"42- Gülşen ve Araf!"

17.9K 816 119
                                    


Bunu bana nasıl yapabilmişti! Hain Hamza! Bebekleri olacağı için onlar adına gerçekten sevinmiştim! Ama Hamza'nın bu yaptığına resmen kazık atmak denirdi! Kendi kendime söylenirken, minik bavulu hazırlamıştım. Nasılsa 3 gün sürecek bir seminerdi.

Telefon çalınca ekranda gördüğüm "Sığır." yazısı ile gülümsedim. Araf denen sığıra ancak bu lakap yakışırdı. Tabi telefonumu eline alırsa ve bu ismi görürse beni öldüreceği kesindi. Geç açsam bir şey diyemez nasılsa diyerek, telefonun 4 defa çalmasını seyrettikten sonra, yavaşça telefonu kulağıma tuttum. Veee "Neden o telefon açılmıyor!" böğürüşü ile telefonu hızla kulağımdan uzaklaştırdım.

"Araf bey, lütfen kulağıma doğru bağırmayın!"

"Senin kulağını.."

"Heeey! Sözlerinize dikkat edin."

Bu adam sinirimi bozuyordu! Her 2 lafından biri küfürdü! Terbiyesiz herif!

"Sözlerimi boşver de evini tam tarif et, seni almaya geleceğim."

"Aa ne münasebet, öyle bir şey yapmayın. Havaalanına gidin siz, kendim geleceğim."

Telefondan sabır çekme sesi geldikten sonra, sinirlendiğini belli edecek nefes alışverişini duydum. Ona ev adresimi falan vermezdim, hoş versem dahi bulamazdı! Burası benim gizli sığınağımdı. Sadece Aykut, Damla ve Hamza biliyordu.

Adamı boşu boşuna dellendirmeye gerek yok, ona iyilik edip kendim gideceğime dair ikna edeyim diyerek lafa girdim. Ve hayatımın hatasını yaptım! Sığır herif!

"Araf bey, gerçekten cok uzak bir mesafe boşu boşuna o kadar yol kat etmeyin."

"Kızım insanı deli etme! Apartmanın içindeyim ama, ev yok!"

"Ne?! Siz siz benim .."

Telefonu kulağımdan çekip, göğsüme yasladım. Cüş ulan! Bu adam buraya kadar nasıl gelirdi! Nereden biliyordu! Adam kıllanacak şimdi! Ah lanet!

"Siz arabada bekleyin, ben hemen geliyorum. Sanırım yanlış apartmana girmişsiniz."

"Tamam."

Kalbim nedensizce hızlanmaya başlarken, umarım gizli kapıyı fark etmez diyerek dua ediyordum. Ah bu kadarı fazlaydı! Beni mi takip etmişti acaba?

Sanmam!

Bir defasında bilerek beni gece 2 ye kadar çalıştırdığında ve "Hadi evine bırakayım seni." dediğinde, teşekkür edip Hamza'larda kalacağım demiştim. Bu sığırın sağı solu belli olmazdı, aynada son kere kendimi kontrol edip çıktım.

Etrafı tarayıp onun burada olmadığına emin olduktan sonra, hızlıca çıktım. Oh şükür!

Arabaya yaslanmış sigara zıkkımlanıyordu! Allah'ım neden bu kadar seksi görünüyordu ki? Yine kalbim hızlandı! Bu adam tam bir sığırdı ve ben onu her gördüğümde, kalbim çok hızlanmaya başlıyordu. Bunu tamamen ona karşı olan korkuma bağlıyorum. Çünkü başka ihtimal yoktu! Resmen ben katilim der gibi bir bakışı vardı ve kahretsin ki haddinden fazla yakışıklı idi!

Kendi içimde böyle cebelleşirken arabaya da ulaşmıştım. Yine aynı kaş çatması ile, beni aşağıdan yukarı doğru süzdü! Beni her gördüğünde şu hareketi yapması çok tuhaftı. Çünkü bugüne kadar, şirkette kimseyi bu sekilde süzdüğünü görmemiştim. Yapıyorsa bile karşımda yapmamıştı en azından. Bende kendime baktım. Bu adam neye sinirli bakıyordu ki? Altı üstü etek ve bluzdu!

Hüsran! [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin