ersin bana doğru yaklaşırken daha önceki gelişlerinden daha farklı geliyordu. bu sahneyi okulun ilk günü ve daha sonrada bir kere daha yaşamıştım ama sonları pek hayra alamet değildi. hepsi pek hoş şekilde bitmemişti. bu sefer bende rahattım ve açıkçası ne kadar doğru birşey yapmadığımı bilsem de kendimle övünüyordum. gerçi sonuçları daha öğrenmemiştik. ama ben ersin için elimden geleni yapmıştım. nedeni neden yaptığımı adlandıramasamda yapmıştım.
ersin bu sefer arka sıraya yada ön sıraya değil yanımdaki sıraya oturdu. gerçi ben sıranın dış tarafında oturduğum için bedenini çok boşluk kalan sıranın ucuna koyup beni hafifçe ittirerek kendine yer açtı. bana olan temasıyla vucudumdaki bütün hücreler harakete geçmeye çoktan başlamıştı. sürtündüğü yerler sanki alev alıyordu. ersin iyisin hoşsun ama yapma şunu bana yanlış anlarım diye alayla tısladı iç sesim.
bu sefer yanımda oturduğu için riske atamazdım hemen aramdaki mesafeyi açıp duvara yaslı olan sırt çantamı çekip kendimi duvara yasladım ve çantamıda nolur nolmaz diye kucağıma koydum . önlem almam gerekiyordu çünkü üstümdeki etkisi çok fazlaydı ve olası bir ereksiyon durumunu açıklayamazdı. yakınımda oturmasıyla sınav boyunca neredeyse ağzımdan nefes almama sebep olan muhteşem parfüm kokusunu bu sefer ciğerlerimi oksijene aç gibi derin derin içime çektim. sınavda dikkatimi dağıtmamak için neredeyse en azami şekilde nefes almıştım . burnumdan mideme geliyordu sanki koku. karnımda hareketlenme vardı. sanırım kahvaltı yapmadığım için diye sanıyordum.
ersin aban dönüp ''bu yaptığın neydi böyle '' diye sorunca gülen gözlerle yüzüne bakıp '' okuldan gitmene izin vereceğimi sanmıyor dun herhalde'' deyip davetkar çıkarmaya çalıştığım sesimle cevap verdim. ersin elini burnuna götürüp kaşırken benim alt komşum çoktan uçuşlardıydı. '' yakalansaydık benim kaybedecek bir şeyim yoktu ama senin başın belaya girerdi '' dedi nasihat veren bir abi tavrıyla .'' ama yakalanmadık '' dedim göz kırparak . gülümsemesi yüzünde genişlerken ben de gülümsedim. ersini ilk defa bu şekilde görüyordum. bir yıldır bu şekilde daha önce bu şekilde görmemiştim.
sınıf kapısının açılmasıyla bakışlarımızı ay anda kapıya yönelttik. oğuz yine bitivermişti. bu çocuk bazen çok sinirime dokunuyordu. oğuz sınıfa girip sıralara doğru ilerlerken ersin '' çık dışarı sikko '' diye kükredi. bunların ağzı gerçekten çok bozuktu. ama artık alışmıştım. küfürler havada uçuşuyordu. oğuz yürümeyi bırakıp olduğu yerde durmaya devam edince ersin '' ne bakıyon zubuk çıksana '' deyince oğuz yüzündeki gerilimle sınıftan çıktı kapıyı çarparak.
oğuz siktir olup gittikten sonra ersin ile bakışlarımız tekrar birbirini buldu. ersin bakışlarını yumuşatarak sağ kolunu omzuma doğru uzattı ve hafifçe bastırarak sıktı. eyvah şimdi yandık diye tısladı geveze iç sesim. elini koyduğu yer alev alıyordu. yüzümün kızarmaya başladığına emindim çünkü omzum la beraber yüzümde yanıyordu. nefes alıp verişlerim derinleşirken ersin '' teşekkür ederim bunu asla unutmayacağım '' dedi güleç bir ifadeyle.
bense yerimde kıpırdanmaya başlamıştım. aslında kızıyordum ersine bu tarz şeyleri bana yapmamalıydı. ama çocukta nereden bilebilirdi ki ona hallendiğimi. yoksa biliyor muydu da böyle yapıyordu. yok yok bilse şuan bu durumda olmamız imkansız olurdu . büyük ihtimal o el omzunda yumuşakça değil burnumun üstünde sert bir yumruk olarak olabilirdi.düşüncelerimi bir yana bırakıp '' yapabileceğim birşeydi ve yaptım '' dedim bıkkınlıkla. bu konuşmanın sonlanmasını ve omzumdaki elin kalkmasını istiyordum bir anda önce.
Ortamda yine gözle görülebilir cinsten bir cinsel gerilim tırım tırım geziyordu. omzumdan bütün vucuduma bir elektrik yayılırken ersin omzumdaki elini çekmeden '' senin istediğin bir şeyi yapmak istiyorum '' deyip yüzüme doğru yaklaşmaya başladı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Seni Daha Çok (GAY)
Novela JuvenilÖnemli olan birini değil birbirini bulmak. Artık biraz fark edin kimse mükemmel değildir. Sadece vücut resimlerine bakarak insanları seçip sonra niye böyle oldu demeyin. Herkesin hayalindeki kişinin gerçekte karşısına çıkacağını sanması da ayrıca sa...