İYİ OKUMALAR!
ŞARKI ALINTISI: CEM ADRİAN&HALİL SEZAİ - NEREYE GİDİYORSUN?
İYİ OKUMALAR TEKARARDAN :*
YORUM YAPMAYI BIRAKMAYIN LÜTFEN. 1 DAKİKANIZI BİLE ALMAZ *-*
-------------------------
Ateşin etrafında toplanmış, gitar eşliğinde şarkı söyleyen Alper’i dinliyorduk. İlk kez herkes aynı ortamdaydı. Bazen bana bakıyor, gözlerimizin buluşması halinde hemen gözlerini çeviriyordu. Yekta ile tanışmamızın üzerinden tam 10 gün geçmişti ve güzel vakitler geçirmiştik. Bu 10 gün içerisinde iki kere yarışma olmuş ve 'En zeki' ünvanını Mehveş Solmaz ve Giray Ilıman, 'En vahşi' ünvanını Beren Yıldırım ve Emre Aktaş almıştı. Evet, Demir artık bize soy adlarımızla hitap ediyordu.
Bu 10 gün içinde pek dışarı çıkmamış ve nasıl birisi olduğumu, terk edilmeyi hak edip etmediğimi düşünmüştüm. Pek verimli ve eğlenceli denemezdi.
Yekta’yı Emre, Alper, Sahra, Çağatay, Meltem ve Erva ile tanıştırmıştım ve çok iyi kaynaşmışlardı. Ayrıca Talha’yla de arkadaş olmuş ve çevremizi genişletmiştik.
Alkış ve hayranlık nidaları duyulmaya başladığında ben de onlara uyarak gülümsedim ve alkışlamaya başladım. Çağatay, "Biraz da Alya'yı dinleyelim. Hep aynı, hep aynı olmuyor." dediğinde etraftan onu onaylayan sesler duyuldu.
Sırıtmamın ardından saf ayağına yatarsam belki kurtulurum düşüncesiyle "Ben gitar çalmayı bilmem ki." dedim.
Meltem bu numarayı iyi bildiğinden, "Yemezler." diye taktiğimi alt-üst etti.
Sonunda pes ederek Alper’in yanına, ortaya, oturdum ve kulağına söylemek istediğim şarkıyı fısıldadım. İlk önce kafasını kaldırıp gözlerime öyle baktı ki, ne düşüneceğimi şaşırdım. Öyle gizli, öyle okunmaz bir bakıştı ki bu…
Gitarın sesiyle kendime geldim. Ve söylemeye başladım.
“Gölgeni, ismini sil yavaş yavaş.
Giderken bu kentten tükür yüzüme yalnızlığımı
Kalbini, kendini sök yavaş yavaş.
Giderken bu kentten sakın ağlama,
Sus.
Umut ne yaptı sana?
Bulut ne söyledi?
Unut ne varsa vazgeçtiğin”
Ah, yine o bakışlar, yine ne olduğunu, ne anlattığını bulamadığım o bir çift göz bana bakıyordu. Yüzümün her santimini incelermişçesine…
Kısa süreliğine yüzümü diğerlerine çevirdim ve beğenip beğenmediklerini düşündüm. Mest olmuş gibi görünüyorlardı. Sağa sola sallanıyor, gülümsüyorlardı. Sonra yüzümü Alper’e çevirdim. Ardından bedenimi. Şarkının bu kısmını ona ithaf etmek istedim. Ve ona söyledim, yüzüne doğru. Yüzünü okşarmışçasına..
“Yüzümde korkularla,
İçimde çığlıklarla,
Kalbimde simsiyahlar.
Nereye gidiyorsun?
Hep bu şarkılarla,
Kıymetsiz dualarla,
Utanmaz bir yağmurla
Nereye gidiyorsun?”
Başını önüne eğdi ve bakışlarını benden olabildiğince uzak tuttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAMP
Adventure©Tüm telif hakları saklıdır. ♚ WATR Yaz '14 En İyi Macera Hikayesi' 2.si ♚ Bir çift insan topluluğu düşünün. Ne kadar kendi ayaklarının üstünde durabilirler? Telefon, teknoloji, hiçbir şey yokken. Issız bir adada nasıl yaşayabilirler? Ya bir oyun...