"Seninle konuşmak istemiyorum.""Bence konuşmalıyız. Damla'da gitti. Konuşamazsak, buradan çıkamayız. Ve acıkırsam seni yiyebilirim."
"Espiri mi yapıyorsun?"
"Çok gerginsin Selin, lütfen konuşalım artık."
Bu kadındaki inat kimsede yoktu! Ulan 2 kelam edeceğiz be! Özledim kadın! Anlamıyor musun?!
"Selin, hadi artık."
Sonunda pes etmiş gibi bakarken, kapının yanından ayrılıp yatağa oturdu. Ben de sakince gidip yanına oturdum. Derin bir nefes çektim. İçimde ne varsa söyleyecektim. Onu eşinden ayırmak veya aralarına girmek gibi bir düşüncem yoktu. Sahi Sude nerdeydi?
"Sude nerede?" diye sorduğumda, gözleri dolmaya başladı. Aniden kollarını boynuma dolayıp ağlamaya başlayınca, elimle sırtını sıvazlamaya başladım. Neler oluyordu? Neden ağlıyordu? Hıçkırıkları arasından bir şeyler söylüyordu ama seçebildiğim "Özür dilerim." kelimesi dışında başka hiçbir şey değildi. En iyisi biraz sakinleşmesini beklemekti.
Sonunda biraz kendine gelince, geri çekildi. Yüzüme doğru bakmayarak gözlerini ellerine dikti.
"Sude'yi babası götürdü."
Ne yani kocasından ayrı mıydı? O zaman bana neden kocam gelecek demişti?
"Nasıl yani? Siz ayrı mıs..."
"Evli değilim. Sude yeğenim."
Sude yeğenim.. Evli değilim.. Sude yeğenim.. Evli değilim.. Sude yeğenim... Kafamda yankılanan bu ses, gerçek mi? Yoksa hayal ürünü mü?
"Evli değil misin?"
"İçimde sana karşı bir takım duygular oluşunca, Damla'ya yaptıklarına karşı seni affedebilirdim. Bu yüzden korkup evliyim dedim."
Bir yandan burnunu çekerken, bir yandan konuşuyordu. Ve ben duyduklarım karşısında şuan büyük mutluluk duyuyordum. Peki Sude'yi neden babası almıştı?
"Sude neden babasıyla?"
"Gerçekten yalanın hesabını değil de, bunu mu sormak istiyorsun?"
Elimle yüzünü avuçladım, dudaklarına kondurduğum buse ile yüzü hemen kırmızıya dönerken "Ne yapıyorsun?" diye sordu. Ona en güzel gülüşümle karşılık vererek kafamı iki yana salladım.
"Şuan önemli olan Sude, ve biz onu geri alacağız! Evlenelim!"
Selin bana şaşkınca bakarken ağzından "Hı?" kelimesi çıkmıştı. Ben de ona amacımı söyleyerek, Sude'yi geri almanın yolunu bulacaktım! Umarım kabul ederdi, gerçek olmasa dahi onunla evli olmak paha biçilemezdi!
****
Esnediğim yerde, yattığım yatagın hem yumuşak hem sertliği tuhafıma gitmişti. Bu yatak neden nefes alıyordu? Bi gözümü araladığımda, Hamza'nın üzerinde uyuduğumu fark ettim. Oha Hamza'nın üzerinde? Laaan! Hızla kalkarken düşüp kafamı masaya çarptım ve ağzımdan çıkan "Aaahh." sesine karşı Hamza'da yerinden zıpladı.
Küçük çocuklar gibi ona bakarken şirin olduğunu umduğum bir gülüş sunarak "Düştüm." dediğimde, kahkaha atmaya başladı. Onun gülüşüne takılı kalmam normal miydi?
Kapı çalınca, ikimizinde bakışları oraya doğru döndü. Halime teyze kapıyı açmıştı sanırım, topuklu ayakkabı sesi geliyordu. Kimdi acaba gelen?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hüsran! [Tamamlandı]
Romance"Yanlış yapıyorsun." "Ben o yanlışı seni tanımakla yaptım zaten." "Büyük hata yapıyorsun ve bunu anladığında her şey için geç kalmış olacaksın!" Suratımın ortasına tokat patlattı, üzerime eğilip "Seninle hesabımız bitmedi henüz, Ecrin!" dediğinde...