*
'' Ah ersin. Oğlum hoş geldin ''
Ellerini önündeki mutfak önlüğe silen oğuzun annesi ersini kapıdan içeri buyur etti.
Gözlerinin kenarındaki çizgilerden kırklı yaşların sonlarında olduğu belli olan kadın kocaman bir gülümsemeyle ersine sarıldı.
''Hoş bulduk efendim . Nasılsınız ? ''
Ersin , oğuzun annesinden ayrılırken gülümseyerek baktı. erhan ersin ve oğuz çocukluk arkadaşlarıydı. Aile dostları olan çiftlerin çocukları oldukları için birlikte büyümüşlerdi .
Hatta oks sınavında ersinin okul puanı anadolu lisesine yeterken oğuz ve erhandan ayrılmamak için meslek lisesini seçmişti. Çünkü onların puanı ersinin ki kadar iyi değildi.
Yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen bu üç aile yeri geldiğinde bir birlerine kardeş anne ve baba olmasını başarabiliyordu.
''Ersinim ben iyiyim de oğuzun yüzü dağık. ''
Ersin elini ensesine atıp gülümserken ne diyeceğini bilemedi. Orta yaşların sonundaki kadın ersinin omzunu tuttuktan sonra göz kırptı.
''Sen bilirsin annem. Düştüm dedi ama inanmadım ''
Ersin üstündeki ceketi çıkarıp vestiyere asarken oğuzun annesi kısık gözlerle onu izliyordu.
''Oo neler döktürdün gene mutfaktan nefis kokular geliyor ''
Oğuzun annesi , ersinin konuyu değiştirmeye çalışmasına gülümsedi. Erhanıda çok severdi ama ersin onun ikinci evladı gibiydi.
''Anlaşıldı. Geç hadi geç salona. Ben oğuza haber veririm . Bu arada annenlere sitemimi ilet lütfen son zamanlarda iyice boşladılar bizi. Ne zamandır görüşemiyoruz''
Ersinin omuzları düşerken yüzüne yamuk bir gülümseme oturttu.
''Boşver canını sıkma. bende görüşemiyorum zaten ''
Oğuzun annesi göbeğini tutarak gülerken merdivenleri çıkıyordu.
''Deli çocuk. Hadi geç sen . ''
Ersin başıyla onayladıktan sonra oturma grubuna geçti. Vitrindeki resimleri incelerken kendi ve erhanında olduğu resimlere gülümseyerek baktı.
''Oğlum ersin geldi ''
Buhar buhar olmuş duşa kabinin camlarından kafasını uzatan oğuz çatık kaşlarla annesine bakmıştı.
''Ne Ersin mi geldi ''
Oğuzun annesi gözlerini devirirken elini acele etmesi anlamında salladı. Kapıyı kapattıktan sonra koridordan seslendi.
''Evet. hadi içeride seni bekliyor. Oyalanma ''
Oğuz , ersine gelmesine sevinirken hemen duştan çıkıp bornozunu üstüne geçirdi. Saçlarındaki suyu havluyla duruladıktan sonra kapıdan çıkacak iken adımları duraksadı.
Aynada yüzüne baktığında burnundaki sızıntı durmuştu. Kaşının üstündeki yara kabuk tutmaya başlamıştı. Aklına gelen fikirle yüzü buruşurken istemsizce elini kaşına götürdü.
Parmağının ucuyla kaşının üstündeki kabuk tutmuş yarayı kanatırken gözlerini kırpıştırdı. Kaşındaki yaradan sızıntı başlayınca elini çekti.
Üstündeki bornoz ile salona girdiğinde Ersin dirseklerini vitrine dayamış aile resimlerine bakıyordu.
''Beklemiyordum seni . Banyomu incelttim.''
Ersin kafasını resimlerden kaldırırken oğuz kanepeye oturup bacak bacak üstüne atmıştı.
''Biraz konuşmak istedim sadece ''
Ersinde oğuz yanında otururken ellerini kasıklarının üzerinde birleştirdi.
Oğuz gözlerini kısıp diliyle yanağının içini şişirirken kafasını ersine çevirdi.
''Ne konuşacaksın . Çok merak ediyorum. Buraya kadar geldiğine göre asil prensin için iyi bir savunma hazırlamışsındır .
Oğuz imalı bir şekilde gülümserken ersin kendi dizlerine doğru doğruldu.
''Oğuz , buraya ateşi savunmaya gelmedim . Sadece nasıl olduğunu merak ettim. ''
Oğuz , omuzlarını yukarı kaldırırken gözlerini kıstı.
''Bir yumrukla ölmem. Merak etme ''
Ersin gözlerini devirirken oğuz dizine yavaşça vurup gitmek için ayağı kalktı.
'' Neyse konuşmak istediğin zaman ararsın ''
Oğuz, ersinin bileğini havada yakalarken koltuğa doğru geri çekiştirdi.
''Ersin otur ''
Ersin kanepenin ucuna eğreti bir şekilde otururken oğuz parmaklarını kütletti.
''Görmüyorsun dimi bize ne yaptığı yine bir birime düşürdü bizi . O çocuk gerçek değil . O asil ulaşılmaz tavırları , ben iyi aile çocuğuyum edası hiç biri gerçek değil ''
Oğuz , ersine doğru yaklaşıp kasıklarının üzerinde olan ellerinden bir tanesi kavradı. Ersinin elini kaşının üzerinde yaranın üzerine götürdükten sonra acı bir şekilde gülümsedi
''Gerçek olan bu Ersin ''
Ersin kaşları çatık bir şekilde oğuzun kaşındaki yara baktıktan sonra salonun girişine baktı. Erhan girişte belirirken ersin elini çekti. Oğuz bıkkın bir ifadeyle omzunun üzerinden erhana baktı.
''Vay arkadaşını da hiç yalnız bırakmazmış ''
Ersin gülümseyerek bakarken erhan tekli koltuklardan birine oturup bacak bacak üstüne attı.
'' Sende geçmiş olsun demeye geldin galiba ha ''
Erhan diliyle üst dudağını yalarken ersin ayağı kalktı.
''Evet. Artık kaçayım sana emanet görüşürüz ''
Ersin kapıdan çıkarken oğuz sinirle dizlerinin üzerine elini koyu ayağı kalktı
''Neyse . ben de giyinip geleyim ''
Oğuz kapıdan çıkarken erhan bozulmuş bir şekilde vitrindeki resimlere bakıyordu.
''İyidik böyle ya ''
Oğuz gözlerini devirirken salonda oturan erhana seslendi.
''Başlama gene erhan ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Seni Daha Çok (GAY)
Teen FictionÖnemli olan birini değil birbirini bulmak. Artık biraz fark edin kimse mükemmel değildir. Sadece vücut resimlerine bakarak insanları seçip sonra niye böyle oldu demeyin. Herkesin hayalindeki kişinin gerçekte karşısına çıkacağını sanması da ayrıca sa...