ersin kafasını iki yana yüzünde yamuk bir gülümseme ile '' bu kadar meraklı olmak bak '' derken dudaklarını kıvırdı. ateş kollarını göğüsünde birleştirmiş dik dik bakarken vazgeçmeyeceğini belli etmişti. ersin pes ederken güçlü bir fırt çekti sigarasından ben ateşin yanındaki duvara yaslandı. '' biliyorsun okulun başında yeni gelen çömezleri ocaklara götürdük '' derken ateş dikkatle dinliyordu.
''ümit abide onların başlarından biri ''
''ümit ? '' derken alev topunun ismini öğrenmişti ateş.
''evet ümit ''
ateş devam etmesi için başını hızlıca iki yana salladı
'' oda benim gibi çift dikiş ve dördüncü yani son sınıfta '' ateşin kafasında parçalar birleşirken ersin sigarasından bir fırt daha çekip izmariti yere atıp ezdi.
''okuldan atıldı yani bu mu ? ''
''öyle kolayca söyleyebildiğin gibi değil işte. bunlar çok bela tipler ateş. hocayı daha öncede uyarmıştı. eğer ben onu tanıyorsam bunun intikamını mutlaka alacaktır.''
ateş şaşkın bir ifadeyle çokta altından muhteşem bir hikaye çıkmadığı için burulmuştu. şuan önemsemediği bu durumu ileride gözyaşları eşliğinde hatırlayacağını o da bilemezdi.
'' olmaz bir şey ya ilk atılan çocuk o değil sonuçta '' derken elinin tersini boynuna götürdü. haziran ayının ortalarına geldikleri için cehennem sıcakları ufaktan kendini göstermeye başlamıştı. ateş boynundaki terleri silerken ersinin '' gidelim mi '' sorusuna başıyla onayladı. okulun bahçe kapasından aşağı sallanırlarken zilin çalmasına daha vakit olduğu için ateş '' çok sıcak girmeyelim hemen '' dedi. ersinle ikisi okulun bahçesindeki banklara yürürken sahanın kenarında bulunun çimlerin kenarına okulun hademeleri çiçek dikiyordu.
bu zamanı seçmelerinin sebebi okuldaki veletler tatile çıkacağı için güzelim çiçekler daha yeni filizken ezilmemesiydi. açelyalar renk renk o kadar güzel duruyordu ki ateş yanlarından yaklaşmaktan yana kendini alıkoyamadı . peşinden ersinde yanına gidip hademelere kolay gelsin derken nöbetçi öğrenci gelip hademelere müdürün çağırdığını söyledi. ellerindeki hortumları bırakıp eldivenleri çıkarırken orta yaşların sonunda olan adam ''çocuklar siz göz kulak olursunuz dimi '' dedi .
ersin '' o iş bizde '' derken elini göğüsünün üstüne iki kere vururken hademeler başlarıyla onaylayıp '' vanaları kapatın size zahmet '' deyip binaya doğru yürüdüler.
ersin yere eğilip hortumu eline alırken ateş çiçekleri inceliyordu. yanındaki bedenin hareket etmeden ona baktığını hissedince ersine doğru bir bakış attı. ersinin yüzündeki muzur ifadeyi gördükten sonra doğrulup bir adım geriledi.
ateş '' sakın'' derken ersin elindeki hortumu çoktan ateşin ayaklarına doğru fışkırtmaya başlarken yüzündeki hınzır gülümseme görülmeye değerdi. ateş ayakkabılarına sıçrayan sularla sendelerken ''ya ersin yapma '' demesiyle ersin elinde hortumun tazyikini daha çok artırıp ateşi sırılsıklam etmeye başladı.
ateş kaçmaya başladığında ersin '' gel buraya gel '' derken ateş artık sırılsıklam olmuştu. ateş yerdeki diğer hortumu elini alıp ersine doğru fışkırtmaya başladı. iki genç haziran ayının kavurucu sıcak başlangıcında ellerindeki hortumlarla birbirlerini sırılsıklam ediyordu. bir yandan gülüyor bir yandan ellerinde hortumlardan akan sularla yağmur yağdırıyorlardı bedenlerinin üstüne.
ateş gözlerini artık sudan açamayacak duruma geldiğinde ersin suyun tazyikini azaltıp onu rahatlatmıştı. havanın sıcak olmasına hortumdan oluk oluk akan su alev alev yanan bedenlerini sakinleştirmişti. ersin her tarafı sucuk su olduğu için hızını alamayıp başından aşağı doğru suyu akıtmaya başladı . ateş gördüğü manzara kızarmaya başlarken alt komşusu uçuşla geçmek üzereydi. hayranlıkla ersini dikizlerken ersin suyu üstünden çekip eliyle kafasındaki suları geriye doğru sıvazladı ve ateşe göz kıptı. ateş ersini düşlerinde bile bu kadar erotik düşünmemişti. aklında acaba şuan yaşanan şeyler rüya mı diye aklından geçirmeden edemedi.
ateş kirpiklerinden boncuk boncuk akan suların arasından gözlerini kırpıştırırken '' manyaksın sen oğlum manyak '' diye sahte bir sitemle gülümserken ersin elindeki hortumu yere bıraktı.
ersin '' yok yhaaaa '' diye bağırınca ateş bakışlarını ilk önce yüzünde gezdirdi. önce kiraz dudakların üstünden akan sularda boğulmak istedi sonra üstündeki beyaz gömleğe bakışlarını indirdi. ersinin üstündeki beyaz okul gömleği ıslanmanın verdiği etki ile ersinin gövdesine yapışmış ve tenini transparan bir şekilde ortaya çıkarmıştı. bütün vücud hatları ortaya çıkarken ateş yutkunmaktan kendini alıkoyamadı. ateş beden eğitimi derslerinde bile sınıfta herkes çıktıktan sonra giren en son giyinen kişiydi. olası bir kontrol kaybetme olayı yaşamamak için dikkat ediyordu. ersini ilk defa bu şekilde görmesi vucudundaki bütün kasları kasarken elindeki hortum istemsizce parmaklarından kayıp yere düştü.
ersin ateşin üstünde yarattığı etkiyi farkında olmadan ona gülümserken üstüne yapışan gömleğin ucundan tutup dışarı doğru çekiştirdi.
bir yandan elinin tersiyle yüzünü silerken ateşe gülümsemeye devam etti. ateş ersinin gülümsemesine tebessüm ile karlılık verirken bir an duraksadı. kafasındaki düşünce denizinde yüzerken içinden '' neden ya neden '' diye sitemle tısladı. ersinin ona olan bu yaklaşımları sürekli ateşin kendisini sorgulamasına sebep oluyordu. ateş tam kafasında bitirip kapatmaya çalışırken ersinin ateş ile arasında olan bu gibi şeyler kafasında acaba olabilir mi sorusunu yaratıyordu.
bu ikilemler ateşi çok fazla yorarken aslında bitirmenin de kendi elinde olduğunun farkındaydı lakin alacağı tepkiyi çok fazla kestiremediği ve yüksek ihtimal olumsuz sonuçlanacağını düşünüyordu . bugüne kadar ufacık bir adımı geçtim aklıdan bile geçirmemişti. bir yandan bir aha bu yaşlarda olamayacağının da farkındaydı. ömür boyu keşke ile de yaşamak istemediği için bu sefer aklının değil kalbinin sesini dinledi.
ateş ersine doğru yürürken artık daha fazla dayanamayacağının bilincindeydi. havadaki cinsel gerilim adeta gözle görülür cinstendi. bu kadarı onun için çok fazlaydı. ama kararını vermişti.
ersin ile arasındaki mesafeyi iki adıma indirirken ersinin yüzüne yaklaşıp '' senden isteyeceğim şeye karar verdim '' derken tek kaşını havaya kaldırdı ve asla geri adım atmayı düşünmüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Seni Daha Çok (GAY)
Teen FictionÖnemli olan birini değil birbirini bulmak. Artık biraz fark edin kimse mükemmel değildir. Sadece vücut resimlerine bakarak insanları seçip sonra niye böyle oldu demeyin. Herkesin hayalindeki kişinin gerçekte karşısına çıkacağını sanması da ayrıca sa...