3 gün sonra
Miran üç gündür kimseyle konuşmuyordu
Diyar bile abisinin yüzünü güldürememiş tek kelime etmesini sağlayamamıştı.
Elvan'da Miran'dan farklı değildi yüzü gülmüyor Kudret hanımın laf sokmalarına bile karşılık vermeyip susuyordu.Gülnihal Miran'dan umudunu kesince yine Boran aşiretinin oğlunda umut buldu .
Adamları evlerine davet ettiler .
Miran olaylardan habersiz kıza verdiği sözü tutamamanın yasını tutuyor bir kızı ortada bırakmanın vicdan azabını yaşıyordu.Devran kaç gündür görmediği Miran'ın yanına hastaneye gelince Diyar'ı görüp kıza gülümsedi.
İkisi arasında yeni bir iletişim oluşmuştu .
Diyar eskisi kadar adamın yanında kendini kasmıyor bıcır bıcır konuşabiliyordu.
Babasına abilerine yaptığı şımarıklıkları nazları henüz yapamasada eskiye göre birbirlerine daha yakınlardı.
"Hoşgeldin geleceğini neden haber vermedin ? Yemek yemezdim birlikte yerdik "
"Hoşbuldum bir daha yersin benimle olmaz mı ?"deyip elindeki yemek paketini salladı .
"Öyle doydum ki hayatta yiyemem "
"Bak bu hiç olmadı Elvan olsa benimkinde bile gözü kalırdı "deyip burukça gülümsedi.
"O nasıl oldu daha iyi mi ?"
"Kimseyle konuşmuyor sanırım ikisi şimdiden birbirine benzediler "
"Ben abimi ilk kez böyle görüyorum çok mutsuz yemek bile yemiyor "
"Geçecek Diyar ayrılık elbet zordur
ama " derin bir iç çekip sustu.
Diyar adamın eline dokunmak teselli etmek istedi ama yapamadı .
"Bakalım kimseyle konuşmayan Miran ağa benimle konuşacak mı ?"
"Sana ve Celil abime çok kızgın .İstersen birlikte girelim kafana bardak sürahi bile atabilir"
Devran kızın kendisi için endişelenmesine gülümseyerek baktı .
"Kafam kalındır korkma bir şey olmaz " kızın saçlarına dokundu .
"Sen hazırlandın mı bakalım sayılı günler kaldı gelinlik giymeni davul zurna ile çıkmanı istiyorum baba evinden"
"Hazır ki hafta sonuna hepsi hazır olur "bakışlarını adama kaldırdı.
"Teşekkür ederim Devran sen iyi bir adamsın " adamın yanağına küçük bir öpücük kondurup yanından kaçarcasına uzaklaştı.
Devran asansöre doğru adeta uçarak giden kızın arkasından bir süre baktı .
Dudaklarının değdiği yanağına dokunup dudağının kenarı ile gülümsedi.
'Allah'ım bana nasip ettiğin bu huzuru kardeşlerimin kalbinede nasip et ' diyerek odaya dilinde dua ile girdi.
Miran kardeşi Diyar'ın geldiğini düşünüp kafasını çevirmeden camdan bakmaya devam etti.
"Duydum ki dilin tutulmuş kimseyle konuşmaz olmuşsun Miran ağa "
Adam duyduğu sesle kaşlarını çatıp Devran'ın yüzüne dik dik bakmaya başladı.
"Ne yüzle çıkıyorsun karşıma ? Birde gelmiş yüzsüz yüzsüz konuşuyorsun "
"Artık eski haline dön ,mantıklı ve sağ duyulu Miran'a ne oldu kurşun kaburgandan sekip kafanamı denk geldi anlamıyorum ki !"
"Devran ölmüş anana küfrettirme defol git başımdan! Ulan ağalar berdel istemiyordu .Abimle ne bok karıştırdıysanız sizin yüzünüzden hayatım karardı. " başını pencereye çevirdi .
"Sen benim arkadaşım ,kardeşim olan Miran mısın ? Eğer oysan düşün kıt kafalı düşün senin kötülüğünü ister miyim ? Ulan sana verdiğim benim aramın en iyi olduğu candan abi diyen tek kardeşim .Sen nasıl canın pahasına Diyar'ı bana emanet ettiysen Elvan'da benim sana emanetim Miran ağa ! Eğer kardeşime benim verdiğim değeri vermezsen bilirim ki sen beni hiç kardeş olarak görmemişsin !""Saçmalama lan aynı şey mi ?"
"Aynı şey Miran ağa aynı şey"
"Elvan benim canım ve her geçen gün o konakta soluyor .Ya kardeşime sahip çıkar başına taç edersin ya da benim senin gibi arkadaşım dostum hiç olmamış sayarım berdeli bozarım" .
Diyar odaya girince duydukları ile elindeki yemek paketini yere düşürdü iki adamda başını çevirip kıza baktı .
"Beni bırakacak mısın Devran ?" gözünden akan yaşı tek eliyle sildi.
Miran kardeşinin ne ara aşka düştüğüne inanamazken Devran'ın vereceği cevabı o da merak ediyordu.
Devran hiç bir şey söylemeden kızın yanına geldi elinden tuttu odadan çıkardı .
Kimsenin geçmediği bir köşeye çekince yüzünü ellerinin arasına aldı .
"Diyar bana bak güzelim .Hadi kaçırma güzel gözlerini benden "deyip alnına küçük bir öpücük bıraktı.
"Beni bırakma Devran " adamın gözlerinin içine sevgiyle baktı.
Adam kızın sözlerine tebessümle güldü bir kez daha alnından öptü ince beline sımsıkı sarıldı .
"Ben seninle kendim istediğim için evlendim küçük karım başkalarının aramıza girmesine izin vermem bu yüzünden de ayrılmam " saçlarının kokusunu içine çekti .
Diyar gözündeki yaşlara rağmen gülümseyerek adama daha sıkı sarıldı.
Bir süre ikisi de öylece birbirlerinin kollarında durdular .Miran ise ikisinin ne yaptığını merak ediyordu.
Ameliyat dikişlerinin alınmamasına rağmen yerinden kalkıp odadan çıktı .
Köşeyi dönünce birbirlerine sarılan kardeşi ve Devran'ı görünce gülümsedi.
Onun yüzünden araları bozulsun istemiyordu .
Kıymetlisi annesinin istediği gibi sevdayı bulmuştu .
Kaybetmesini mutsuz olmasını istemedi .
Yavaş adımlarla odasına dönmeye çalışırken karşısına Gülnihal çıktı."Vedalaşmak için geldim"
Miran kızın dolu dolu gözlerine acı ile baktı .
"Ben seni çok sevdim Miran ama duydum ki en yakın arkadaşımla evleniyormuşsun "
"Mecburum Gülnihal sana verdiğim sözü tutmayı bende isterdim "
"Bir önemi yok artık ben sadece ilk benden duy istedim çünkü ben senin evleneceğini başkasından duydum ."
"Ne demek istiyorsun ? "
"Bende evleniyorum Miran ama bil ki yüreğimde kalbimde sende kaldı.Sevmediğim bir adamla umudumu kesmek için senin yüzünden evleniyorum " Miran kızın sözleri ile duvardan destek aldı .
"Sana mutluluk dilemeyeceğim çünkü umarım sende benim gibi yanarsın " adamın cevap vermesine izin vermeden arkasını dönüp hızla oradan ayrıldı.
Yalandan akıttığı gözyaşlarını sildi asansöre gülerek bindi.Miran ise olduğu yerde kaldı bir adım dahi atamıyordu acıyan yarasını eliyle tuttu fakat acıyan kalbi gururu mu yoksa kurşun yarası mıydı o an emin olamadı .
"Devran" bağırıp arkadaşına seslendi .
Devran ve Diyar koşarak Miran'ın yanına gelip koluna girdiler .
"Abi neden kalktın yerinden ? Devran nolur ona bir şey olmasın "
"Sakin ol hiç bir şey olmayacak " adamı odaya taşıdılar .
Miran yatağına yatınca yine başını pencereye çevirip ikisiyle de konuşmadı."Bir daha kendi başına iş yapma bir an öncede iyileş eski Miran olarak çık şu hastaneden "
Diyar da giden adamın peşinden kapıya çıktı.
"Ağlama artık gülerken görmek istiyorum seni. "
"Yapamıyorum ki abim böyleyken " ısırdığı dudaklarının arasından bir hıçkırık koptu.
Devran kızı yeniden kollarına çekti .
Nasıl yaptığını düşünmeden gözyaşları ile ıslanmış dudaklarına kısa bir öpücük bıraktı .
Diyar gözyaşlarının arasından adama şaşkın ve heyecanla bakarken Devran gülümseyip alnından öptü.
"Çok güzelsin ve çok masumsun "
"Benimle dalga geçiyorsun ."
"Dalga geçmiyorum seviyorum küçük karım seviyorum " kızın yeniden dudaklarına eğildi.
Diyar gözlerinde biriken yaşların akıp ikisinin dudağının arasında kalması ile kendini daha da tuhaf ama çok huzurlu ve mutlu hissetti.Elvan ise avlu da oynayan Davut'a boş gözlerle bakıyordu.
Bir zamanlar o da böyle çocuktu masum hiç bir şeyden habersizdi.
Şimdi ise büyümekten nefret ediyordu ruhu büyümemişti ama bedeni büyümüş şimdi ondan tanımadığı uzaktan bildiği başkasını seven bir adamla evlenmesini istiyorlardı .
Sanki Elvan'ın bir hayatı yokmuş gibi birileri karar veriyor kızda onlara uyuyordu.
Babası kardeş gibi büyüdüğü İbrahim ile nişanlamıştı.
Abisi arkadaşım dediği adamla evlenmesini istiyordu.
Miran ağa o ne isteyecekti Elvan'dan "bunu düşünmek bile içimi titretirken nasıl yaşayacağım Allah'ım "diyerek çekti .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çalı Dikeni ✔️
General FictionMiran ağa öleceğini düşünürken bir karar verdi kardeşi Diyar'ı en yakın arkadaşına emanet etti . İnsan'ın öleceği gün alnına yazılıdır ve bizim şer gördüğümüz kazalar belki de hayıra vesile olur . Peki Miran'ın yaşadıkları ve verdiği karar sonucu ne...