Atölye kapısına geldiğinde hala az önceki duyduklarını üstünden atamamıştı. Yüzünde aptal bir gülümseme ile kapıların açılmasını bekliyordu.
''Ya nefret ediyorum bu atölye derslerinden kızım ben kız ''
Eylem elindeki gereçler ile ateşin yanına geldi. Ateş sırtını duvara yaslarken sağ dizini kırıp ayakkabısının tabanını duvara yasladı.
'' Gene noldu sana. Yüzün allak bullak ''
Ateş gözlerini devirirken '' Yok bir şey '' dedi .
Eylem telefonundan gelen bildirim sesiyle çantasına yönelirken ateş bir yandan ayağıyla ritim tutuyordu.
Eylem telefonun ekranına bir süre baktıktan sonra kaşlarını çattı. Diliyle üst dudağını ıslatırken gözleri kısılmıştı.
'' Ne oldu ''
Ateş , eylemin bu belli belirsiz ifadelerinden dolayı tereddütle sormuştu.
'' Yok bir şey. Hadi girelim ''
Eylem kafasını iki yana sallayarak açılan atölye kapısına doğru yürürken ateş onu takip etti.
*
Saatler süren atölye dersinde nihayet mola verilmişti. Öğretmen günün bitmesine iki ders kala mola vermeye karar verdi. Atölye derslerinde zil olmadığı gibi öğretmenler mola saatlerine karar veriyordu.
'' Eylem ''
Eylem gereçleri elindeki çantaya toplarken seslenen ateşi duymadı.
'' Eylemmmm ''
Ateş , ismini uzatarak söyleyince ''Hıh '' diyerek kafasını ateşe çevirdi. Atek tek kaşını havaya kaldırırken bir nefes verdi.
'' Cep telefonuna mesaj geldiğinden beri beni duymuyorsun bir garipsin. ''
Eylem yüzüne çarpık bir gülümseme oturturken başını sağ omzuna doğru hafifçe yatırdı.
'' Alla alla . Garip olmak bir tek sana mı mahsus ateş . ''
Ateş ' eylemi gülümseyerek karşılarken '' Ya daha iki ders var. Kahve içelim mi ? '' diye sordu.
Eylem sırt çantasını omuzlarına geçirirken arkasını dönüp kapşonlusunu ateş'e düzelttirdi.
'' Ya aslında ben bu derse girmeyeceğim . Evde işlerim var ''
Ateş yüzünü buruştururken atölyeden çıkıp asma katta yürümeye başladılar
ateş'' Çok kötüsün '' derken dudaklarını öne doğru sarkıtmıştı
Eylem ve Ateş yürürken onları gören erhan yanlarına gidip iki elini teslim oldum anlamında havaya kaldırdı.
'' Hala zengin ve şımarığım ama bu sefer gerçekten silahsızım ''
Ateş gözlerini devirirken eylem çatık kaşları ile erhana seslendi.
'' Nasıl da biliyorsun kendini. Yalnız ruhsuz olduğunu atladın ''
Eylem kendinden beklenmedik bir şekilde erhan ile restleşirken ateş bu tepkiye anlam verememişti.
Erhan kaşlarını havaya kaldırırken bıkkın bir nefes verdi.
'' Yapma be Eylem . Gerçekten . Ağlatacaksın beni ''
Ateş , ikisinin atışmasını izlerken eylem ateşi kolundan tuttu.
'' Hadi ateş hadi ''
Eylem ve ateş biraz yürüdükten sonra sıkıntılı görünen eylemin hareketlerine daha fazla dayanamayıp sordu.
'' Ya ne var sizin aranızda ''
Eylem eliyle saçlarını arkaya doğru atarken kafasını ateşe çevirdi.
'' Hoşlanmıyorum işte . Yani şu hayatta sevmediğim ne varsa hepsini temsil ediyor bu adam. ''
Ateş ilgiyle eylemi dinlerken çantasının sarkan saplarını çekiştirdi.
'' Ersin mevzularından dolayı mı ? ''
Eylem başını iki yana hayır anlamında sallerken bir nefes verdi.
'' Hayır alakası yok. O defter çoktan kapandı. Ben bunu oldum olası sevmiyorum. Karşına geçip iki ciddi cümle kuramaz. Naber desen düzgün cevap veremez. Her şeyi geyik eğlence . Hiç bir şeyi ciddiye almaz o ''
Eylemin anlattıklarıyla ateş şaşırırken erhan ile bu kadar zaman geçirdiklerini bilmiyordu.
'' Onu bu kadar iyi mi tanıyorsun ? ''
Eylem yüzündeki gülümsemesini genişletirken kaşlarını havaya kaldırdı.
'' Onu iyi tanımaya gerek yok ki. Hayatta böyle bir model var malesef . Ye iç gez eğlen modeli bunlar. Erhanda bayrak sallayanları işte ''
Eylem ve ateş merdivenlerden inip bahçeye doğru çıkarken, oğuz atölye kapısının önünde bekleyen erhan ve ersine bıkkın bir ifadeyle baktı.
'' Off neyi bekliyoruz. Hadi çıkalım artık ''
Erhan başını yana yatırıp oğuza göz kırptı.
erhan '' Bir şey beklemiyoruz '' dedikten sonra oğuz gözlerini devirirken erhan ve ersin bir birlerine kaş göz yaptı. Erhan çenesiyle atölyenin biraz ilerisinde yerleri paspas yapan hademeyi işaret etti. Ersin başıyla onaylarken oğuz çatık kaşlar ile bu bitirim ikiliyi izliyordu.
'' Ne oluyo size ''
Erhan kaşlarını kaldırıp anlamamazlıktan gelirken ersin , erhanın omzuna dokunup hademenin olduğu yere doğru yürüdü.
'' Ben gittim. Görüşürüz ''
Oğuz , Ersinin arkasından '' nereye ya '' diye seslense de yanıt alamamıştı. Ersin hademenin kolundan tutup soteye bir yere çekerken görevli elindeki viladayı korkuluklara yaslayıp ersin ile yürüyüp gözlerden uzaklaştı.
Oğuz gözlerini kısıp onları izlerken bir hışım erhana doğru dönüp diliyle yanağının içini şişirdi.
'' Siz neler çeviriyorsunuz . Bir dümen çevirdiğiniz belli. Neyse bilardo da ağzından alırım lafı '' dedikten sonra ellerini göğüs hizasına kaldırıp avuç içlerini bir birine sürttürdü.
Erhan belli belirsiz kafasını salladıktan sonra elini ensesine atıp mahçup bir ifadeye büründü.
'' Iıı şey. Oğuz ben gelmiyorum desem ''
Oğuz kaşlarını daha çatıp başını iki yana salladı .
'' Şaka dimi Erhan ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Seni Daha Çok (GAY)
Teen FictionÖnemli olan birini değil birbirini bulmak. Artık biraz fark edin kimse mükemmel değildir. Sadece vücut resimlerine bakarak insanları seçip sonra niye böyle oldu demeyin. Herkesin hayalindeki kişinin gerçekte karşısına çıkacağını sanması da ayrıca sa...