Feveran » 29

2.3K 226 90
                                    

29. Bölüm

VEDA


"Aydınlanma yıkıcı bir süreçtir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Aydınlanma yıkıcı bir süreçtir. Daha iyi ya da daha mutlu olmakla ilgisi yoktur. Aydınlanma, sahteliğin un ufak olmasıdır. Oyunlardan oluşan ön cephenin arkasını görmektir. Doğru olduğunu sandığımız her şeyin kökünden yok edilmesidir."

– Adyashanti


Birinin var olması ve gene o kişinin hiç var olmaması arasındaki keskin fark neydi? Sevdiğimiz gittiği zaman var olmamış mı oluyordu yahut canlı kanlı karşında durması onun varlığının kanıtı mıydı?

Varlık her zaman değişken olmuştu benim nezlimde. Bir kişiye verdiğiniz değer kadar vardı karşınızdaki sizin için. Şimdi ben kendi yarattığım kâbusu yok etmeye çalışsam ancak kendimi onun yok ettiğimi düşünmekle kandıracaktım. Gittiği zaman, ruhu azaba, bedeni toprağa karıştığı zamandan bahsediyorum, işte o zaman bile var olacak birsini sevdim ben. Ona bunları yapabilmesini sağlayan kudreti ben verdim fakat kendimi bu konuda suçluyor muyum bilmiyorum.

Başta imkânsızı sevdiğimi düşünüyordum, sonra bir anda kendimi cennete bulmuştum, bunu yadırgamadığım için suçluyum beklide. Onun değiştiğini umdu aptal kalbim fakat aynı kalp hiçbir zaman onun değişmesini de istemedi. Bu noktada kendisi ile çelişkiye girdiği için örtbas etti çoğu şeyi, düşünmedi, gördü görmezden geldi, bildiği halde tek kelam etmedi.

Lakin şimdi görüyorum da benim için şu hayatta tek yol eden kişide oydu.

Canımı milyonlarca kere alabilecekken almadı, üzerine bir de kendi canını benim için verdi. Şayet o gün bana her şeyi kendi ağzı ile anlatmasaydı şu anda kendimi bu kadar derbeder hissetmezdim, zira o benim oğullarımı, doğmamış bir başka evladımı öldüren bir caniydi ve ona yapacak olduğum her şeyi hak ediyordu. Fakat dün gözlerine baktığımda orada sadece küçük bir çocuk gördüm, tek dileği benden sevgi görmek isteyen, son arzusu bu olan bir küçük çocuktu. Gözlerinin en derinindeki o masumiyet sanki bu yaptıklarının hiçbirinin gerçek olmadığını söyler gibiydi, bir büyü gibi...

Onun bu oyunlarına ne zaman kapılmadım ki zaten... Sonra bir anda hıçkırıklar içinde anlattı her şeyi...

Ah güzelim, hiçbir zaman gün yüzü görmediğini ben de elbet biliyorum fakat bu yaptıklarına bir sebep olamaz.

O ana kadar, dizimde ağladığında bile bu kadar inanmamıştım ona, duyguları samimi gelmiyordu gerçekleri öğrendiğimden beridir. Eğer gene kandırmak istediyse beni, başardı.

Gözlerim benden habersiz onun terasını buldu, orada değildi. Artık orada olmasına imkânda yoktu zaten. Ben hissetmiyordum lakin kışın en soğuk günleri olduğunu söylüyordu herkes. Şimdi o, karanlık zindanlarda, ne kadar soğuk olduğu belli olmayan bir havada, üzerinde incecik kaftanı ile taşın üstünde duruyordu. Çabuk üşürdü o, hastalığı da yeni geçmişti. Lakin bunları düşünmeme gerek yoktu değil mi? Yarın ruhu o bedende olmayacaktı, bundan mütevellit bir acı da hissetmeyecekti.

FEVERAN » Sultan MustafaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin