Elvan aynanın karşısında hazırlanırken odaya ona hayran bakışları ile Miran girdi.
Makyaj masasında oturan kızın yanına oturup saçlarını , tenini kokladı.
"Hmm vazgeçsem mi dışarı çıkmaktan sanki hala geç değil ."
Elvan sitemle boynunu öpen adamı omuzlarından itti.
"Bu da ne demek, o kadar hazırlandım . Hem neden vazgeçeceksin ki zaten bütün gün odadaydık sıkılırız " dedi.
Miran karısının ince beline sarılıp yüzlerini karşı karşıya getirdi.
"Bu soruyu bir daha sor ." Derken öyle bir bakıyordu ki Elvan içinin yandığını hissetti.
Yerinden kalkmaya çalışırken Miran'ın kıskacına yeniden yakalandı.
Adam kızı öyle bir tuttu ki Elvan istese de kocasından uzağa gidemedi.
"Miran"diye zorlukla konuşurken Miran kızın dudaklarına eğildi.
"Söyle çalı dikenim ."
"Abimlerle buluşacaktık ."
"Hmm haklısın abinlerle buluşacaktık . Elvan'ım" diyen adamın sesiyle kız kalbinin eridiğini hissetti.
"Hmm "
"Diyorum ki birbirimizi tanıdık, sevdik hatta bu geçen zamanda çok sevdik . "
"Eee Miran ."
"Diyorum ki artık evliliğimizi her anlamda gerçek mi yapsak !"Elvan adamın sözleri eliyle ağzını kapattı.
"Güzelim eğer hazır değilsen ."dediği anda kızı hıçkırık tuttu.
"İhh"
"Elvan iyi misin ?"
"İyiyim ben bir su içsem geçer hih, kesin geçer hih " diye söylenerek adeta odadan kaçtı.
Odanın kapısını kapatıp aşağı avluya ağzını kapatarak girdi.
Yasemin kızın yüzünün halini görünce içten bir gülümseme ile yanına geldi.
"Kız ne oldu elinle ağzını kapatıyorsun? Yoksa yoksa Allah'ım hadi inşallah " Elvan kadının sözleri ile yeniden hıçkırdı.
"Hih"
"Hih" diye diye sesler çıkararak mutfağa girdi sürahideki suyu bardağa boşaltıp bir dikişte bitirdi.
Aklına Miran'ın sözleri geldikçe midesinde bir şeylerin hareket ettiğini hissediyordu.Miran ise karısının gidiş şekline hala gülüyor .
Onunla evlendiği , kaderim olduğu için Allah'a ne kadar şükretsem az diye içinden söylendi.
Aklına Elvan ile kurduğu kocaman bir aile geldikçe içindeki sevinç daha da arttı.
Karısına benzeyen kızı ,oğlu olmasını onun teninde yok olmanın hayaliyle aşağıya indi.
Ayşe hanım ve Hasan ağa oğullarının yüzünün gülen halini görünce onlarda bu durumla mutlu oldular.
"Torun haberini ne zaman alırız Ayşe'm"
"Allah izin verirse yakında alırız gibi Hasan ,oğlumuzun gözlerindeki ateşi gördün mü ?" Deyip iki ihtiyar kurt güldüler.
Miran'ın kendilerine doğru gelişiyle konuyu başka yöne çevirdiler.
"Hayırlı akşamlar "
"İyi akşamlar oğlum yüzünde güller açıyor maşallah "
"İyi, iyiyiz anne ondandır "
Avludaki masayı hazırlayanlara yardım eden karısına doğru baktı.
"Aman iyiyi olun oğlum aranıza kara çalı girmesine izine vermeyin "
Miran annesinin sözleri ile gülümsedi.
"Benim hayatımda bir çalı var anne zaten başkasına gerek yok."
Ayşe hanım anlamasa da oğluna gülümsedi onların mutluluğunu gördükçe içi aydınlanıyordu.Herkes yemek masasına yerleşirken Ziyşan yemeği dışarda yiyecek olan Elvan'ı öldürecek gibi bakıyordu.
Mithat karısının bitmek bilmeyen kıskançlıklarından da ,fesatlığında da yorulmuştu ama yapacak bir şey yoktu çocuklarının hatrı için sabır çekti.
Adamın sınırdaki sabrı Ziyşan'ın tek bir hatası ile fırtına koparak kadar dolmuştu .
Ziyşan kendisine bakan kocasına bakıp omzunu silkti.
Ona göre herkes hayatını yaşıyor, bu evde saygı görüyordu ama Ziyşan sanki yok gibiydi.
Sanki bu evin gelini değilmiş gibi hissediyordu.
Kaşlarını çattı Elvan'a sinirle bakmaya devam etti.
Bütün aile akşam yemeği için masada yerini alırken Elvan "Afiyet olsun" deyip odasına çıktı.
Miran ile arabada bile nasıl yalnız kalacağım ne konuşacağım diye heyecan yapıyordu.
Aynanın karşısına geçti üzerini son kez kontrol etti ,arabada onu bekleyen Miran'ın yanına gitmek için merdivenlerden indi.
Yemeğini yiyen aileye baş selamı ile yeniden selam verip heyecanlı bir şekilde konaktan çıktı.
Bir kaç metre ilerisindeki arabaya yürümek bile o kadar zor geliyordu ki kız derin bir nefes alıp elini hızla atan kalbinin üstüne koydu.
Arabaya binince Miran'dan tarafa bakmadan kemerini takmaya çalıştı."İyi misin yüzün bembeyaz duruyor !"
"İ-iyiyim acıktım sanırım yani aslında. açım biraz . Yok yok sanmam ben kurt gibi açım ,bizimkiler yemek yiyorlardı . Gerçi mutfakta tatlarına baktım ama ." konuştuklarını farkedip gülerek Miran'a baktı.
İkiside Elvan'ın doymayan bu hallerine gülmeye başladılar.
Bu vesile ile Elvan kendince gergin sandığı ortamdan kurtulduğunu hissedip daha rahat davranmaya başladı.Yemek yiyecekleri lokantaya gelince derin bir iç çekti.
Sözde ağa kızıydı ama hayatında böyle yerlere saysa üç mü gelmişti iki mi emin olamadı.
Miran karısının gülen yüzünün solan halini izledi an ve an izledi ,kızın bir anda durgunlaşmasını kendine bağlayarak durdu.
"Noldu güzelim yüzün düştü.""Bir gün ocak başınada gidelim mi ?"
Diyen Elvan'ın sorusu ile hiç bir şey anlamadı.
Boş gözlerle karısının yüzüne bakmaya devam etti.
"Hmm tatlı yemeyede gidelim , sonra dondurma yemeyede götür tamam mı ?"
Miran iyice karıştı bu kız biraz önce bir şeye üzülmüştü şimdi ise küçük bir çocuk gibi şeker istiyor gibi tuhaf şeyler istiyor birde ,seviniyordu.
"Götürür müsün beni ha Miran ? Bir gün İstanbul'a da gider miyiz ?" Deyip katlanan neşesi ile adama baktı.
"Tabi gideriz sen nereye istersen ama "
Deyince kızın gülen yüzü yeniden soldu.
"Soldurma gül yüzünü sadece bir şartım var ."
"Ne ! Ne ki !"
"İlk geldiğimiz an bir şey oldu yüzün an ve an gülerken bir anda düştü .Benim yüzümden mi seni zorluyorsam ,rahatsız ediyorsam bana çekinmeden " söyle diyecekti Elvan adamın dudaklarına uzanmadan önce.
Adamı şok halinde bırakıp biraz uzaklaştı .
"Ben daha önce böyle yerlere pek gitmedim ondan ,üzüldüm işte bir an .Sonra seninle yaşayamadığım gitmediğim her şeyi yapabiliriz diye düşününcede sevindim işte ."
deyince Miran kızı kollarının arasına çekip saçlarından öptü."Seninle öyle çok gezeceğiz ki bıkacaksın artık evde oturalım diyeceksin ,söz veriyorum ."
"Sen yanımda olduğun sürece ben evde oturmaya bile razıyım . Hani biraz önce dedin ya eğer seni zorluyorsam diye of ne zormuş böyle şeyleri konuşmak . Oysa ben senden hiç çekinmezdim demi ?"
Miran gülerek başını aşağı yukarı salladı.
"Şirret halime bile kafa tutmuşluğun var"
"Hakketmiştin ama neyse artık o günler bitti. Eski Miran ve Elvan geride kalsın .Biz seninle çok mutlu olalım . Ben seninle aile olmaya ,senin eşin olmaya hazırım" dedi derin bir iç çekti.
Adam tam ağzını açıp konuşacağı anda Elvan parmakları ile dudağına dokundu.
"Seni çok seviyorum. Hayatım boyuncada sevdim . Ben senin karın olmaktan ,çocuklarımın babasının sen olacağın için gurur duyuyorum."Miran kızı kollarının arasına çekip sımsıkı sarıldı.
"Bende seni çok seviyorum çalı dikenim hemde her şeyden daha çok seviyorum."
Kızın yüzünü ellerinin arasına alıp alnından öptü.
"Karım olduğun ,hayatıma girdiğin iher gün,her an için şükrediyorum . Sen beni uçurumdan kurtaran çalı dikenimsin ,ömrüm, şansım, çocuklarımın annesisin ,geleceğim ,umudum."
Kızın dudaklarına eğileceği anda arabanın kapısına serçe biri vurmaya başladı.
"Hadi lan ağaç olduk burada ! Ne sohbeti bu kaç dakikadır. Hem sizin eviniz yok mu !"
Miran ve Elvan kendilerine söylenen Devran'ın sözlerine gülerek arabadan çıktılar.
Adam kızın yanına gelip elini karısına uzattı.
Elvan içinde hiç bir tereddüt olmadan adamın uzattığı eli sımsıkı tuttu.Devran ve Diyar ise ikisinin hallerini uzaktan izliyor onlara bakıp gülümsüyorlardı.
"Çok mutlu görünüyorlar ve çok tatlılar"
"Sen herkesten daha tatlısın küçük sevgilim benim"
Diyar elini karnına götürerek okşamaya başladı.
"Artık hayatımızda en tatlı şey bu babası "dedi.
Devran karısı Melek'in de buna benzer sözlerini hatırlayıp iç çekti.
"Allah'ım bu sefer bu mutluluk yarım kalmasın "diye dilinde dua ile karısına sarıldı.
"Sizin eviniz yok mu ? Niye sokak ortasında kardeşime sarılıyorsun lan !"
Sözleri ile Devran girdiği duygusallıktan gözleri dolu fakat gülerek çıktı arkadaşı ,kardeşi Miran'a sımsıkı sarıldı.
"Noluyor lan ! Ölüyor muyum yoksa ! Elvan'da iyi şeyler söyledi sen de şimdi sarılıyorsun ."
Devran arkadaşının omzuna sertçe vurdu.
"Dayı oluyorsun dayı ! Bende baba oluyorum baba !" Diye adeta park alanını inletti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çalı Dikeni ✔️
General FictionMiran ağa öleceğini düşünürken bir karar verdi kardeşi Diyar'ı en yakın arkadaşına emanet etti . İnsan'ın öleceği gün alnına yazılıdır ve bizim şer gördüğümüz kazalar belki de hayıra vesile olur . Peki Miran'ın yaşadıkları ve verdiği karar sonucu ne...