Olaydaki garipliği ve yanlışlığı hissederek okumanız için multimedya kısmına görsel bir örnek koydum. Aklınızdaki Toprak genç, biliyorum. Ancak şimdiki zamanda o 45 yaşında bir adam. Bu yüzden bu pürüzü hissederek okumanızı kendimce tavsiye ediyorum. (American Beauty, 1999, Kevin Spacey & Mena Suvari)
Ve koyduğum şarkı durumu çok iyi ifade eden harika bir parçadır. Çok sevdiğim bir sanatçı olan Kıraç'ın Yıllar Sonra şarkısını metnin sonunda sözlerine dikkat ederek dinlemenizi öneririm.
Sizleri seviyorum.
İyi okumalar...
''Kimsin sen?'' diye sordum kısık sesle. Şaşkınlığımın sesime fazlasıyla vurduğuna emindim. Genç kız gözlerini gözlerimden ayırıp bileklerime indirdi. Benim de gözlerim onunla birlikte bileklerime kayınca zihnimde bir yerlerde büyük bir sızı hissettim. Bileklerimdeki gözlere baktıkça bu sızı arttı. Sanki silinmiş bir defterdeki yazıları okumaya çalışıyordum. Çok zayıf anılar yavaş yavaş belirginleşmeye başlamıştı. Boşluklar kapanmaya, her şey yerli yerine oturmaya başlamıştı. Gözlerimi yeniden kıza çevirdim. İki eliyle ensemi hafifçe kavradıktan sonra gözlerimin içine bakarak konuştu.
''Ben Bilge...'' dedi sönük bir sesle. Lafına devam etmek için ağzını tekrardan açtığında sözler onunla aynı anda döküldü dudaklarımdan.
''Ve Aslı.''
Titreyen elimi usulca kaldırıp onun pürüzsüz yüzüne götürdüm. Yanağına parmaklarımın ucuyla dokunduğum anda bedenimden bir elektrik dalgası geçmişti. O Aslı'ydı. Henüz gencecik, toy ve aptal biriyken hayatıma bir anda giren kızdı. Benim hiç bilmediğim yanlarımı ortaya çıkaran, göğsümde tatlı bir sızıya sebep olan o güzeller güzeli ceylan gözlü melek...
''Aslı.'' diye fısıldayarak tekrarladım. Gözlerim yanıyor, ciğerlerim soluk almakta zorlanıyordu. Dudaklarım konuşmak için kıvranıyor ama dilim bir türlü onun adından başka bir şey söyleyemiyordu. ''Aslı.'' diye defalarca tekrarladım adını. Tekrarladıkça yerleşti zihnimdeki boşluklara. İğne uçları giriyordu sanki beynime, hafızam yerine geldikçe başımdaki ağrı şiddetleniyordu. İçimde hala karşı koyan bir güç olduğunu hissediyor ama onu devre dışı bırakamıyordum. Sadece direnmeye devam ediyordum.
''Toprak.'' dedi birden. Gözleri gözlerimin arkasındaki bir noktaya bakıyor gibi odağını yitirmişti. Sanki burada değildi ama aynı zamanda da yanımda kalmaya çalışıyordu. En az benim kadar acı çektiğini anlayabiliyordum. Olayların arkasındaki sırlar birer birer açığa çıkıyor, zihnimdeki pus yavaş yavaş dağılıyordu. Anılarımın kayıp giden kısımları yerine geliyor, sebebini anlayamadığım şeyler mantığa kavuşuyordu.
''Toprak. Seni çok özledim.'' dedi Aslı ve birden hıçkırarak ağlamaya başladı. Elleri kucağına düştü. Gözlerinden damlayan yaşlar yerde dağılıp yüzeyi ıslatıyordu. Yüzü belli belirsiz kızarmıştı.
''Seni hatırlıyorum.'' dedim. ''Seni sevdiğimi hatırlıyorum.'' Birkaç saniye tepkisizce kaldı. Dediklerimi anladığında başını yavaşça kaldırdı. Gözleri gözlerimle tekrardan buluştuğunda bütün ahlaki değerlerimi bir kenara silip süpürdüm. Ellerimle iki yanağını kavradım ve kendimi onun dudaklarına ittirdim.
Bana hemen karşılık verdi. Kendisini iyice bedenime yaklaştırıp ellerini sırtımdan dolaştırarak omuzlarıma koydu. Bana kenetlenmişti ve çok sıkı tutuyordu. Parmak uçlarının titrediğini hissedebiliyordum. Gözlerinden akan yaşların bir kısmı yanaklarından süzülerek dudaklarımızın arasında kayboluyordu. Dudakları öyle büyük bir açlıkla hareket ediyordu ki bana soluk alma fırsatı bile vermiyordu. Elleri hafif hafif omuzlarımı sıkıyor, bana orada olduklarını hatırlatıyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
CADI
Fantasy-Tamamlanmış Hikaye- Bu kitabı 15 yaşındayken yazdığımı göz önünde bulundurarak okursanız çok sevinirim. İyi okumalar :) ***HeyGirl Kasım 2015 sayısında biz de varız!*** 7 Ekim 2014 tarihinde başlanmıştır (Giriş) 24 Haziran 2015 tarihinde sonlandırı...