Bölüm 60

34 9 4
                                    

Kayıp(60.bölüm)

Kempfer'in söyledikleri bir süre profesöre şaşkın anlar yaşattı. Jhonny nasıl kaçabilirdi? Kaçsada nereye gitmiş olabilir?

Polis memuru prof.Hambert'in ifadesini alıp serbest bıraktı. Sonra taksiye binip teşkilata gitti. Elvis'e haber vermeliydi. Alfred onun toplantı odasında olduğunu söyledi. Prof.Hambert toplantı odasına gitti. Elvis masanın başında oturmuş onu bekliyordu.

"Gelin profesör! Bende sizi arayacaktım." dedi Elvis. Profesör telaşlı sesiyle konuşmaya başladı:

"Bende sizinle konuşmalıyım. Oğlum Jhonny..."

Elvis onun sözünü kesti:

"Oğlunuz Jhonny'i dün gece hapishaneden kaçırdık."

Profesör daha da çok şaşırdı:

"Ne?! Nasıl?!"

Elvis ayağa kalktı. Yüzünü profesöre tutarak cevap verdi:

"Rudolf haber verdi bize. Oğlunuzu hainlere yem etmeyeceğiz."

Prof.Hambert derin bir nefes aldı. Sonunda iyi bir haber almıştı uzun zamandan sonra. Oğlunun nerede olduğunu çok merak ediyordu. O yüzden hiç beklemeden oğlunun nerede olduğunu sordu. Elvis odadan çıkmadan önce onun sorusunu cevapladı:

"Merak etmeyin güvenli yerde. Onu gizli bir yere götürdük. Rudolf yanında. Bu işler bitene kadar böyle olacak. Alfred size adresi verir."

Prof.Hambert Alfred'ten adresi alıp yola çıktı. Bu sefer çok mutluydu. Teşkilatın arabalarından biriyle son sürat oğlunun yanına gidiyordu. Havanın karanlık olması yolda biraz zorluk yaşattı yaşlı profesöre. Cildi genç olsada, her sene biraz daha yaşlanıyordu. Kulakları yavaş işitiyor, gözleri eskisi gibi iyi görmüyordu. Bazen, keşke bir yıl önce Rusyaya gitmeseydim diye söyleniyordu. Hayatın kanununu alt-üst etmek isterken, kendi hayatı alt-üst olmuştu.

Arabayı iki katlı evin önünde park etti. Arabadan inip kapıya taraf gitti. Kapıyı çaldı. Rudolf elinde tabancayla açtı kapıyı. Arkasından gelen Jhonny koşarak babasına sarıldı. Bu zaman sokaktan hızlıca geçen bir arabadan onlara doğru ateş ettiler. Son anda profesör eve girdi. Kurşunlar onlara isabet etmedi.

"Yine şanssızlığınızı peşinizden getirmişsiniz profesör!" diye söylenmeye başladı Rudolf. Anlaşılan ona yardım etsede, eski görüşü hiç değişmemişti. Hayla ona karşı küsülüydü.

Salona geçtiler. Sakinleşmek için profesör bir bardak soğuk su içti. Elvis'i arayıp haber verdiler. Elvis evi korumak için iki kişi koruma gönderdi. Rudolf evin güvenlik kameralarının kayıtlarını izleyerek ateş edenlerin kim olduklarını buldu:

"Wilson ve Alex. Yani Fredric Gromwell'in kaçak askerleri. Olay onunla bağlantılı. Demekki, sizi oyalamak istiyorlar. Bu da demektir ki, büyük bir felakete hazırlık yapıyorlar." Doğru bir tespit yaptı Rudolf.

Akşam Rudolf babayla oğulu yalnız bırakıp evden çıktı. Jhonny tavlayı salona getirdi. Baba-oğul oturup tavla oynamaya başladılar. Prof.Hambert uzun zamandır tavla oynamıyordu. Ama yine de iyi oynuyordu.

Yarım saat sonra artık Jhonny'nin uykusu gelmeye başladı. Oyunu bitirmelerine az kalmıştı. Profesör devam etmekte ısrarlıydı.

Biraz sonra dışarıdan silah sesleri geldi. Üç el silah sesinden sonra kapı çaldı. Profesör tabancasını eline alıp Jhonny ile birlikte yatak odasına gitti. Üç kişi kapıyı kırıp içeriye girdiler. Yatak odasının kapısı açıldı. Ve Komutan Fredric içeriye girdi. "Sakın ateş etmeyin profesör! Yoksa sizin için hiç iyi olmaz."

dedi profesöre...

  Nasıl olmuş bu bölüm? Beğendinizmi?  

KAYIP   Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin