İnsanlar artık nereleriyle içtiyse çok pis dağıtıyorlardı. Aslında Beren'in ihtiyacı olan tam da buydu. Aralarda gezinen garson kızdan iki içki aldım ve birini Beren'e uzattım. İtiraz etmeden aldı ve tam anlamıyla havaya girdiğinde içkiyi kafasına dikti. Ben de aynısını yapınca gülüştük ve bardakları geri bıraktık. Kafam yavaş yavaş güzelleşirken çılgınlar gibi dans ettiğimiz gerçeğini kavramak zorlaşıyordu. Karanlık rengarenk ışıklarla süslenirken son ses çalan müzik kulakları sağır edecek derecedeydi. Ama umursamıyorduk. Tek yaptığımız dağıtmaktı.
Beren arkasındaki bir çocuğa dönük onunla dans etmeye başlayınca ben de kendi kendime ne yapacağım deyip pisti terk etmek üzere yola çıkmıştım ki bir kol beni hızla döndürüp kendisine çevirdi. Eğer kafam güzel olmasaydı şu an koşarak burayı terk ederdim ama bilincim pek yerinde olmadığından karşımdaki insana gülerek sarıldım ve onunla dans etmeye başladım.
Bu kişi Deniz olmasaydı çok daha iyi olurdu ama umurumda değildi işte. Kafayı bulmuştum ve sadece dans ediyordum. Deniz de aynı durumda gözüküyordu ve onun da normal şartlarda benimle dans edeceğini hiç sanmam. Ama şu an elleri belimdeydi ve delicesine kahkaha atarken seslerimiz müziğin gürültüsüne karışıp yok oluyordu.
Göz ucuyla Can'a baktığımda gözlerini kısmış tek bir noktaya odaklandığını fark ettim. Bakışlarını takip edip baktığı manzarayı görünce bayağı şaşırdım diyebilirim.
Beren bulduğu çocukla sarmaş dolaş dans ederken çocuğun boynuna gömülmesine izin veriyordu. Tamam, Beren kafayı bulmuş olabilir, Can'a sinirlenmiş olabilir, hatta bazen saçma sapan kararlar da verebilir ama bu onun tanımadığı birisinin boynuna gömülmesine izin verecek kadar ileri gideceği anlamına gelmez.
Şaşkınlıkla Beren'i süzerken dans etmeyi bıraktığımı fark ettim. Aslında ben fark etmedim. Başka birisi fark etmiş olacak ki sordu.
''Ne oldu?'' diye sordu yüzündeki kocaman sırıtışla bana bakan Deniz.
''Bir şey yok.'' deyip dans etmeye devam ettim. Bu sırada zihnim 'Beren'i nasıl o durumdan kurtarabilirim?' sorusu ile meşguldü. Çocuğa ufaktan bir şey yapsam gider miydi acaba?
Deniz'in görmemesine özen göstererek parmağımın ucunu o fırsatçı piçe çevirdim ve tüm düşüncelerimi yoğunlaştırıp içimden ufak bir büyü okudum. Çocuk birden Beren'i bırakıp arkasını döndüğü gibi uzaklaşmaya başladı. Beren şaşırmıştı ama bir yandan da rahat bırakıldığı için derince nefesini verdiğini görebilmiştim.
İstemediği bir şeyin olmasına izin vermezdi Beren asla. İçindeki öfke onu buna yapmaya zorlamış olabilirdi. Şaşkınlığını atınca Can'ın yanına geri döndü. Can sinirle ona bakarken bir yandan da çocuğun gitmesinden memnun olduğunu fark ettim. Beren yanına oturunca sahiplenircesine kolunu koltuğun arkasına koydu. Beren bunu neyseki fark etmedi ve yine elindeki telefona gömüldü.
Bu sırada bana gelecek olursak hala Deniz'le dans ediyordum. Fakat çocuğu gönderdiğim andan beri Deniz'de bir tuhaflık vardı. Sanki rahatı kaçmış gibiydi ama bunu fark ettirmeyecek kadar da ustaydı aynı zamanda. Ben bunu fark edebilmiştim ve nedenini de fazlasıyla merak ediyordum. Böyle bir şeyi hissetmiş olamazdı değil mi? Eğer öyleyse bu işin sonu çok tehlikeli bir hal alabilirdi.
Nedenini sormam gerektiğini düşünüp kulağına edildim ve yüksek sesli müzikten sesimi duyurabilmek için bağırdım.
''BİR ŞEY Mİ OLDU?''
''ÖNEMLİ DEĞİL. SADECE AYAĞIMA BASTIN DA BİRAZ ACIDI.'' dediğinde yerin dibine girmek istedim. Meğer dakikalardır kıvranmasının sebebi buydu. Neyseki içimdeki şüphe de yerini huzura bırakmıştı ve dans etmeye devam etmeden önce bağırarak özür diledim. Kafasını sallayınca yarım kalan dansımıza devam ettik.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
CADI
Fantasia-Tamamlanmış Hikaye- Bu kitabı 15 yaşındayken yazdığımı göz önünde bulundurarak okursanız çok sevinirim. İyi okumalar :) ***HeyGirl Kasım 2015 sayısında biz de varız!*** 7 Ekim 2014 tarihinde başlanmıştır (Giriş) 24 Haziran 2015 tarihinde sonlandırı...