55. bölüm

1.5K 382 338
                                    



08.09.2008

derin bir nefes verip tekrar denedi. olmuyordu bir türlü. diliyle yanağının içini şişirip tavana baktı.

''Allahım lütfen yaa ''

aynanın karşısında okul pantolonu tekrar bellerinden tutup yukarı çekmeye çalıştı. karnını son kez geç içine çekti. yerinde zıplamasıyla zor da olsa artık küçük gelen pantolon bedenine oturdu.

gelişim çağında olmakta nefret ediyordu. bir an önce gelişse de bitse diye bekliyordu.

gömleğinin manşetlerini dirseğine kadar kıvırdı. aynada kendini alıcı bir gözle baktığında kendiyle gurur duydu.

ergenlik onu çok vurmamıştı. cips ve çikolataları ağzına sürmediği için sivilceleri yoktu. boğaz uğruna ömür boyu taşıyacağı suratını kevgire döndürmek istemiyordu.

yana doğru döndüğünde pantolonu kasmaya başlayınca bugün okuldan sonra ilk işinin yeni bir bedenini almak olduğunu hatırlattı kendine.

dar gelen pantolon bacaklarının tüm hatlarını meydana çıkarırken kalçalarını çok belirginleştirmişti. Son yaşadığı hüseyin vakası ve okulda abazanları başına musallat etmek istemediği için hemen yenisi almak istiyordu.

hüseyin amca olayının üstünden iki aydan fazla bir süre geçmişti. Olayı hala unutamasa da üstünü örtmüştü. Ama bilmediği bir şey vardı .

Üstü örtülü olan şeyleri sadece o an görmeyiz ama orada olduklarını biliriz. gelen ilk fırtına veya ufak bir rüzgarda o örtü kalktığında geçmişimiz o gün ki kadar canlı karşımızdadır.

ersin o günden sonra bir daha görmedi . ersinden haber yoktu. aramamıştı. onunda yaşadıkları kolay değildi sevgilisi tarafından ihanete uğramıştı ve kardeşim dediği arkadaşı tarafından sırtından vurulmuştu.

saçlarını yukarı doğru kaldırdıktan sonra dudağının kenarında artık ufaklaşmış olan ize baktı. dikişleri aldırdıktan sonra korkunç bir iz vardı. Düzenli kullandığı merhemler sayesinde dikiş izi kendini toparlasa da ufak bir kalıcı iz bırakmıştı ersinden hatıra.

son kontrollerini yaptıktan sonra iyi göründüğüne karar verdi. Bugün okulun ilk günüydü. lise ikiye geçmişti. koca bir yılı geride bırakırken okulun ilk günü geldi aklına.

''burak arıyor ''

çalan telefonu alıp kulağına götürdü.

''lan neredesin ''

''geldiniz mi ''

''aşağıdayız hadi''

''tamam aceleniz ne yahu ilk gün bugun ''

''sıcağın alnı kabağında beklemek hoş değil ateş ''

burağın sesindeki kinaye her türlü kendini belli ediyordu.

''tamam hadi uzatma geliyorum ''

telefonu kapattıktan sonra saate baktı. burak gerçekten haklıydı. saat onikiye geliyordu.Ama bu planlı yaptıkları bir şeydi. geçen sene okulun ilk günü okul müdürü açılışta üç saat konuşma yapmıştı. ayaklarının sızısını hala unutamıyordu.

o yüzden ortak karar alıp geç gitmeye karar vermişlerdi. hatta sabah kahvaltı yaparken camdan okulda koşturarak yetişmeye çalışan çömezleri gördüğünde alayla gülümsemişti. gidinde belanızı bulun diye.

'' anne çıktım ben ''

mutfakt'a yemek yapan kadın sadece kafasını uzatabilmişti.

''vestiyerin orada haftalığın unutma ''

''Akşam geç kalma ateşcim ''

''tamam ''

dudağındaki dikişin sebebini hala açıklayamamıştı. seferihisardaki olaydan dolayı o gece geç kalınca üstüne tuzu biberi olmuştu. Evde ateş ile ilgili sıkı yönetim ilan edilmişti.

haftalığını cebine indirdikten sonra evden çıkıp asansöre bindi. aynada kendine bakarken aslında heyecanlı olduğunu gördü. bunların birinci sebebi ersini aylardır görmüyor olmasıydı.

asıl mevzu ise oğuz ve eylem cephesinden yaşanacaklardı. hüseyin amca olayından sonraki eylem aramıştı. ersin ve müridleri daha okul başlamadan saldırmaya başlamışlardı. eylemin elinde sigara ile olan resmini evlerine göndermişlerdi. ailesi tarafından büyük bir ceza eylem koca yaz evden dışarı çıkamamıştı ve sigara krizlerine girmişti.

Bu çok ufak bir başlangıçtı. daha yüz yüze bile gelmemişlerdi. neler olacağını tahmin etmekte zorlanıyordu.

''sonunda gelebildin ''

apartmanın çıkış kapısını kapatırken burak söylenmeye başladı.

''amma tatava yaptın ya''

ateş burağa sıkı sıkı sarıldı. bazen onu sinir etsede seviyordu bu çocuğu. ayrıca sınır diğer kırmancilerden sonra arkadaş olabileceği sayılı insanlardan biriydi.

''bak bakayım bana''

ateş çenesinden tutulan el ile burağa döndü.

''dudağına noldu senin ''

ateş başını sağ omzuna değdirip yüzüne bir gülümseme oturttu.

''düştüm yok bişe ''

burak her ne kadar yemese de uzatmak istemedi. çünkü ateşin cevap vermeyeceği aşikardı.

''neyse , bombayı duydun dimi ''

okula doğru yürümeye başlayan gençler bir yandan sohbet ediyordu.

''ne bombası ''

yürümeye devam ederken aniden durdu.

''seninkiler fena patlamış olum ''

ateş gözlerini kısarak dinlerken burak anlattıklarıyla ateşin ilgisini çekmeye başlamıştı....

Ben Seni Daha Çok (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin