8. BÖLÜM > PARTİYE DÖNMEMİŞ Mİ?!

5.1K 248 105
                                    

   Bu.. bu Aras’tı. Ben ondan kurtulmak isterken bunu bana neden yapıyordu? Hem buraya nasıl gelmişti? En önemlisi bizim nasıl haberimiz olmamıştı? Oyun mu oynadığını zannediyordu? Yaptığı şey sadece canımı yakmaktı. Amacı bu olabilir miydi peki? Ona bir şans daha vermediğim için beni cezalandırıyor olabilir miydi? Kulağa mantıklı geliyordu. Sonuçta bu Aras’tı. Sağı solu belli olmazdı.

   Sahnedeyken bana bakarak gülüyordu. Hızla salondan çıktım. Kapıyı çarptığımda hızlı adımlarla yürümeye başladım. Az sonra arkamdan ayak sesleri koşarak bana yaklaşmaya başladı. 

   Meltem bağırıyordu. “Alya, dur!” Soluklandı. “Dur dedim sana!”

   Yine kapı açıldı ve kapandı.. Koşan adımlar. Durmadım. Koşarak merdivenleri çıkarken  birisi kolumdan tuttu ve beni durdurdu. Arkamı döndüğümde beni durduran kişinin Alper olduğunu gördüm. 

   “Neler oluyor?” diye sordu nefes nefese. Az sonra Emre ve Meltem yanımıza gelmişti.

   “Sana ne?” diye sordum bağırarak. “Beni ilgilendiren her şeyi bilmek zorunda mısın?”

   “Alya..” dedi Meltem. “Sus.”

   “Ne Alya, Meltem?” dedim bağırarak. “Neden hep Alya susuyor? Her şey onun çevresinde gelişiyor ama onun söz hakkı yok. Neden?”

   “Alya?” diye sordu Alper hala direterek. “Ne oldu?”

   “Sana ne! Defol git Alper! Git!”

   “Bebeğim,” dedi bana sarılırken. “Biliyorum, şaşkınsın. Ben de şaşkınım. Kızgınsın evet, ama öfkeni etrafa yağdırma.”

   Onun beni kollarıyla sarma çabalarını savuşturarak, merdivenleri tekrar çıkmaya başladım.

   Arkamdan gelen ayak seslerine aldırmadan odaya girip kendimi yatağa attım.

   Meltem onları gönderip kapıyı kapattığında ayağa kalkıp bağırmaya başladım.

    “Biliyor muydun?” diye sordum. “Ben ondan uzaklaşmaya çalışırken onunla birlikte tatildeyim!” duvara yaslandığımda bacaklarımın beni taşımayacağı kanısına varmam üzerine yavaşça aşağı doğru kaydım. 

    “Bilmiyordum.” dedi Meltem. “Yemin ederim ki, bilseydim engel olurdum.” Yanıma çöktü. 

   “Allah kahretsin.” dedim ellerimle yüzümü kapattığımda. “Nasıl olur da haberimiz olmaz?”

   “Karşılaşmamaya çalış. Onunla konuşacağım. Sana yaklaşmayacak.” dedi.

   Başımı salladığımda beni kaldırdı. Pijamamı giyip yattım. 

   Pikeye sıkı sıkı sarınırken, “İstersen sen git.” dedim Meltem’e.

   “Saçmalama.” dedi ve yanıma sokuldu. Yatakta birbirimize sarılarak sessizliğimizde boğulduk.

   ----------

   Uyandığımda Sahra ve Meltem karşımda konuşuyorlardı. Sahra uyandığımı görünce gülümsedi. “Günaydın tatlım.” Gün aydın? Hayır Sahra, Gün aydın değil.

   Yatağımda doğruldum. Başımda keskin bir ağrı vardı. Bacaklarımı karnıma doğru çektim ve kollarımı bacaklarıma doladım. Yüzüme soluk bir gülümseme yerleştirdiğimde. “Sana da günaydın.” dedim.

   Konuya girmek istemiyormuş, ama söylemek zorundaymış gibi konuşmaya başladı. "Sen onu –Aras’ı- umursamazsan sana yaklaşamaz." dedi Sahra. “Karşılaştığınızda yolunu çevir. Yada Alper’e söyle. Senden uzak durmasını tembihlesin ona. Azıcık gözünü korkutsun. Zaten onan iri yapılı.”

   Kaşlarımı kaldırdım. “Alper ne alaka?”

   Kaşlarını çattı. “Sevgilin değil mi?”

   Allah’ım sen bana sabır ver.

   “Değil.” dedi Meltem usulca. “Şimdilik.”

   Bu aptalca tespite karşılık sadece göz devirdim.

   Sahra ellerini bacağıma koyduğunda "Demek erkeğimiz o yüzden partiye dönmedi." dedi sırıtarak.

   Cidden partiye geri dönmemiş miydi? Benim için mi? Acaba kapıda beklemiş miydi? Ben kafamda Aras ile savaşırken, onu düşünürken o beni mi düşünmüştü yoksa? Bir an için mutlu olduğumu hissettim. İstemeden de olsa yüzümde bir gülümseme olmuştu. Kocaman ve dişlerimi gösteren bir gülümseme. “Pa-partiye dönmedi mi?” Gözlerim adeta fal taşı gibi açılmıştı. “Üstelik ben onu azarladıktan sonra.”

   Sahra ayağa kalktı ve elimden tuttu. “Kalk ve giyin küçük hanım. Dün Erva ve Pelin diye iki kızla tanıştım ve gerçekten çok çok iyiler. Kahvaltı için sözleştik. Birlikte gidiyoruz.” dedi. Sonradan yatağa geri oturdu; “Ve.. bu arada kamp yarın. Otel falan değilmiş. Tam anlamıyla kamp.” Göz devirdi. 

   Dolabımı açıp, içinden bir kot pantolon ve üzerine bol bir tişört aldım. Yavaşça üzerimdeki penyeden pijamayı çıkarıp dolaptan aldığım kıyafetleri üzerime geçirdim.  Bileklik ve saatlerimi taktıktan sonra tuvalete gidip dünden kalan makyajımı temizledim. Aynada canavar gibi duruyordum. Saçlarım çok kabarmışlardı. Onları tarayıp yandan bol bir şekilde ördüm ve bandanamı taktım.

   Kapıyı açıp Sahra ve Meltem’le birlikte dışarı çıktık.


--------------------------------

ALYER Mİ?
ALRAS MI?

KAMPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin