordum fısıldayarak. Beni duymayacağını bilmek en büyük tesellimdi. “Gideyim mi?”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAMP
Adventure©Tüm telif hakları saklıdır. ♚ WATR Yaz '14 En İyi Macera Hikayesi' 2.si ♚ Bir çift insan topluluğu düşünün. Ne kadar kendi ayaklarının üstünde durabilirler? Telefon, teknoloji, hiçbir şey yokken. Issız bir adada nasıl yaşayabilirler? Ya bir oyun...