2.Bölüm

50.4K 2.3K 79
                                    

Miran'ı hastaneye getirince Devran Celil'i aradı.
"Alo "
"Celil abi "
"Durumu nasıl adamlar haber verdi biz de orada oluruz onbeş dakikaya "
"Devran cevap ver kardeşim yaşıyor mu ?"
"Yaşıyor abi doktorlar  acil ameliyata aldı ben haber vermek istedim"
"Olayın nasıl olduğunu gelince konuşuruz bir gelişme olunca hemen haber ver "deyip kapattı.
Devran ameliyathane girişindeki banklardan birine oturdu.
Başını iki elinin arasına alıp yaşadığı anları düşündü.
Miran arkadaşı ,dostu , kardeşiydi onu da kaybedersem ne yaparım diye düşündü.
Adama verdiği söz aklına gelince derin bir nefes aldı .
Kız kardeşi ile evleneceğine dair söz vermişti ama bu nasıl olurdu?
Diyar çok  küçüktü  kıza haksızlık olurdu, baharında bir goncayı soldurup Dağhan konağına hapsetmek onu öldürürdü.
Kafasındaki düşüncelerle öylece tek başına oturdu.Düşünmek istemiyordu ama kafasının içinde dönüp duruyordu .

Hazar ailesi hep birlikte ameliyat katına çıkmıştı.
Devran, Celil ve Mithat'a yaşadıkları her şeyi anlattı.
İki adamda kardeşlerini ayrı severlerdi ondan yaşça büyük olmalarına rağmen ağalığı Miran'a vermişlerdi.
Çocukluğundan beri Miran adaletli ,hoşgörülü biriydi.
Yaramazlık  yaptıklarında abilerini kurtarır ,başlarına bela açtıklarında bile bir  yolunu bulur kurtarırdı.
Celil ve Mithat ağalığı en çok Miran'a yakıştırdılar insanları yönetmeyi bilen sözünü dinleten dik başlıydı , en önemlisi merhametli bir adamdı.

Ayşe hanım Hasan ağanın ikinci karısıydı.
İlk karısı Elif Diyar'a doğum yaparken ölünce adam aşiret kararı ile Ayşe hanımla evlendi.
Ayşe hanım yirmi yıldır Hasan ağanın evlatlarına ana olmuştu bütün çocuklar anne derdi fakat Miran başkaydı.
İlk o kabul etmiş anne demişti Emre ve Diyar daha ufak oldukları için hatırlamıyorlardı ama Miran annesini de Ayşe hanımın çektiklerini de biliyordu.
O yüzden kadına içten gelerek anne dedi oysa Ayşe hanım gelin geldiğinde Miran on iki yaşındaydı .Ayşe hanım ise yirmi dört var ya da yoktu.
Onlarla büyüdü kendi evladı olmadı ama ne Miran'ı ne Emre'yi ne de Diyar'ı üvey görmedi.
Şimdi sanki canından can gidiyordu.
İlk arkadaşı ,sırdaşı Miran'ı daha yuvasını bile kuramadan gidiyordu.
Düşündükleri ile eli ayağı boşaldı Diyar'ın kollarına yığılıp kaldı.
Hasan ağa ve oğullarının yardımı ile bir odaya yatırdılar .
Diyar'da annesi ile kalınca o gece Devran 'la karşılaşmadılar .

Herkesin aklında yüreğinde sadece an ameliyatın bitmesi Miran'ın sapa sağlam aya kalkması vardı.
Bütün dillerde bunun için edilen dua vardı .
Ameliyat bitmiş doktor kurşunların birinin kaburgasına çarpıp  ciğerini parçaladığını ve iç kanama riskinin hala olduğunu ,72 saat çok önemli bekleyeceğiz deyip gitmişti.
Güneş doğmuş her yer aydınlamış yeni bir gün başlamıştı.
Devran üzerini değiştirmek için asansöre doğru yürümeye başladı. Diyar'da uyuyan annesinin yanından kalkıp yoğum bakımda yatan canı abisinin yanına gitmek için asansörün düğmesine bastı.
Kader bu ya Diyar sağ asansörle yukarı çıkarken Devran sol asansörle aşağı indi hiç karşılaşmadılar.

Devran eve giderken aklında tek düşünce vardı .
Miran'a bir şey olursa ne yapacaktı ?
Verdiği bir söz vardı .
'Düşünme oğlum böyle şeyler Miran ne inatçı keçidir daha Gülnihal ile evlenecekler sevdiğini bırakıp gitmez '.
Düşüncelerle ılık bir duş aldı üzerini değiştirip hastaneye geri gitmek için evden çıkacağı vakit Elvan ile karşılaştı.
"Abi nereye bu saatte ?"
"Uyu sen güzelim"deyip kardeşine bir şey söylemek istemedi .
Aklına Gülnihal gelince en iyisi söylemek diye düşünüp giden Elvan'ı durdurdu.
"Elvan "
"Efendim abi "
"Miran vuruldu şimdi hastanede istersen arkadaşına haber ver "dedi.
Elvan öylece olduğu yerde kaldı ağzını açıp bir şey diyecek oldu ama sözler dilinden dökülmedi.
"Ameliyat bitti çok şükür iyide geçti ama hala hayati tehlikesi var "
"Gülnihal senden duysun "deyip kardeşinin yüzüne dokundu.
"Tamam ben söylerim "diyebildi .
Devran da konaktan hastaneye gitmek için çıktı.

Çalı Dikeni ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin