Kayıp 93.Bölüm - 4.Sezon
Rudolf bir hafta hastanede gözetim altında tutulduktan sonra taburcu edilir. Uzun zaman sonra evine geri dönmesinin mutluluğu içindedir. Hastanenin önündeki taksilerden birine binip evin adresini söyler. Şoför arabayı çalıştırır ve yola çıkarlar.
Dışarıyı, insanların hayatta kalmalarını sağlayan ağaçlardan cansız taşa, toprağa kadar herşeyi özlemiş hastanede olduğu sürede. Şehrin kirli havasıyla temas ettiği ilk an yeniden hayata döndüğünün farkına varır.
Sokağa yaklaştıklarında Rudolf karşıda bir ambulansın durduğunu görür. Bir hemşire ve erkek doktor yerde yatan hastayı sedyeye koyup ardından ambulansa yerleştiriyorlar. Artık binanın önüne vardığı için ambulansın gitmesini beklemeden taksi parasını verip arabadan iner Rudolf. Ambulansın yanından geçerken gözucuyla sedyenin üzerinde yatan genç adama bakar. Gördüğü manzaraya inanamayıp gözlerini ovduktan sonra sedyede yatan gencin Oliver olduğuna emin olur. Ölüm sanki kara bir gölge gibi onları takip ediyordu.
"Oliver! Ne oldu sana? Kim yaptı bunu?"
Bu zaman hemşire eliyle Rudolf'u tutup kenara çeker.
"Durun, o konuşacak halde değil. Lütfen, sessizce oturun!"
Ağlaya ağlaya kenarda oturup doktordan Oliver'i iyileştirmesini talep eder. Araba çalıştırılır, sirenler yakılır. Ambulans son hızla en yakın hastanelerden birine doğru yol alır.
Hastaneye vardıklarında iki doktor dışarıda onları karşıladı. İsminin Raskoln olduğunu öğrendiği orta yaşlı doktor hasta arabasını hızla asansöre doğru sürükledi. Kapı açıldığında yanındaki iki hemşireyle birlikte hemen içeriye soktular arabayı. Üçüncü katı gösteren düğmeye bastılar. Rudolf asansörün üzerinde üç rakamını görüp hızla üçüncü kata çıktı. Doktor ve hemşireler asansörden çıkıp hastayı ameliyathaneye götürdüler.
"Hastanın durumu kötü. İki ünite A Rh (+) kan getirin her ihtimale karşı."
Hemşirelerden birinin elindeki neşteri doktora uzatmasıyla ameliyata başladılar.
Rudolf koridorda çaresiz bir şekilde ameliyatın bitmesini beklerken yanındaki iki adamın konuşmasına kulak verir.
"Habere bak, Nick! Koskoca profesörü üniversitenin önünden kaçırmışlar."
"Hangi profesör? Neden bahsediyorsun, Carl?"
"Ünlü profesör Hambert Silver bugün sabah saatlerinde görev yaptığı Harvard üniversitesinin önünden kimliği belirsiz kişiler tarafından kaçırılmış. Kaçıran kişilerin kimliğinin ortaya çıkarılması ve profesörün kurtarılması yönünde çalışmalar sürdürülüyor..."
Bu haberi duyan Rudolf telaşla oturduğu yerden kalktı. Hızlı adımlarla asansöre doğru gitti. Kalbinin hızlı hızlı atmasına sebep olan korku ve telaş hisleri üniversite binasına kadar onu yalnız bırakmadı. Binaya varır varmaz kamera odasına doğru yüz tuttu. Kamera odasında çalışanlardan biri onun yakın arkadaşı. O yüzden ona istediği zaman kamera kayıtlarını gösteriyor. Bu sefer de sabah saatlerinin kayıtlarını izlemek istediğini söyledi. Kayıtları geçi çekip onun kaçırıldığı saati izlemeye başladılar. Burada açıkça herşeyi öğrendi Rudolf. Profesörü mafyaların kaçırdığını anladı. Ama niye kaçırdılar onu? Başına neler geldi?
Eli kolu bağlı bir şekilde hastaneye döndü. Oliver'i ameliyat eden doktorun koridorda dolaştığını gördü. Kalbini her taraftan saran heyecan hissi ile ona yaklaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP
AventuraGözlerini kapatır profesör. Derin ve ürkütücü bir karanlığın içine dalır. Karanlıkta göz gözü görmüyorken tanıdık olmayan bir ses kulağını işgal eder: "Yolundan geri dön, Hambert! Yolundan geri dön!" Bu ses bir delinin özenle süslediği hayal ü...