Yorgundum! Çok yorgun! Bedenim ruhumu terk etmek üzereyken, Damla için dönmeyi istedim. Bensiz bırakamazdım onu! Yine tuhaf bir rüya içinde uyandım. O şerefsiz neredeydi?
###
"Hamza! Kurtar beni!"
Damla? Bu onun sesi? Peki o nerede?
"Damla! Nerdesin?!"
"Hamza! Buradayım! Kurtar beni!"
Kahretsin neden yeniden bu labirentin içindeydim! Damla'yı bulmam lazımdı!
"Damla!"
"Hamza!"
Bu ses?
"Ecrin? Neredesin?"
"Buradayız."
Sesin geldiği yöne doğru dönünce, Damla ve Ecrin yanyana duruyordu. Vedat şerefsizi yine pis sırıtışı ile, Damla'ya doğru tutuyordu silahı. Neden sürekli dejavu yaşıyordum ki?
Bir dakika! Damla ve Ecrin yan yana? Düşündüğüm şey olmamıştı değil mi? Damla ölmemişti?
"Damla! Yanıma gel!"
"Artık çok geç Hamza. Biz şimdiden itibaren ayr.."
"Sus! O kelimenin devamı gelmeyecek! Buraya gel!"
Damla başını üzgün sallarken Vedat bana doğru döndü. Silah hala Damla'nın üzerindeyken "Sana korkaksın. Yapamazsın demiştim. Sevgiline elveda de Aksoy!"
Patlayan bir silah ve yere yığılan beden... Kahretsin! Yine aynı şey oluyordu işte! Engelleyemiyordum!
Engelleyememiştim ki zaten. Damla'nın kanlı görüntüsü belirdi bi anda önümde. Aynı güne dönmüştük.
İşaret mi yolluyorsun bana Allah'ım? Neden beni rüyalarımla sınıyorsun?
Kendimi izliyordum uzaktan, Damla'yı...
Gülüyorduk, yürüyorduk. Köşede sinen Duayen ve Vedat piçi! Tetikte bekliyordu işte. Yanlarına gidip sesimi duyurmaya çalışsamda duymuyorlardı! Lanet olsun! Elim kolum bağlıydı ve ben yine aynı çaresizliği yaşıyordum! Hiçbir şey yapamamanın çaresizliği!
Patladı silah! Damla tam kalbinden vurulmuştu. Kalbinden? Şerefsiz herif! Bir kurşun daha sıktı. Damla'nın kalbine. Tam 3 kurşun! Kendime dönüp bakınca, öylece Damla'nın kanlar içinde yattığı yere bakıyordum. Üzerimde kan vardı. Ben de mi vurulmuştum? Yani bu durumda şuan dünya ve ahiret arasındaki ince çizgide, Arafta mıydım? Eğer öyle ise. Dönmeyi kalpten istemem lazımdı! Damla için! Ondan yapacağım doğmamış çocuklarım için! İkimizin parçası olacak olan çocuklarımız için! Diren oğlum! Dayan! Kavuşmalısınız!
####
Gözlerimi araladığım zaman, tepemde düt düt sesleri geliyordu. Bu sesi bir yerden tanıyorum sanki?
"Doktor bey, hasta uyandı."
Kontroller yapıldıktan sonra, normal odaya alınmıştım. Eee bizimkiler neredeydi? Neden gelmiyordu hala? Aykut, Selin ve en önemlisi Damla'nın şuan bu odada olması ve bana "İyi misin?" Diye sorması gerekiyordu. İçim aniden bir sıkıntı ile doldu. Hayrolsun. Neyin sıkıntısıydı acaba? Sanki ne kadar nefes alsam boğazıma diziliyordu! Biraz dinlensem iyi olacaktı. Gözümü açtığım zaman umarım yanımda olurdu hepsi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hüsran! [Tamamlandı]
Romance"Yanlış yapıyorsun." "Ben o yanlışı seni tanımakla yaptım zaten." "Büyük hata yapıyorsun ve bunu anladığında her şey için geç kalmış olacaksın!" Suratımın ortasına tokat patlattı, üzerime eğilip "Seninle hesabımız bitmedi henüz, Ecrin!" dediğinde...