12. Bölüm
Talim-Sabbah
"Korkaklar öpücük ile öldürür,
Yürekliler kılıç darbeleriyle!"-Oscar Wilde
Güneş o aylara inaten yakıcı bir şekilde süslüyordu has bahçeyi. Kadın daraldığını hissetti üzerindeki dar elbisenin içinde. Derin bir nefes aldı ve elindeki kağıdı daha sonra yakmak üzere göğüsüne yerleştirdi. Gözlerini çadıra çevirdiğinde gölgelik alana girmek için can attığını fark etti ve beklemeden ilerledi. Selamını verip yerine yerleştiğinde Dermiyan sultanın sıkıntı ile yanındaki Gök ağa ile konuştuğunu duymuştu, merakını yenilen kadın kurumuş ince dudaklarını yaladı ve mavi gözlerini kendisini görmesi için kadına çevirdi.
"Bu halinizin sebebi nedir sultanım?"
Dermiyan sarı gözlerini kadına çevirdiğinde çenesi kasıldı.
"Galata'nın orada iki tane permeperişan olmuş Rum meftası bulmuşlar, halk tedirgin zira bulunan Rumların hali o kadar kötüymüş ki görüntüleri bile korku salmış."
Petridis duydukları kesik bir nefes aldı. O iki şerefsiz Rum muydu yani? Dermiyan sultana belli etmemek adına gözlerine meymus* bir hava verdi. (Üzgün ,kederli)
"Yapanı kim biliniyor mu?"
"Daha bulunamadı ama yakalanırsa cezası idam."
"Olması gereken de bu sultanım."
Dermiyan gözlerini sabit tutarak kafasını salladığında has bahçeye Mustafa giriş yapmıştı. Üzerindeki salaş kıyafetler ve elinde tutuğu kılıç talim yapacağının habercisiydi. Petridis uzun boylu adamı süzdüğünde nefes alamadığını hissetti. Beyaz korsan gömleklerini andıran gömleğin içinde hiçbir şey yoktu, salaş bir gömlek olmasına rağmen transparan yapısı adamın içerideki beyaz tenini ortaya seriyordu. Kıvırcık saçları normalde olduğundan daha dağınık bir şekilde süslüyordu omuzlarını. Yüzünde kirli sakallarını parlatan gülümseme ve yanağındaki minik çukuru belli edecek bir gerginlik vardı. Altındaki deri don ince bacaklarını sarmış ve deri çizmelere ulaşmıştı. Kadın adamın kehribarlarına baktığında gözleri buluşmuştu ikilinin. Dudaklarını usulca ısırırken yüzüne kindar bir gülümseme yerleştirdi.
Adamın gözleri derin okyanuslardan tatlı şerbetlere kaydığında adem elmasını özgür bırakırcasına yutkundu. Petridis ukalaca gözlerini çekti adamdan ve yanındaki kadına baktı. Ancak o zaman fark etmişti Dermiyan sultanın da aynı tarzda giyindiğini.
"Petridis hatun gidip üzerinize daha rahat bir şeyler giyecekmişsiniz . Hünkarımız Dermiyan sultanımızdan sonra sizinle de talim yapmak istiyor." Kadın gözlerini tekrar adama çevirdiğinde kendisine daha büyük bir gülümseme ile baktığını gördü. Gözlerine meydan okuma vardı. Yavaşça yerinden kalkarken Dermiyan sultana selamını verdi ve hızlı adımlarla saraya yöneldi kadın. Üzerindeki dar giysileri çıkarmanın verdiği telaşı vardı üzerinde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FEVERAN » Sultan Mustafa
Ficción históricaSessizlik derler en büyük ihanetmiş. Ben sessizliği bu sarayda öğrendim Sultanım, tüm benliğime ihanet edilirken, ırkım benden medet umarken ben ise sessizliği öğrendim. Sustum. O ihtişamlı sarayın büyüsü sarmaladı beni, yakutların parıltısı, altınl...