24. Bölüm
*
Huzur ve Keder
*
İki gecem var ikisi de uykusuz; ya sensizim uyuyamam, ya sen varsın uyku haram...
-Mevlana
Petridis duydukları ile sendeledi.
Ne var hatun? Beni bu saate neden rahatsız ediyorsun?
Hatun demişti! Buna mı kırılsaydı yoksa onu rahatsız ettiğini söylemesine mi? Üzerindeki salaş elbisesine tutundu elleri. Hemen fevri davranmayacaktı. Yüzüne kırgın bir gülümseme takındı ve masa ile arasındaki bir adımlık mesafeyi de kapattı. Fakat bu ona yetmemişti, masayı geçip sandalyenin önüne geldi. Mustafa'nın tam önünde durduğu vakit adam kafasını yazıdan kaldırıp onun gözlerine baktı. Petridis hala sert bir yüz ifadesinde olan adamı anlayamamıştı. Yanlış bir harekette bulunmamıştı. Acaba Mahal olayını mı öğrenmişti? Hayır, imkanı yoktu.
Hevesini mi almıştı peki? Hayır, hayır Mustafa böyle bir adam değildi. Buna hiç ihtimal vermezdi. Soğuk elleri adamın sakallı yüzünü buldu. Yüzünü kavrayıp daha masum gözlerle baktı ona. Neler olduğunu anlayamıyordu Petridis. Hayatında ilk defa birinin yanında kendi gibi olmuştu ve şimdi böyle bir muamele görmesi onu kırmıştı. Evet, Petridis'te kırılabiliyordu. Her insan gibi...
"Bir şey mi oldu sevgilim? İyi misin?"
Sevgilim... Ona sevgilim demişti. İlk başta ağzından çıkana kendi de şaşırmıştı fakat daha sonra bunun azından çıkmadığını, kalbinden çıktığını fark etti. Bu adam onu ne kadar değiştirmişti.
Mustafa olabildiğince çattı kaşlarını. Kadının gözleri kafasını bulandırıyordu. Büyük ellerini onun ellerinin üzerine koydu ve kafasını eğdi.
"Petridis... Ben... Üzgünüm..."
Kadın ne olduğunu anlayamadı. Zaten son on dakikadır hiçbir şeyi anlamıyordu. O da eğildi hafiften ve kafasını adamın kafasına dayadı. Mustafa yere doğru baktığından ötürü alınları değmiyordu birbirine, fakat bu pozisyon Petridis'in burnuna sırma saçların kokusunun dolmasını sağlıyordu.
"Ne için üzgünsün?"
Mustafa bir anda ayağı kalktı. Şimdi kadına o tepeden bakıyordu ve gözlerinde daha deminki sinire oranla hüzün vardı. Kadın adama daha da sokuldu. Canının bir şeye sıkıldığı belliydi. Hareketleri de bu yüzdendi. Hayır şu anda alınmanın gücenmenin sırası değildi, sevdiğinin yanında olma sırasıydı.
Adam kadını tek bir hamleyle kucakladı. Petridis kendini havada bulmanın şaşkınlığı ile adamın boynuna sarıldı. Gözlerinde büyük bir endişe vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FEVERAN » Sultan Mustafa
Historical FictionSessizlik derler en büyük ihanetmiş. Ben sessizliği bu sarayda öğrendim Sultanım, tüm benliğime ihanet edilirken, ırkım benden medet umarken ben ise sessizliği öğrendim. Sustum. O ihtişamlı sarayın büyüsü sarmaladı beni, yakutların parıltısı, altınl...