"Kadir, ne zaman kurtulacağız?"
Kadir de bunu bilmemenin verdiği sıkıntı ile derin bir nefes aldı.
"Sabret Melek, gerçekler gün yüzüne çıkacak."
"O kız.. Çok acı çekiyor. Bizim yüzümüzden. Vedat Karadağ'a ne gibi bir yara bırakmış olabilir ki? Minicik sabi bir kız o." derken yine gözyaşlarıma hakim olamamıştım.
Hamza'ya yapılan hipnoz yüzünden bizi bile hatırlamıyordu. Oysa küçükken kucağıma atlar yanaklarımı ıslata ıslata öperdi beni. Keşke babası kabul etmeseydi! Vedat Karadağ düşündüğümüzden de tehlikeli çıkmıştı.
Gözyaşlarım hala akarken bakışlarımı ona döndürdüm.
"Kadir, bizi hatırlamıyor. O günahsız kıza yapmadığı eziyet kalmadı. Sonunda öldürecek."
"Umarım yapmadan onu bu hipnozun etkisinden çıkartabilirim. Benimle tam göz teması kurmuyor ve kahretsin ki ellerim bağlı Melek! Hiçbir şey yapamıyorum! Bu beni de delirtiyor!"
"Bir fırsatını bulup ellerini çözdürmemiz lazım. Onu bu hipnozun etkisinden çıkarmamız gerekiyor!"
"Kafam durmuş durumda, Melek. Ne yapacağımı bilemiyorum!"
Ah iti an çomağı hazırla, Vedat Karadağ kapıdan içeri girip bizlere doğru yürümeye başladı. Umarım konuşmalarımızı duymamıştır, yoksa bunu engellemek için bizi hemen vurabilirdi! Kadir ve ben kaşlarımızı çatarak Vedat'a bakmaya başladık. Bir insan neden bu kadar kötü olurdu ki? Nasıl başarırdı bunu?
Ellerini ceplerine yerleştirip önümüzde durunca, ben ve kadir gözlerimizi ona odakladık.
"Cıx, cıx, cıx. Zavallı Altınsoy çifti ne hale gelmiş. Kıyamammm!"
O kadar iğrenç bir ses tonu vardı ki, duymaya bile tahammül edemiyorduk.
Kadir dişleri arasından tıslayarak "Hipnozla onu ne kadar elinde tutabileceğini zannediyorsun, Karadağ? Gerçekler bir gün ortaya çıkacak ve o hipnoz edip elinde tuttuğun Hamza Aksoy, senin azrailin olacak. Biliyorsun değil mi?" dedi.
Kadir sanki ona söylememiş gibi bir kahkaha patlattı Vedat Karadağ. O kahkahasında bile yapacağı pislikleri barındırıyordu.
"Vah vah vah, Kadir Altınsoy. Ellerim kollarım bağlı ama, hala iş görürüm diyorsun. Hımmm! Beğendim." dedikten sonra Kadirin üzerine eğilip devam etti.
"Aslında kabul etseydin, çok işime yarardın ve şuan burada olmazdın. Görünüşte Hamza'nın esiri olabilirsiniz ama. Benim kölemsiniz. Ve ben ne zaman biletinizi kesmek istersem! O zaman gebereceksiniz. İnanır mısınız? Fazla uzatmayacağım bunu. 7 gün içerisinde üçünüzde..." diyerek elini ağzına doğru götürüp "Puuffff buhar olup uçacaksınız." dedikten sonra çıkıp gitmişti.
Ben ve Kadir birbirimize bakarken, gözlerim yine dolunca ağlamaya başladım. Benim gözyaşlarım onun için zayıflıktı ama elimde değildi. Hadi biz neyse, ölelim de, o masum kıza yazık değil miydi?
***
"Efendim, şükrü?"
"Hamza bey, az önce Vedat Karadağ buradaydı. Bodrum katına inip o insanlarla konuştu."
"Ne konuştuğunu duydun mu, Şükrü?"
"Hiçbirimizi içeriye almadı. Fazla durmadan çıktı ama."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hüsran! [Tamamlandı]
Romance"Yanlış yapıyorsun." "Ben o yanlışı seni tanımakla yaptım zaten." "Büyük hata yapıyorsun ve bunu anladığında her şey için geç kalmış olacaksın!" Suratımın ortasına tokat patlattı, üzerime eğilip "Seninle hesabımız bitmedi henüz, Ecrin!" dediğinde...