Bölüm 17

183 76 13
                                    

Kayıp(2.sezon 17.bölüm)

Haziran 2017

"Ölümsüzlük iksiri" macerasından tam bir yıl geçti. Bu dönemde Prof.Hambert amansız bir hastalığa karşı mücadele etti. Kanser hastalığı ona zor günler yaşattı. Saçları döküldü.Hastalık onu birden-bire on-on beş yıl yaşlandırdı ve eski haline geri döndü profesör.Ama sonunda kanser hastalığının tedavisi bulundu ve Prof.Hambert iyileşdi.Ayrıca Amerika hükumeti Prof.Hambert'in başına gelenleri öğrendi. Yüzü değişsede, ismi Hambert olarak kaldı. Bu aralar yardımcısı Rudolf'la birlikte Çinde tatil yapıyor.

Sabah Çinde çok güzel bir hava vardı. Böyle havalarda tüm insanlar gibi, Prof.Hambert'de evde oturamazdı.Mutlaka dışarıya çıkıp bir yerleri gezer, yeni bir şeyleri keşf ederdi.

Rudolf'u da alıp birlikte ormana gitti. Yem-yeşil ormanda nereye gittiklerini bilmeden ilerliyorlardı. Biraz yol gittikten sonra Prof.Hambert bir yerde oturup dinlenmeye karar verdi. Rudolf'ta onunla birlikte oturdu. Daha yeni oturmuşlardı ki, garip sesler gelmeye başladı. Ayağa kalktılar. Ağaçların arkasından dev bir ayı çıktı. İkiside ayrı yollardan koşmaya başladılar. Prof.Hambert arkasına bile bakmadan hızlıca koşuyordu. Birden ayağı takıldı ve kendini yerde buldu. İçinden "Bu ne şans böyle! Hep benim başıma böyle şeyler geliyor."-dedi. Ayağa kalkıp, üzerini temizledi. Karşısındakı yere baktı. Yer sanki kazılmış ve yeniden üzeri kapatılmış gibiydi. Bu zaman Rudolf'da geldi.

Prof.Hambert:

"Hey Rudolf, Şuraya baksana! Sanki önceden kazılmış gibi."

Rudolf:

"Benim burnuma hazine kokusu geliyor profesör!"

Prof.Hambert:

"O zaman kazacağız şurayı."

Rudolf:

"Neyle kazacağız?"

Prof.Hambert:

"Ellerimizle."

Prof.Hambert ve Rudolf elleriyle yeri kazmaya başladılar. Hazine çıkmadı. Eski bir kitap çıktı. Prof.Hambert kitabı açıp ilk sayfasını okudu. Çin dilinde bir cümle yazılmıştı.

Prof.Hambert:

"あなたはこの呪文の影響下に残ります!黒騎士はあなたを殺すでしょう."

Profesör bu cümleyi okuduktan sonra yer titremeye başladı. Profesör bir kenara, Rudolf diğer kenara çekildi. Onların arasında kalan yer çatladı. Apar topar oradan ayrılıp eve döndüler.

O gün Çinde 6.4 şiddetinde deprem oldu. Evin bazı duvarları çatlamıştı.

Rudolf:

"Profesör, çabuk buraya gelin!"

Prof.Hambert:

"Ne oldu, Rudolf?"

Rudolf:

"Haberlerde bugünkü depremi gösteriyorlar. 142 kişi ölmüş."

Prof.Hambert:

"İçimde kötü bir hiss var, Rudolf. Sanki her an bir felaket olacakmış gibi."

Bu sözleri dedikten sonra korkutucu bir ses geldi dışarıdan. Rüzgar her yeri dağıtıyordu. Prof.Hambert "Pencereleri kapat!"-diye bağırdı. Üç-dört dakikada her yer toz içinde kaldı.

Bu felaketler ertesi gün de devam etti. Küçük depremler oldu. Ülkenin bazı yerlerini sel bastı. Salgın hastalıklar yayıldı.

Çin hükumeti acil toplantılar yaptı. Yedi kişiden ibaret "Liderler konseyi" toplantı yaptı. "Liderler konseyi"-ne üye olanlar Çinin en zengin insanlarıydı. Konseyin üyeleri- An-wen, Lang, Ken-zhi, Ming, Sian,Shing, Lian büyülü kitabın okunduğunu ve bu yüzden felaketlerin olduğunu öğrendiler.

Ken-zhi:

"Bu büyü bize çok zarar verecek beyler. O kitabı okuyanı bulup önce büyüyü bozduralım. Sonrada öldürelim. Kimler kabul ediyor bu kararı?"

Herkes elini kaldırdı. Onlara büyük bir maddi zarar veren gizemli insanı bulup büyüyü bozdurma ve sonra öldürme kararı aldılar. Ve onu aramaya başladılar.

Prof.Hambert'se altmış beş yaşlı komşusu Sin-yankla konuştu. Büyülü kitabı okuduğunu söyledi.

Sin-yank:

"Bu büyüyü etkisiz hale getirmenin tek yolu Kara Şövalye'yi öldürmek. Onu yalnız kitabı okuyan kişi öldürmeli."

Prof.Hambert:

"İşim çok zor bu defa! Peki, bu Kara Şövalye'yi nerede bula bilirim?"

Sin-yank:

"İşte onun için büyük bir yolculuğa çıkacaksınız.Bundan sonra daha farklı bir hayat bekliyor sizi..."

KAYIP   Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin