Oğuz kapıyı açtığında eylemi görünce önce erhana sonra tekrar eyleme baktı.
'' Bu ne ya . ''
Oğuz kendi kendine gülmeye başlarken erhan yüzünü buruşturarak çantasını toplamaya başladı.
'' Çeşit filan olsun diye mi ''
Eylem elinde çantayı hızlıca yatağa bırakıp çatık kaşları ile oğuza bakarken erhan olabilecekleri kestiremiyordu.
Oğuz odaya girdiğinden beri gözüne takılan pembe bir şey dikkatini çekmişti. Kafasını yerip gördüğü şey ile '' aa burada ne varmış '' dedi
Dizlerini kırarak yere eğildi. İşaret parmağının ucunu geçirip Eylemin kilodunu havaya kaldırdı. Eylem utancından kıp kırmızı olurken erhan onları izliyordu.
'' Bence bunu unutma . Yarın okula gelirken lazım olur ''
Eylem bir hışım oğuzun elindeki kilodunu çekerken oğuz üstü kapalı bir şekilde tehdit etmişti. Bugün burada olanları herkes öğrenecekti.
'' Neyse ben sizi yalnız ve rahat bırakayım ''
Oğuz ikisine baktıktan gülerek odadan çıktı. Erhan arkasından seslensede oğuz duymamızlıktan gelerek sokak kapısından çıkmıştı. Sertçe kapanan kapının ardından Erhan yatak odasındaki dolaba kafasını yasladı.
Eylem kilodunu bacaklarından geçirirken sesi ağlamaklı bir şekilde çıkmıştı.
'' Biliyor musun . Bu sana bile yakışmadı Erhan sana bile ''
Erhan kafası yasladığı dolaptan kaldırıp çatık kaşlar ile bakmıştı.
'' Neymiş bana yakışmayan . Ben mi dedim . Gel bizi bas diye Oğuza ''
Eylem iki elini yana doğru açıp sinirle avuç içlerini tavana bakacak şekilde çevirdi.
'' A bilerek gelmiş buraya. Anlat diye gelmiş ya . Hastasınız siz hasta ''
Eylem eşyalarını toplarken erhan oturduğu yataktan doğrulup üstündeki havluyu yere attı.
'' Ateşi ara ''
Eylem , erhanın yüzüne bakmadan bileklerini takıyordu.
Umursama bir tavırla '' Ne ateşi yaa '' dedi
Erhan gerisin geri dönüp elini havaya kaldırdı. Ağzından tükürükler çıkacak ses yüksekliğinde konuşmuştu.
'' Ya Ateşi, ara dedim sana ''
Eylem, lanet olsun sana bakışlarını gönderdikten telefonu kulağına götürürken erhan ise ersini arıyordu.
'' Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor lütfen daha sonra tekrar deneyiniz ''
Erhan telefonu yatağın üzerine fırlatırken '' Çekmiyor '' dedi. Atölye binasında telefonlar çekmezdi.
'' Hadi giyin gidiyoruz . Hadi ''
Erhan, Kot pantolonu bacaklarından yukarı çekti.
*
Oğuz tekrar okula geri dönüp binanın içinde hademeyi aramaya koyulmuştu. Okul saati bittiği için etrafta pek kimseler yoktu. Koridorun ucunda çöp arabasını iten adamı görünce hızlıca yanına gitti.
'' Bakar mısın ''
Arabayı iteklemeyi bırakan hademe duraksarken oğuz elini cebine atıp cüzdanını havaya kaldırdı.
'' Senin bir işim var '' dediklerinden donra diliyle yanağının içini şişirip gözlerini kıstı.
*
Ateş , kolyeyi cebine attıktan sonra çıkış kapıya yönelirken ersinin seslenmesi ile duraksadı.
'' Neden benden kaçıyorsun ''
Ateş , ersine doğru dönerken ersin elini havaya kaldırıp bir işareti yaptı.
'' Tek bir cevap istiyorum ''
Ateş cevap veremezken ersin bu sefer kartları açık oynamaya niyetliydi. Ateş hangisini söyleyebilirdi ki . Zaten ersin onu kesin bir dil ile üstü kapalı şekilde uzaklaştırmıştı.
Üstüne ona yalan söylediği için hala kendini affedebilmiş değildi. Eğer ersin , ateşin her şeyi bildiği halde ona yalan söylediğini öğrenirse olacakları tahmin bile edemiyordu.
Sonuçta artık ersinde bir şeyler hissediyordu. Ersin eski ersin değildi. Ersinin değişimi yakın arkdaşlarını bile bıktırmıştı. Ateş bunların hepsinin farkındaydı. İkisiyle ilgili kafasında tonla soru işareti vardı. Ama yalan üstüne onunla bir şeyler inşa edemezdi.
'' Uzatmadan . Şimdi. Artık üstü kapalı konuşmalardan sıkıldım. ''
Ateş , yerdeki desenleri incelerken ersin bir adım daha atıp aralarında mesafeyi en aza indirdi
'' Söyle. Niye kaçıyorsun benden. Gerçeği söyle . Niye kaçıyorsun benden ''
Ateş yerdeki başını kaldırıp yüzüne yamuk gir gülümseme oturttu.
'' Gerçeği ''
Ersin başıyla onaylarken kaşlarını havaya kaldırdı.
'' Gerçeği ''
Ateş kafasını iki yana sallayıp artık bir karar verme zamanının geldiğini anladı. Ersinin şuan ki uyguladığı baskı altında her şeyi itiraf etmesi an meselesiydi.
'' Ersin ben.. ''
Ersin, gözlerini ateşin gözlerinden ayırmadan kafasını hafifçe döndürdü
Atölyenin çıkış kapısı sertçe çekildiğinde ikisi de aniden çıkan yüksek sesle gözlerini kırpıştırdı.
Kapı kilidinin sesiyle ersin ve ateş kapıya doğru yöneldi.
'' Ne oluyor ya ''
Ateş kapının kolunu tutup aşağı yukarı çeksede kapı açılmıyordu. İkisi de kapıyı yumruklar '' Açın kapıyı '' diye bağırdı
Kulağına dolan ''Açın kapıyı '' seslerini duymazlıktan gelerek koridorda yürümeye başladı.
Elinde hademe anahtarlığını sallayarak gözlerini kısarken yanağının içini diliyle şişirdi.
Oğuzun yüzünde sinsi bir gülümseme ile koridorun sonuna geldiğinde omzunun üstünden artık uzakta kalan atölyeye baktı.
'' Eee Ateş bey, bu gece uzun olacak. Hem senin için hem ailen için ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Seni Daha Çok (GAY)
Teen FictionÖnemli olan birini değil birbirini bulmak. Artık biraz fark edin kimse mükemmel değildir. Sadece vücut resimlerine bakarak insanları seçip sonra niye böyle oldu demeyin. Herkesin hayalindeki kişinin gerçekte karşısına çıkacağını sanması da ayrıca sa...