Feveran » 21

12K 530 240
                                    

21. Bölüm

Vicdan Ormanı

Vicdanımız yanılmaz bir yargıçtır, biz onu öldürmedikçe

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Vicdanımız yanılmaz bir yargıçtır, biz onu öldürmedikçe.
-Balzac
(

bölümdeki bozukluk düzeltildi)

Her şeyin başlangıcına gittiğimiz zaman kötülük diye bir kavramın olmadığını görürüz. Yani kimse gelmedi dünyaya kötülük ile. Zaman evrimleştirdi insanı.
İlk gölgeye girene sormalıyız neden diye mesela. Kabil'e sorulmalı her şey. Hiç mi tereddüt etmedi? Hiç mi acımadı kardeşine? Peki ya hiç mi sevmedi onu?
İlk günah işlendiği gün başladı her şey.

İnsanlar vurdu, kırdı, yok etti. Bir toprak parçasına benim deyip milyonlarca insan katletti.
Gözleri hırstan kör olan korkaklar yeni silahlar keşfetti, masumlar ödedi acıyı. Halbuki Kabil Habil'i öldürmese, insanlık kötüyü bilmese böyle mi olurdu?

Geçmiş

"Baba yapamam."

Küçük kız çocuğu önündeki kediye bakarken gözleri yaşarmıştı. Maviler soğuk gecenin cama çarpan buğusunu andırırken, dudaklar hırçın bir yılan kıvraklığındaydı. Bir yandan isyan ediyordu, bir yandan ise kabul.
Cevan masumiyetini gizledi. Bir gün gelecek ona öğrettiği her şey için teşekkür edecekti küçük kızı.

Evin emektar turuncu kedisi, ha öldü ha ölecek şekilde kurtlanmaya yüz tutmuş ahşap zeminde yatıyordu. Pembe dili ölüm fermanını vermişçesine dışardaydı.
İyi bir asker olabilmek için her şeyi gözden çıkarabilmek gerekti ve bu küçük kızın bunu öğrenmesi lazımdı.

Petridis'in deyimi ile turuncu Lola'yla çok yakın ilişkisi vardı kızın.
Yapmalıydı. Cevan sert ifadesini sürdürmeye devam etti. Sanki her gece masallar anlattığı, sarı saçlarından aldığı nefeslerle yaşam bulduğu ve kahkahalarına neden olan karşısındaki kızı değilmişçesine davrandı. İşi ile ailesini karıştırmazdı.

"Baba yapmayalım nolur, bak onun bize zararı yok ki, masum o baba... Nolur yapmayalım."

On dört yaşındaki kızın sesi bu sefer daha çatallı çıkmıştı.
Cevan usulca kızının arkasına geçti ve kılıç tutan elini daha da kediye yaklaştırdı.

"Bazen Helena, masum olanları bile öldürmemiz gerekir zira galibiyetin yolundaki pürüzlü taşlar olabilir onlar. "

Minik kız orta kalınlıktaki kuru dudaklarına geçirdi üst dişlerini ve düşünmeden sapladı kılıcını kediye.
İnsanlar bazen hiç yapmaması gereken şeyler yaparlar, tercihleri onlar değil, kader yapar.
Turuncu kedi Lola acı çekmekten kurtulmuştu o an belki, fakat her ruh ona aynı şekilde yaklaşmayacaktı

Şimdi

"Petridis hatun, Petridis hatun!"

Kadın derinden gelen boğul sesleri çözmeye çalışırken yavaş yavaş çekti kendini gerçekliğe. Halbuki ne kadar ummuştu olanların kabus olmasını.

FEVERAN » Sultan MustafaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin