"41- Seni seviyorum!"

15.1K 783 36
                                    


"1 yıl geçti, neden hala çocuğumuz olmuyor Hamza? Ben anne olmayı çok istiyorum."

Hamza saçlarımı okşarken "Üzülme, doktor ne dedi? Anne olmana engel hiçbir şey yokmuş. İllaki olacak." Dedi.

"Ama ne zaman? Selin'in güzeller güzeli çocukları kocaman oldu. Sude'de kocaman oldu. Hatta anne baba bile diyorlar."

Koca bir iç çektim. Sürekli çocuk için deneme yapıyorduk, engel yoktu ama hamile kalmıyordum. İyice yitirmiştim artık umudumu.

"Damla, lütfen üzülme. Eğer istersen, yetimhaneden evlat ediniriz."

Hamza bunu der demez, içim inanılmaz bir mutlulukla doldu.

"Gerçekten mi?"

"Ben sana yalan söyler miyim?"

Kafamı hayır anlamında iki yana salladığım an, Hamza dudaklarıma kapandı. Onun beni öpmesini çok sevdiğimi söylemiş miydim? Hah bu arada Hamza benim! Asılmayın kızlar. Ve sen iç ses sakın devreye girip, bu anı bozma!

###

"Hamza."

Neredeydi bu adam?

"Hamzaaa!"

Allah allah, acaba bir yere mi gitti? En iyisi aramak. Telefonumu elime alıp "Sevimli ayıcığım♡" yazılı yeri buldum ve aradım. Evet Hamza benim sevimli ayıcığım.

Çalıyor... çalıyor... çalıyor...
Eee bu telefon neden açılmıyor? İçime kocaman bir öküz oturmuş gibiydim şuan! Hemen kötü düşünmemek lazım. Belki işi vardır. Bugün pazar ama işi olabilir, değil mi? Ahh kendimi kandırmanın alemi yok! Pazar günü ne işi olacak! Şuan meraktan gebermek üzereyim!

Hızlıca merdivenlerden ineceğim sırada, başım dönünce kendimi tutacak yer bulamadım ve en son hatırladığım şey yuvarlandığım için, merdivenlerle yaşadığım aşktı. Bu durumda bile manyakça şeyler düşünebiliyorum ya, bana da helal olsun valla. Şuurum yavaşça beni terk ederken, etrafın kararması bütün düşücelerime ara verdi.

***

Hamza;

"Damla, çok üzgün."

"Neden?"

"Çünkü anne olmak istiyor. Ve 1 yıllık çabalara rağmen olmuyor."

"Olacak Hamza, üzülme. Damla sana söylemiyor olabilir ama, kolay şeyler atlatmadı. Stres yaptığı için piskolojik olarak kendisini anneliğe hazır hissetmiyor olabilir. Zaman her şeyin ilacı. İllaki olacak."

"Bilmiyorum."

Derin bir nefes alırken, kalbime giren ağrı ile suratımı buruşturdum. Gülşen anında öne doğru atılıp "Ne oldu?" Diye sordu.

"Gülşen, Ben Damla'yı arayacağım. Zaten burada olduğumu bilmiyor. O uyurken çıkmıştım."

Gülşenle oturduğumuz masadan biraz geri gidip elime telefonu aldım. Cevapsız aramaları görünce kaşlarımı çatarak direkt rehberdeki "Yaşama sebebim♡" yazılı numaraya tıkladım.

Çalıyor... Ee neden açmıyor? Beni aramış ama şimdi açmıyor. İyice içime sıkıntı girdi.

"Açmıyor Gülşen."

Sıkıntı ile nefes aldıktan sonra, hızlıca masadan kalktım.

"Korkma, bir şey yoktur. Duymamıştır. Belki de tuvalettedir."

Hüsran! [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin