Ben Seni Daha Çok (GAY)

11. Bölüm

ersin karşımda telefon elimde kaldırımın üstünde çakılı bir şekilde duruyorduk. bu yaptığım çok bencilceydi ama içimden geliyordu taa en derinlerden bunu yapmam söyleniyordu. ersin bana boş bir ifadeyle bakarken ''ateş ben sana soru soruyorum sen telefonla oynuyorsun amk. bırak şunu '' diye kükredi. sinirlenmekte halıydı çünkü sabahtan beri sündürüp ona bir cevap vermiyordum daha doğrusu veremiyordum. yüzüme ılık bir esinti vururken kirpiklerimi kırptım ve ersinin yüz hatlarından akıp bana doğru gelen görsel ziyafetin tadını çıkarmayı bıraktım

artık buraya kadardı bir cevap vermem gerekiyordu ve derin bir nefes alıp kelimeleri dudaklarımdan yüzüne doğru göndermeye başladım. '' telefonla oynadığım falan yok eğer şuan sorunun üstüne bu telefonu elime alıyorsam bir sebebi var'' derken gözlerimi imalı bir şekilde büyütmüştüm. bana karşıdan ne diyon sen yaprak dediğinden hiç birşey anlamıyorum der gibi bakıp çatları kaştı ve elmacık kemikleri daha belirginleşti.

ersin oflayarak ''ateş uzatma artık söyle ne biliyorsan ''dedi.

gözlerimden bıkkınlığı belirterek '' biliyorsun gece senle akşam geç saatte kadar konuştuk. o yüzden sabah cesedim kalktı. ve evden birşeyler yemeden alal ecele çıktım. o yüzden okula yakın bir pastahanede indim ve içeri girdiğimde eylemi gördüm ve yanın-''

ATEŞŞŞ!! diye bir tiz çığlık sesi duymamızla ersin ile aynı anda sesin daha doğrusu çığırmanın geldiği yöne doğru döndük.kulaklarımda bağırmanın etkisiyle ÇINN sesi oluştu . karşımızda bir adet nefes nefes kalmış koşturmaktan saçı başı dağılmış 1.70lik eylem duruyordu. ''hassiktir'' dedim tıslayarak . ersin duyacak ki bana dönüp şüpheyle bakmaya başladı. tabi bundan az önce anlatıklarımın etkisi çok fazlaydı.bermuda şeytan üçgeninin 3. parçasıda gelmişti aman ne güzel . Ersin tekrar eyleme dönerek ''eylem hayırdı noldu ?'' diye soru sordu. adı haykırılan benim ama soru soran ersindi . sevgililik böyle birşeymiydi acaba diye düşünüp gözlerimi devirdim ve bir yandan saçını başını düzeltmeye çalışan eylemi kesiyordum

o sırada gözlerimde şimşekler çaktı. ulan eylem anladı ersine öteceğimi ve o yüzden yanıma fişek gibi geldi dedim iç sesim. ama bu nasıl olabilirdiki sonuçta arkamda hiç iz bırakmamıştım. ve eylem beni görmemişti . bu mantıksız birşeydi sonuçta nereden bildiğimi anlayabilirdiki ayrıca sabah okulun girişinde karşılaşmıştık ve konuşmuştuk. hiç birşey yok gibiydi. gayet normaldi iletişimimiz . düşüncelerimden sıyrılıp beynimin karınlacandığını hissettim .

eylem nefesi düzeltmeye çalışmaya devam ediyordu sanarsın 400 metre engelli maraton komuştu. ersin cevap alamayınca '' bizde senden konuşuyorduk ''dedi ersin düz bir sesle. eylem salisede bakışlarını bana kilitledi ve o an benim öğrendiğimi bildiğini anladım. eylemin gözleri hafiften dolmak üzere gibiydi. buna şaşırdım sonuçta ersini çok önemsiyor gibi durmuyordu. bu sonucu yaptığı harekterler ve ersini aldatmasından çıkarmıştım.

eylem yine taş kesilmişcesine olduğu yerde kala kalırken ersin yine devreye girerek ''ateşle sabah pastahanedeymişsiniz '' dedi . eylemin titrediği görebiliyordum artık lakin zeki bir kızdı birşeyler anlattığımı biliyordu ama asıl kıyameti kopartacak durumu söylemediğimin bilincindeydi yoksa ikimizde ersinin bu kadar sakince bir tavır takınmayacağını çok net biliyorduk. o sırada ersinin ateşle sabah pastahanedeymişsiniz demesine anlam veremedim çünkü. ben ersine onu gördüm dedim. beraberdik demedim. lafım yarım kaldığı için bu onun kafasında devamını tamamladığı birşeydi.

eylem gözlerimin içine adeta yalvarır gibi bakıyordu. o sırada ersinin eli eylemin çenesine çok naif bir şekilde dokundu ve tuttu. yüzünü benim tarafımdan çekip kendine doğru döndürdü eylemin ve usulca '' neden konuşmuyorsun eylem'' diye tısladı. o sırada bu iş eğer şuan patlarsa ve yanımızda çok fazla insan olmadığı için ne sonuçlar doğurur tam kestiremiyordum ama ok yaydan çıkmıştı bir kere Eylem sonunda dilsiz olmadığını kanıtlarcasına kelimeleri dudaklarından dökmeye başladı. ve ben o sırada gözlerimi yumdum ....