Kayıp(39.bölüm)
______3 gün sonra______
En son prof.Hambert'in İstanbul maceralarını okudunuz. Prof.Hambert aldığı mektuptan sonra çok korktu. Lei'nin öldüğünü sandılar ama ölmedi. Üniversite gösterisini izlediler. Otele geri döndüklerinde bir not daha bekliyordu prof.Hambert'i. Bu sefer o notları yazan gizemli adam kendini gösterme kararı aldı ve onları Bakü'ye davet etti. Buna önce çok şaşırdı profesör. Aynı zamanda Rudolf, Lei ve Jhonny'de bu duruma çok şaşırdılar. O kadar ülke varken neden Azerbaycan? Belki de bir değişiklik yapmak istemişti gizemli adam. Çok tanınmış bir ülke yerine burayı seçmişti. Rüzgarlar şehrininde kendi güzellikleri var.
Haydar Aliyev havaalanına indiklerinde saat üç'ü gösteriyordu. Havaalanında taksiye binip ilk önce şehir merkezine gittiler. Bakü bulvarı eşsiz güzelliğiyle diğer büyük şehirleri aratmıyordu. Burada onlar gibi yüzlerle turist vardı. Kimisi geziyor, kimisi sadece oturup deniz havasını alıyordu. Denizi bile petrol kokuyordu rüzgarlar şehrinin. Kız kulesi eski zamanların en güzel tarihi mirasıydı Baküye. Geceler par par parlayan Alev kuleleri de bu şehrin en büyük binalarından biri.
Şehrin merkezinde eski sokaklardan birinde bir evi kiraladılar. Ev eski olduğu için ucuz fiyatla kiraladılar. Bütün bavullarını boşalttılar. Rudolf ve Lei gece bulvara gidip deniz kenarında gezmeye başladılar. Karşıdan Lei'nin doğum günü geliyordu. Rudolf ona güzel bir sürpriz hazırlıyordu. Bu sefer daha dikkatliydi. Prof.Hambert'in doğum günündeki gibi hatalar yapmak istemiyordu. Hiçbir şey belli etmiyordu Lei'ye. Sanki unutmuştu. Lei'de bu duruma kızmaya başlıyordu ama hiçbir şey belli etmiyordu Rudolf'a.
Rudolf Lei'nin ellerinden tutup onu denize taraf çekti. "Gözlerinin siyahı gecemin karanlığını aydınlatır sevgilim. Deniz senin güzelliğin karşısında susar." güzel sözler kopmaya başladı Rudolf'un dilinden:
"Yıldızlar gökyüzünde parlarken, aslında çok şeyi anlatırlar. Hayatın devam ettiğini, umutların bitmediğini, sevgilerin hala var olduğunu. Sen benim yıldızımsın. Seninle birlikte olduğumda hayatın devam ettiğini anlıyorum. Seninle birlikte en kötü günümde bile umudum bitmiyor ve en önemlisi sana olan sevgim hiç tükenmiyor."
"Sen çok romantiksin, Rudolf. Seninle tanıştığım için çok mutluyum."-diye cevap verdi Lei. Bu sözlerden çok etkilenmişti ama yine de doğum gününü düşünüyordu. Rudolf'un unuttuğunu sanıyordu.
Prof.Hambert ve Jhonny ise evde oturup televizyonda bir eğlence programını izliyorlardı. Bir saat geçtikten sonra Jhonny televizyon karşısında uykuya daldı. Profesör yatak odasından bir yorgan getirip koltukta uyuyan oğlunun üzerine örttü. Sonra hava almak için camın karşısına geçti. Camı açıp dışarıyı izlemeye başladı.
Karanlıkta yüzü maskeli bir adam kapının önüne bir kutu bırakıp gitti. Prof.Hambert koşup kapıyı açtı. Maskeli adam çoktan kaçmıştı. Kutuyu alıp eve girdi. Masanın üzerine koyup açtı kutuyu. Yine bir kağıt ve yine bir not vardı kutuda. Profesör notu okudu:
"Aferin, profesör ! Benim sözümü dinleyip buraya kadar geldin. Bu gece saat 12-de Alev kulelerinin önünde seni bekleyeceğim. Sakın gecikme!"
"Ne?! Bu gece benimi bekleyecek ? Burada da sana rahat vermiyorlar, Hambert !"-iç sesi artık bıkmıştı bu olaylardan. Kiminle yüz-yüze geleceğini ve başına ne geleceğini bilmiyordu. O yüzden zor olacaktı bu buluşma. Ama sevdiklerine zarar gelmemesi için oraya gitmeye mecburdu.
Yarım saat sonra Rudolf ve Lei eve geri döndüler. Saat 23:15-i gösteriyordu. Prof.Hambert onlara hiçbir şey bildirmeden dışarıya çıktı. Otobüse bindi. Yavaş yavaş Alev kulelerine doğru gidiyordu otobüs.
Saat 23:45-te gideceği yere vardı profesör. Binaların önünde durup beklemeye başladı. Heyecandan kalbi duracak gibiydi. Rudolf'un eski tabancasını da almıştı. Alev kulelerinin üzerinde üç renkli bayrağın görüntüsü ışıklandırılıyordu. On beş dakika bekledi profesör. Saat 00:00-ı gösteriyordu. Artık buluşma zamanı gelmişti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP
AventurăGözlerini kapatır profesör. Derin ve ürkütücü bir karanlığın içine dalır. Karanlıkta göz gözü görmüyorken tanıdık olmayan bir ses kulağını işgal eder: "Yolundan geri dön, Hambert! Yolundan geri dön!" Bu ses bir delinin özenle süslediği hayal ü...