33.Bölüm

33.5K 1.7K 75
                                    

Gülnihal'in konaktan gidişi ile Elvan olduğu yerde dizleri titreyerek öylece kaldı.
Bir adım atsa yere yığılacak gibi hissediyordu.
Kalbi Miran yapmaz helali olmayan kıza dokunmaz dese de aklı başka şeyler söylüyordu.
Gözlerinin önüne gelen Miran ve Gülnihal'in geçmişte ki halleri ile yutkundu.
Yine yapmıştı işte zehirli sarmaşık zehirini bırakıp gitmişti ve bu öyle bir zehirdi ki yavaş yavaş insanın ruhuna bedenine işleyen esir alan bir lanetti.
Miran karısının yanına gelip hiç bir şey söylemeden kollarına alıp sımsıkı sarıldı.
'Seni seviyorum senden öncesi de sonrası da yok' demek istedi fakat kelimeler boğazında düğümlenip kaldı.
"Odamıza götürür müsün beni ?"
"Elvan yüzüme bak saklama güzel gözlerini benden ."
"Miran izin ver nolur biraz düşünmeme o kızın söylediklerini ,sizi sindirmeme ,geçmişi unutmama izin ver ."
Miran engel olamadığı siniri ile Elvan'ı sarsıp kendine bakmaya zorladı.
"Bak bana ! Gözlerimin içine bak çalı dikeni ne görüyorsun orada !"
"Yapma herkes bize bakıyor ."
"Umrumda mı Elvan umrumda mı ! Ben kendi duvarımı yıkmışım ,sen bana bir adım gelmişsin ."
Kızın yüzüne yaklaşıp kulağına aşkla fısıldadı.
"Tenini hissettim ,kokunu iliklerime hapsettim. Şimdi bir zehirli sarmaşığa izin mi verelim etrafımızı sarıp çürütsün mü bizi ? Başlamadan bitirsin mi bizi söyle izin mi verelim !"
Elvan gözünden akan yaşları ,etrafında onlara dikkatle bakan ev halkını unutarak kocasına daha da sokuldu.
"Korkuyorum çok korkuyorum .Ben ona dokunmanı ,ona gülmemini " deyip sustu gerisini getirmeye cesaret edemedi. O sözler ararlarına uçurum açsın istemedi.
Miran karısının elinden tutup hızla odaya sürükledi.
Odaya gelince bir sağ sola volta atıyor dilinden çıkacak kelimeleri seçmeye kalp kırmamaya çalışıyordu.
Biliyordu çünkü kırdığı kalp Elvan'ın kalbi olmayacaktı kendiside paramparça olacaktı.
Sinirlenmişti kime Gülnihal'e mi ? Tam mutlu oldum derken karşısına Gülnihal'i çıkaran kadere mi ?
Hayır Elvan'dı bu sinirinin sebebi .
Seviyorum demişti daha ötesi
var mıydı ? Sinirden alnında atan damar ortaya çıkmış adam kıpkırmızı olmuştu. Yüreğini açmıştı karısına ,ruhunu teslim etmişti . Ömrüne ömürünü kelepçelemişti bu kadar kolay olmamalıydı bizi yıkmak diye düşünüp daha da sinirlendi.
İçindeki öfkeyi dindirmeden bir hırsla bağırmaya başladı.
   "Şimdi söyle ne diyeceksen !"
Elvan adamın karşısında gittikçe küçücük kaldığını hissediyordu.
"Hadi Elvan konuş ! Sizi aklımdan çıkaramıyorum de ! O kıza dokunmuş olmanı sindiremiyorum ! Onu sevmiş olmanı unutamam ,bir gün beni bırakıp ona gidersin diye korkuyorum de hadi susma konuş susma gerisini getir yarım bırakma  ! "
"Onu sevdin mi ? İlk evlendiğimiz zamanlarda öyle çok Gülnihal'i sevdim seviyorum dedin ki ben korkuyorum yeniden onu seversen .Kalp bu ayırt etmez ki şeçemez kimi seveceğini ya sen aslında onu seviyorsan . Bana hissettiklerin kabul etmek , kadere boyun eğmekse !"

Miran hayal kırıklığı ile karısına baktı.

" Tüm korkun bu değil mi ? Ah be Elvan'ım Ah be ! Ben sana kendimi hiç inandıramamışım ki !" Deyip kızı odada tek başına bırakıp çaresizlikle başını önüne eğip odadan çıktı.

Miran'ın gidişi ile Elvan yatağın bir ucuna ruhu bedeninden ayrılmış , gibi oturup yeri saatlerce izledi.
  Bir yanı koş sarıl biliyorsun o seni sevdi gözleri yalan söylemez diyordu.
Bir yanı ise nasıl unutacaksın nasıl yok sayacaksın birini sevmeden bunca yıl sevgili olunur mu diyordu .
Öylece bekledi Miran gelsin onu sarsın kollarından çıkarmasın istedi.
Kalbi ise git yanına sarıl senden de aşkından da şüphem yok de diyordu.

Yatağa uzanıp kıyafetleri ile olduğu yerde huzursuz bir uykuya daldı.

Miran ise çalışma odasında bir sağ bir sola gidiyordu.
Hala karısının ondan ,aşkından şüphe etmesine inanamıyordu
Önündeki sehpaya tekme atıp eline ne geçtiyse duvara fırlattı.Etrafa saçılacak bir şey kalmayınca yere oturdu masaya sırtını yasladı. Kafasını iki kolunun arasına alıp nasıl bu hale geldiklerini düşündü.
Odanın kapısının açılması ile başını yerden kaldırdı.
"Rahatladın mı bari ?"
"Ne !"
"Odayı dağıtınca rahatladın mı ?"
"Anne çok yorgunum ,birde sen üstüme gelme !"
Ayşe hanım odaya girip sandalyeyi oğlunun karşısına çekip oturdu.
"Yorgun musun sadece ? Bu kadar gürültü patırdı ,ellerinizle ilmek ilmek ördüğünüz sevdanız yıkıldı sen sadece yorgunsun öyle mi ? "

Çalı Dikeni ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin