Elvan Hazar konağına gelince bütün aile kapıda karşıladı.
Ayşe hanım gelinleri Ziyşan ve Yasemin kıza hayranlıkla bakıyorlardı.
Elbisesine şaşırsalarda Miran gibi siyah giymesi hepsinin hoşuna gitmişti.
Elvan ise heyecanlıydı bu aileyi elbet bilir tanırdı ama onlarla yaşamak gelinleri olmak aklının ucundan geçmemişti.
Bunun rüyasını görse bir tarafım açıkta kalmış diye gülerdi öyle imkansız gördüğü adamın karısı olacaktı.
İki valiz ile kızı içeri aldılar hoşgeldin merasiminden sonra avludaki koltuklara hep birlikte oturdular.
Elvan oturduğu koltukta sanki çivi varmış gibi rahatsız hissediyordu ama yüzünde sahte bir tebessümle karşısındaki kadınlara gülümsedi.
"Tekrar hoşgeldin güzel kızım ."
"Hoşbuldum. "
"Rahat otur çekinme burası artık seninde evin güzel kızım. "
"Teşekkür ederim efendim "deyip başını eğdi .
Ayşe hanım kızın daha fazla üstüne gidip utandırmak istemedi nasıl olsa zamanla alışır diye düşündü.
"Diyar nasıl Elvan ilk günden aramak istemedim yüzü gülüyor muydu kuzumun ?"
"Çok iyiydi Ayşe teyze abim iyi adamdır üzmez Diyar'ı "diyip sustu.
Hasan ağanın merdivenlerden indiğini görünce tüm gelinler gibi o da ayağa kalktı .
"Hoşgeldin Elvan kızım " Yaşlı adamın kızım deyişi ile ilk kez gözleri doldu .
Kendi babasının yapmadığını Hasan ağa yapıyordu candan kızım diyordu.
Adamın yanına doğru yürüdü tam önünde durup elini öptü.
"Benim gelinlerimin de hepsi ayrı güzel ha Ayşe kadın "
"Öyle Hasan maşallah hem yüzleri hem huyları güzel "dedi.
Adamda yanlarına oturunca Elvan ailenin kendi arasında yaptığı sohbeti tebessümle dinledi.Devran nikaha kimsenin gelmeceğini arayıp Celil'e söyleyince adam nikah memurunu eve getirmeye çalışıyordu.
Elvan o koca salonda kendini daha yalnız hisseder diye düşünmüştü.
Miran abisinin yanından sinirle geçti.
Avluda beyaz giyinen bir gelin aradı ama bulamadı.
Herkese tek tek bakınca arkası dönük oturan siyahlar içindeki kızı gördü.
Kendide simsiyah giyinmişti ama kızın öyle giyinmesi sinirini bozdu.
"Sanki ben çok meraklıyım seninle evlenmeye de birde siyah elbise giyinmiş"
"Efendim Miran"
"Yok bir şey abi kendi kendime konuşuyorum "deyip merdivenlerden hızla indi.
Evin gelinleri yine ayağa kalkmış Miran'ın oturmasını bekledi.
Ayşe hanım gelinlerine kaş göz işareti yaparak Elvan'ı alıp gitmelerini anlattı.
Miran kendisine dik dik bakıp giden kıza sinirle bakıp soludu.
Yüzündeki makyajın kusursuz halini farkedince daha da sinirlendi.Yasemin ve Ziyşan Elvan'ı Miran'ın yatak odasına getirdiler.
"Biz ihtiyacın olacak şeyleri hazırladık ama sen beğenmediklerini zamanla değiştirirsin tabi "
Ziyşan kıza biraz önyargılı baksada Yasemin anlayışlı davranıyordu.
"Miran'ın çocukluğunu bilirim serttir dediğim dediktir ama kalbi yumuşaktır Elvan .Eminim sen o sert kabuğu kırıp kalbine ulaşacaksın üzülme biz her zaman yanında olacağız ablan gibi gör bizi "deyip saçlarına dokundu.
Elvan giden kadınların arkasından tebessümle baktı.
"Sizin davrandığınız gibi ablalarım ömrümce davranmadı " deyip kendi kendine konuştu,
Ayşe hanımın amacı gençleri nikahtan önce bir araya getirip kısada olsa konuşturmaktı.
Oğlunun avucuna yüzük kutusu bırakıp kızın yanına çıkıp nikah memuru gelene kadar orada beklemesini söyledi.Miran istemeye istemeye odanın kapısının önüne geldi.
Keşke bu kapının arkasında Gülnihal olsa diye iç çekip odaya girdi.
Elvan karşısındaki adama tek kaşı havada bakıyordu hiç konuşmadan bekledi o konuşsun söze başlasın diye ama Miran'ında konuşmaya hiç niyeti yoktu.
Yatağın karşısındaki koltuğa geçip yattı .
Elindeki yüzük kutusunu da yatağın üzerine fırlattı.
"Annem gönderdi takarsın "deyip gözlerini kapattı.
Elvan adamdan gördüğü muamele ile üzülse gözleri dolsada sözünü tuttu.
Miran'ın yanında ağlamadı yatağa fırlattığı kutudan kendi yüzüğünü alıp kutuyu aynı şekilde adama geri fırlattı.
Kutu Miran'ın tam alnının ortasına geldi adam sinirle yerinden kalkınca yarası acıdı.
"Senin var ya "diye ağzının içinde homurdandı.
"Ne kafama atıyorsun kızım manyak mısın sen ?"
"Ne yapacaktım diz çöküp falan mı verecektim sen nasıl verdiysen bende öyle verdim "deyip odadan banyoya geçti.
Öyle sinir olmuştu ki adama sinirden kızaran boynuna su sürdü.
Akan dağılan makyajını düzeltirken Miran çat diye kapıyı çalmadan içeri girdi.
"Bana bak sümüklü "
Elvan adama bakışlarını dikip sinirle baktı .
"Bakıyorum ne oldu ?"
"Sende terbiye falan yok mu kocan olacağım bir iki saat sonra sen kafama kutu fırlatıyorsun "
"Bana terbiyeden bahsedecek son kişi bile değilsin Miran ağa ! Abim senin kardeşine kırılacak bir eşya gibi davranıyor .Sen bana hoşgeldin bile demedin .Ne sanıyorsun seninle evlenmek için sıraya falan mı girdim. Madem terbiyeden bahsetiyoruz içerde ben varken banyonun kapısını vurmadan girme "deyip adama arkasını döndü.
Miran kızın sözlerini sinirle dinleyip bileğinden kavrayıp duvara sırtını vurdu.
"Bana bak yılan dilli benimle konuşurken ses tonuna dikkat et ! Sakın sesini yükseltme ve ben sözümü bitirmeden arkanı dönüp gitme "dediği an Elvan adamın dizine ayağı ile vurdu.
Elinden kurtulup banyodan koşarak kaçtı .
"Ne yaparsın döver misin ?Yoksa öldürür müsün ?"
"Senin o dilini kesmesini bilirim ben "diye söylenerek dizini tutarak yatağın üzerine oturdu.
Elvan odadan çıkamadığı için kapıya yakın duruyordu.
Adamın en ufak hamlesinde kaçacaktı ama şimdi çıkamazdı.
Miran ne yaptığını düşünmeden kızın vurduğu dizini görmek için pantolonunu indirdi.
Elvan yaşadığı şokla elini kapı kolundan çekip gözlerini iki eliyle kapattı.
Miran bu durumdan yararlanıp kızın karşısına dikildi kapıyı kilitleyip anahtarı yatağın üzerine fırlattı."Bana bak küçük fare "
"Üstünü giy bakarım "
Miran kızın ellerini hırsla tutup yüzünden çekti.
"Beni şimdi iyi dinle dediklerimi aklına iyice yaz "
"Asla benim karım olmayacaksın seni hiç bir zaman Gülnihal'i sevdiğim gibi sevmeyeceğim ! Ya kendi ayağınla üç ay sonra çekip gideceksin yapamıyorum diye ya da ben seni bu evden atmak için elimden geleni yapacağım .Sakın abimin arkadaşı bana kötü davranamaz diye düşünme ,canını hiç acımadan yakarım kimse umrumda olmaz. Dediklerimi anladın mı üç ay sonra defolup gideceksin hayatımdan, bu süre içinde şu koltukta yatarsın sana dokunacak falan değilim .Yüzüne bakınca sadece midem bulanıyor . Arkadaşımın sevdiğiyle evlenmek yerine ben kendimi öldürürdüm ama sen o kadar yüzsüzsün ki sırf benimle evlenmek için kaç yıllık sözlünden ayrılmışsın. Boşuna hayaller kurma asla ama asla karım olamayacaksın hanımağa hiç olamazsın " deyip kızın kolunu sertçe bıraktı kendisi de gidip koltuğa uzandı .
Elvan adamın söyledikleri ile sanki soğukta kalmış serçe gibi titriyordu .
Boğazı düğüm düğüm olmuştu .
Ağzından çıkacak hıçkırığı engellemek için dudaklarını acıtırcasına kanatırcasına sıkıp dişledi.
Bacaklarında yürüyecek gücü bulunca banyoya gidip sessizce akan gözyaşlarını sildi.
Dün geceGülnihal ve Leyla bir araya gelmiş sinirle Elvan'a bakıyorlardı.
"Bunun Miran ile mutlu olmasına izin mi vereceksin gerçekten ? Sende biliyorsun ki Miran onun taktiklerini yaptığın için sana tutuldu .Eğer bir arada vakit geçirirlerse ateş bacayı üç günde sarar "
"Düşünüyorum Leyla öyle bir şey yapmalıyız ki Miran ondan tiksinmeli ama ne bilmiyorum"
"Nefret ediyorum bu kızdan onun yüzünden Devran yüzüme bakmıyor Recep ağa sırf nişan atılsın diye beni kullandı. İbrahim ile mesajlaşmış gibi davrandım o salak askerden gelince kesin beni ona verecekler "deyip iç çekti.
Gülnihal arkadaşına bakıp gülümsedi .
"Merak etme buluruz bir yolu sen güven bana "
"Tabi Gülnihal hanım senin tuzun kuru Miran olmadı yedeğin Ömer ağa "
"Ben kalakala sığıntı İbrahim'e kaldım elimde olsa saçını başını yolarım Elvan'ın "dedi.
Gülnihal aklına gelenle arkadaşının koluna vurdu.
"Buldum kızım buldum Miran'ın Elvan'dan nefret edeceği şeyi buldum"
"Ne ne söyle çatlama hadi "
"Bekle Ziyşan'ı yanımıza alalım Miran'a biz değil o anlatmalı "
"Neyi be neyi düzgünce anlat şunu ?"
"Elvan'ın sırf hanımağa olmak için Miran ile evlenmek için nişanlısından ayrıldığını arkadaşının sevdiğine göz diktiğini "deyip kahkaha attı.
"Peki Ziyşan inanır mı bize ?"
"Herkesin bir hassas noktası vardır Ziyşan'ın ki de hanımağa olabilmek "deyip göz kırptı.
İki kız Ziyşan'ı bir güzel yalanları ile doldurdular.
Ziyşan söylemek istemese de içindeki hanımağalık hırsına yenilip gece Miran'a her şeyi anlattı.
Adam duydukları ile kanının çekildiğini hissetti.
Devran ,Diyar ile bu kızı mı bir tuttu diye saatlerce düşündü.
Geçmişte tanıdığı Elvan'a yakıştıramasa da içindeki nefrete inandı.
Bu yaptıklarının bedelini kıza ödetmek için kendi kendine söz verdi .Şimdi
"Bu ev sana cehennem olacak Elvan "
"Bugün yaşadıklarını mumla arayacaksın ve ben sana gram acımayacağım "diye söylendi.
Elvan adamın odada söylediği sözleri duyunca daha çok ağlamaya başladı.
"Yeminim olsun Miran ağa bana çektirdiklerinin bedelini ödeyeceksin "diye hırsla söylendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çalı Dikeni ✔️
General FictionMiran ağa öleceğini düşünürken bir karar verdi kardeşi Diyar'ı en yakın arkadaşına emanet etti . İnsan'ın öleceği gün alnına yazılıdır ve bizim şer gördüğümüz kazalar belki de hayıra vesile olur . Peki Miran'ın yaşadıkları ve verdiği karar sonucu ne...