Kayıp 81.Bölüm
"İşte bu! Aradığım değerli hazine bu." diyerek büyük bir sevinç içinde olduğunu gösteriyor profesör Morgan.
Bu zaman Rudolf içeriye giriyor ve onlara sesleniyor:
"Kötü bir insanı en değerli hazine bile iyi insan yapamaz, profesör! Zenginlik sadece sana duyulan sahte saygıları arttırır."
Prof.Morgan sinirli bakışlarla ona bakıyor:
"Olamaz! Yinemi sen? Bu defa senin son gunün olacak, yaramaz çocuk!"
Yaklaşık 2 saat önce
Kızdan ses çıkmıyor. Elinde silahla onun biraz daha yakınına gidiyor. Birden kız kalkıp korkunç suratıyla Rudolf'un yüzüne bakıyor. Bu, bir zombi galiba. Gözlerinin içi kıpkırmızı. Rudolf kızın üzerine doğru geldiğini görünce ateş ediyor. Kız hiçbir şey olmamış gibi onun üzerine gitmeye devam ediyor. Rudolf hızlıca kaçmaya başlıyor. Binadan uzaklışırken birden kendisinin bir boşluğa düştüğünü hissediyor. Galiba yıllar önce burada küçük bir tünel kazılmış. Rudolf o tünele düşüyor. Tünelin ağzı toprakla kapandığı için o zombi kılıklı kız içeriye giremiyor. Rudolf daha ne olduğunu anlamadan toz içinde olan üst başını temizliyor. Temizledikten sonra dar tünelle ilerlemeye başlıyor. Dar olduğu için bazı yerlerde nefessiz kalıp soluklanıyor. Soluklandıktan sonra yeniden kaldığı yerden devam ediyor. Böylelikle yaklaşık üç yüz metrelik bir tüneli bitirip şehrin girişine yakın evlerden birinin bahçesinden çıkıyor. Şehre taraf bakarken bir anda arkasından gıcırtılı bir sesin geldiğini duyuyor. Eve taraf döndüğünde evin kapısının açıldığını görüyor. Tabancasını eline alıp yavaş yavaş eve doğru yaklaşıyor. İçeriye giriyor. Eski, sessiz bir ev. Evin salonuna giriyor. Duvarda aile resimleri ve bir çocuk resmi var. Masanın üzerinde birkaç tane gazete var. Gazetelerden birinin sayfasında kazanın olduğu döneme ait haberler var:
"Rosatam 26 nisan tarihinde büyük bir deney yapılacağını açıkladı!
Rosatam şirketi nükleer santralde olası bir güç kesintisine karşı deney yapacaklarını açıkladı. Bunun için 25 nisan, yani deneyden bir gün önce reaktörün gücü yarıya indirelecek. Santral işleticisi iki yeni reaktörün inşasının da iki aya biteceğini açıkladı..."
Rudolf odaları gezmeye devam ediyor.
Las Vegas. Saat 00:15.
Prof.Hambert çoktan yatağına yatıp uykuya dalmış. Oliver ise daha uyumamış. Daha doğrusu uykusu gelmemiş. Camın kenarında durup dışarıyı izliyor. "Acaba odadan çıkıp biraz gezinsemmi?" diye düşünürken kendisini bir anda odanın dışında buluyor. Koridorda geziniyor. Bu zaman Marry ve ablası ile karşılaşıyor.
"Aa selam, Oliver."
"Selam. Nasılsın, Marry? Siz nasılsınız,
Clara hanım?"
Clara gülümseyerek cevap veriyor:
"Ah çok iyiyim."
Marry yüzünü Oliver'e tutup konuşmaya devam ediyor:
"Biraz vaktin varmı, Oliver? Seninle çok önemli bir konuda konuşmam lazım."
"Tabii, buyur."
Clara kendi odalarına doğru giderken, onlar da koridorda geze geze konuşuyorlar.
Profesör gördüğü kötü bir rüyanın etkisiyle aniden uyanıyor. Rudolf'u arıyor ama telefonu kapalı olduğu için konuşamıyor. Yüreğinde garip bir endişe hissi var. Rüyasında onun öldürüldüğünü görmüş. Yatağından kalkıp kıyafetlerini giyiniyor. Sıcak bir kahve içmek için kafeteryaya doğru gidiyor.
Pripyat
Rudolf evden çıkıp binaya doğru geri dönüyor. İyirmi dakika sonra binanın yanına varıyor. Telefonunu açıp konum bulma programıyla profesör Morgan'ın nerede olduğunu bulmaya çalışıyor. Haritada gösterilen noktaya doğru ilerlemeye başlıyor. Yaklaşık üç dakika sonra onların olduğu yere geliyor. Bir evin içindeler. Kapı açık. Rudolf dışarıdan prof.Morgan'ı izliyor:
"İşte bu! Aradığım değerli hazine bu."-diyerek büyük bir sevinç içinde olduğunu gösteriyor profesör Morgan.
Bu zaman Rudolf içeriye giriyor ve onlara sesleniyor:
"Kötü bir insanı en değerli hazine bile iyi insan yapamaz, profesör! Zenginlik sadece sana duyulan sahte saygıları arttırır."
Prof.Morgan sinirli bakışlarla ona bakıyor:
"Olamaz! Yinemi sen? Bu defa senin son gunün olacak, yaramaz çocuk!"
Profesör elindeki eski kitabı alıp dışarı çıkıyor. Steve ise Rudolf'la kavga edip onu oyalamaya çalışıyor. Rudolf ağır bir yumruk darbesiyle onun burnunu kırıyor. Steve ise deli gibi üzerine gelen Rudolf'u kenara itmeye çalışıyor. Bu zaman Rudolf'un kafası duvara değiyor ve bayılarak yere yığılıyor. Steve onu öldürmek için maskesini çıkarıyor. Rudolf radyasyonun etkisine maruz kalmaya başlıyor. Steve onu orada bırakıp profesörün yanına gidiyor. İlk önce o kitabı niye aldıklarını, bir kitap için niye buraya kadar geldiklerini soruyor. Prof.Morgan hemen cevap veriyor:
"Bu kitap kazaya kadar burada yaşamış çok zeki bir profesörün kitabı. Burada şimdiki zamanda dünyada keşfedilmemiş elementlerden bile bahsediyor. Daha bir sürü olayların açıklaması bu kitapta. Bu kitaptaki bilgileri kopyalayıp kendi kitabımı çıkarırsam, tüm dünya gündeminde birinci olacağım ve Hambert'i de geride bırakacağım."
Pripyat'tan uzaklaşıp Kiev'e geri dönüyorlar.
Profesör Hambert Rudolf'u arayıp ulaşamadığı için iyice endişeleniyor. Birkaç aramadan sonra Vasili'yi aramaya karar veriyor. Vasili hazırlanıp Pripyat'e doğru yola çıkıyor. O geldiğinde Rudolf artık uyanmıştı. Vasili Rudolf'un zorlukla kendisine doğru hareket ettiğini görüyor.
"Rudolf, iyimisin? Rudolf!"
Rudolf ona yaklaştığında yere yığılıyor ayakta duramayıp. Kısık bir sesle son sözlerini söyleyip bayılıyor:
"Morgan... Morgan kaçtı..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP
AventureGözlerini kapatır profesör. Derin ve ürkütücü bir karanlığın içine dalır. Karanlıkta göz gözü görmüyorken tanıdık olmayan bir ses kulağını işgal eder: "Yolundan geri dön, Hambert! Yolundan geri dön!" Bu ses bir delinin özenle süslediği hayal ü...