Bölüm 47

35 11 0
                                    

Kayıp(47.bölüm)

Rudolf:

"Aç şu telefonu , profesör, aç!!!"

Lei:

"Ne oluyor, Rudolf?"

Rudolf:

"Dur bir dakika!"

Birkaç defa aradıktan sonra telefon açıldı. Jhonny konuşmaya başladı.

Jhonny:

"Al! Rudolf amca, sen misin?"

Rudolf:

"Profesör nerede?"

Jhonny:

"Yatağında uyuyor şuan."

Rudolf sonunda rahat bir nefes aldı. Fakat bu rahatlık kısa sürdü. Jhonny uyuyan babasını kaldırmaya çalıştı. Defalarca seslenmesine rağmen profesör uyanmadı.

Jhonny:

"Rudolf amca, babam uyanmadı!"

Rudolf kulaklarına inanmamış gibiydi. Adeta şoktaydı. Bütün bu olanların suçlusu gibi hiss ediyordu kendisini. Sanki o klonistlerin elinden kaçmasıydı bütün bu kötü olaylar olmayacaktı.

Jhonny telefonu kapatıp babasına seslenmeye devam etti. Profesör gözlerini kıpırdatmıyordu bile. Göz yaşları içinde prof.Hambert'in nabzını kontrol etti. Nabzı atıyordu. Artık rahat bir nefes aldı. Sonra hiç vakit kaybetmeden oteldeki doktora haber verdi. Prof.Hambert'i müayine odasına götürdüler. Doktor profesörün kanından birkaç damla alıp analiz etti. Profesörü bu derin uykuya daldıran bir uyku ilacıydı.

5 saat önce

Prof.Hambert Jhonny'nin elindeki ilaç poşetini görünce şaşkınlığını fazla durduramadı.

Prof.Hambert:

"Bu ilaç ne, oğlum? Yoksa hastamı oldun?"

Jhonny:

"Yok, baba. Bu uyku ilacı. Son zamanlarda geceler uykum kaçıyordu sık sık. Dr.Chi-sang önerdi bu ilacı. Toz gibi bir ilaç. Çok iyi uyutuyor. Yanında top bile patlasa uyanmıyorsun."

Prof.Hambert:

"Oğlum, telefonumu odada unuttum. Sana zahmet olacak ama getire  bilirmisin?"

Jhonny:

"Tabii, hemen getiririm."

Jhonny masadan kalkıp asansöre doğru gitti. Asansör meşgul olduğu için merdivenlerle yukarı çıktı. Kendi odalarının olduğu kata çıktığında Ying ona çarptı. Çarpmanın etkisiyle Ying'in ceketinin cebindeki beyaz renkli zehir poşeti yere düştü. O an Jhonny'nin uyku ilacı da yere düştü. İki ilaç poşeti de bir birine çok benzediği için aceleyle poşetleri karıştırdılar. Ying zehir yerine uyku ilacını aldı. Gece herkes uyuduktan sonra prof.Hambert'in odasına girip çekmecesinin üzerindeki su bardağına uyku ilacı döktü. Prof.Hambert'te gece susayıp ilacı içince derin bir uykuya daldı.

Şimdiki zaman

Sabaha karşı prof.Hambert uykusundan uyandı. Jhonny herşeyi ona anlattı. Artık Pekin'e geri dönme zamanları geldiği için otogara gittiler. Otobüse binip yola çıktılar. Profesör de artık burunlarının dibine kadar gelip giren hainlerden korkmuştu. Yol boyunca yeni planlar yaptı.

Lei evde güzel yemekler yaptı onlar için. Birkaç gün sonra düğünü olacağı için çok mutlu. Rudolf uzun süredir onun kalbinde taht kurmuştu ve birkaç gün sonra o tahta oturacak.

Çinde uzun sürelik bir sabitlik devri başlamıştı. Hükümetin içindeki kötü adamlar tutuklanmış en önemlisi "Liderler" konseyi dağılmıştı. Bu olayların olduğu devirde Çinde bir numaralı adam Prof.Hambert'ti. Her gün gündemdeydi. Her gün yeni bir haber yayınlanıyordu onun hakkında. Diğer kötü insanların da dikkati prof.Hambert'in üzerindeydi. Onu ortadan kaldırmak isteyenler çoğalmıştı.

Büyük bir yolculuktan sonra Pekin'e vardılar. Rudolf otogarda onları bekliyordu. Prof.Hambert ve Jhonny onunla birlikte taksiye bindiler.

Rudolf:

"Ben havaalanına gideceğim. Siz sonra eve giderseniz. Eğer Lei nerede olduğumu sorarsa, yakın bir arkadaşını görmek için Şanhay'a gittiğini söylersiniz."

Prof.Hambert:

"Yine ne iş çeviriyorsun, Rudolf?"

Rudolf:

"Bunu şimdi söyleyemem, profesör. Eğer sağ salim geri dönersem, o zaman söyleyeceğim."

Rudolf havaalanının önünde taksiden indi. Profesör ve Jhonny eve döndüler.

Evin önünde siyah bir jip durmuştu. Kapının açık olduğu kenardan bakınca belli oluyordu. Evde onları kötü bir sürpriz bekliyordu. Jhonny kapıya yaklaşırken evden silah sesi geldi ve arkasından Lei bağırmaya başladı.

Lei:

"Aaa...!!!"

KAYIP   Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin