28.Bölüm

36.3K 2K 42
                                    

Akşam olmuş Hazar konağında yemek telaşı başlamıştı .
Elvan gözlerini açınca kollarında uyuduğu adama baktı .
Yüzünün her bir zerresini ezberler gibi inceledi .
Dudağının kenarına dokununca aklına o dudakların kendi dudaklarını bulduğu an geldi.
Derin bir nefes alıp parmağını adamın dudağının üstünde gezdirdi .
"Nolur bana aşık ol Miran sev beni nolur "
Fısıltı ile konuşup adama tekrardan sarıldı başını Miran'ın kalbinin üstüne başını koydu yeniden uykuya daldı.

Miran uykudan uyanınca kollarındaki karısına bakıp gülümsedi.
Kızın alından öptü sımsıkı sarıldı.
Pencereden dışarıya bakınca havanın karardığını gördü.
Bu kadar saat uyumuş olmasına şaşırdı yavaşça yataktan kalkıp telefonuna baktı .
Arayanlarda Gülnihal'i görünce şaşırdı saçlarını karıştırdı .
Ömer ile nişanlanıp neden hala kendisini arıyordu bu kız anlam veremedi ama artık umursamıyordu.
Vicdan borcu vardı Gülnihal'e karşı eğer Ömer'i iki günde hayatına sokmasaydı bu borcu ödemek için Elvan ile  boşanabilirdi .
Arkasına dönünce yastığa sarılıp uyuyan kızın yanına oturdu.
"Nefret ettiğimde aşık olduğumda hep senmişsin meğer "
"Şimdi korkuyorum çalı dikeni sana bağlanmaktan beni sevmemenden ayrılmaktan  korkuyorum "deyip saçlarından öptü.
Uzaklaşırken Elvan gözlerini açıp adama şaşkın şaşkın baktı.
"Günaydın uykucu "
"Günaydın mı saat kaç ki ?"
Başını yataktan kaldırınca kararan havaya inanamadı.
"Ayıp oldu herkese ben nasıl yeniden uykuya daldım anlamıyorum off ya ne diyeceğiz şimdi ?"
"Sakin ol ne var bunda biz evliyiz kimseye açıklama yapmak zorunda değiliz "
"Sorunda bu zaten yanlış anlayacaklar nasıl uyudum bu kadar saat anlamıyorum ?"
"Kollarımda huzur varsa demek "
"Off  konuşma böyle şeyler  "deyip üzerini düzeltti odadan çıkmak için adamın yanından geçecekken Miran kızın bileğinden tutup kendine çekti .
"Neden konuşmayayım öyle şeyler yoksa heyecanlanıyor musun ?"

Elvan adamın kendini utandırmasına ve onunla dalga geçmesine sinir oldu .
Bakışlarını ona dikti Miran 'da ona gözlerini kırpmadan bakınca yutkundu utanarak başını eğdi ama adamı sinir etmekten vazgeçmedi .
"Öyle aşık oldum ki sana sen böyle konuşunca kalbimde davullar çalıyor kuşlar uçuyor ,koyunlar meliyor falan dememi bekliyorsan çok beklersin Miran çekil önümden ve bırak kolumu"

"Kolun mu acıyor yoksa ?"
"Sen bayağı klişe seviyorsun anladım seni ama ben klişe sevmiyorum "
Miran gülerek kıza baktı .
"O zaman seni çok konuştuğunda susturmak için  ne yapacağımı da biliyorsun yani öyle mi bayan klişe uzmanı ?"
Elvan bir anda boşta kalan elini ağzına kapattı.
Adam kızın bu yaptığına kahkahalarla gülmeye başladı .
"Gülme çok mu komik ?"
"Komik hemde çok ama bir o kadar da tatlı " deyip kıza doğru bir adım daha yaklaşıp aralarındaki mesafeyi sıfıra indirdi sonrasında beline sarılıp alnından öptü.
"Seninle evli olmak eğlenceli olacak artık buna eminim "deyip yanağından öpünce Elvan adamın ayağına tüm gücüyle bastı.
"Sana öyle şeyler yaparım ki gülemeyecek hale gelirsin  "

"Ya ben Elvan hanım bende sana öyle şeyler yaparsam hiç düşündün mü ?"

Elvan kahverengi gözlerini büyüterek adama baktı.
"Ne ne yapacakmışsın ?"
"Onuda sen bul klişe uzmanı sonuçta evli çiftler  hep yapar " dedi.
Kızın ayağının altından kendini kurtarıp göz kıptı.
"Hadi acıktım ben iniyorum  sende kendine gel o güzel ağzını kapa sinek falan girmesin aşağı gel "deyip odadan gülerek çıktı.

Elvan adam odadan çıkınca demek istediğini ancak anladı .
"Terbiyesiz manyak göstereceğim ben sana klişeyi "
Kendi kendine  söylenerek odadan çıktı .

Aşağı avluya inince Yasemin karşısına çıktı kolundan tutup küçük salona kızı adeta iterek soktu.
"Yasemin abla ne oluyor ?"
"Asıl ne oluyor sen anlat bakalım küçük gelin Miran ile aranızda neler oluyor ?Miran niye bu kadar mutlu ? Kız adam sanki mecnun olmuşta Leylasına kavuşmuş gibi sırıtıyor bilmesem yani sana yıllardır aşık diyeceğim "

"Bir şey olduğu yok eğleniyor benimle kendince işte ."
"O ne demek öyle ?"
"Evliyiz abla hem abim arkadaşı  hemde işin içinde kardeşi var ne yapsın Gülnihal'de Ömer ile nişanlanınca kaderine razı oldu ."
"Elvan saf mısın sen adam gözlerinin içine bakıyor "
"Abla kaç yıllık evlisin söyletme bana şimdi böyle şeyler erkek yani ne yapsın elinde ben varım ondan "deyip başını eğdi.
"Öyle değil Elvan hanım kaç yıllık evliyim aşkıda bilirim sevdayı da "
"Ben acıktım aşık Yasemin hanım yemekte ne vardı ?"
"Ooo neler yoktu ki hadi gel benimde midem kazındı bir şeyler yiyelim " 
"Sen rejimde değil miydin ya bu saatte yemek mi yiyeceksin ?"
"Elvan kaşınma küçük eltim yoksa öyle utandırırım ki odandan bir hafta çıkamazsın "
Elvan kızararak önden yürümeye başladı .
Yasemin ise kıkır kıkır gülüyordu.

'Ateş bacayı sarmış belli ama bacanın çıkan yangından şimdilik haberi yok ' kendi kendine gülümseyerek kızın peşinden aşağıya indi .
Miran yemeğini yemiş abileri ile çay içiyordu.
Karısı ve yengesinin mutfağa girdiğini görünce elindeki çayı kafasına dikti.
Ziyşan ayaklanıp adamın elinden boşalan bardağı alacakken Miran engel oldu .
"Sağol yenge ben kendim alırım " deyip ayaklandı.
Mithat ve Celil kardeşlerinin arkasından gülerek bakarken Ziyşan bu durumdan hiç memnun değildi .

"Anlat bakalım Elvan hanım neler oldu niye gittin niye geldin ?"
"Bilmiyorum ki kafam karışık abla ne yapacağım bilmiyorum .Bir yanım kocan o senin izin ver mutlu olun diyor .Diğer yanım o Gülnihal'i seviyor hepte onu sevecek sana sadece razı oldu hiç bir zaman sevmeyecek diyor ."

"Peki sevmesi bu kadar önemli mi  ?Sonuçta görücü usülü ile evlenen bir ton insan var .Her evlilik aşk ile yapılmıyor sizinkinde de aşk olmasa olmaz mı ?"

Elvan başını eğdi söylecek söz bulamadı .
Evet Mardin'de evlilikler aşk evliliği değildi.
Zaten aşkın bir ömrü vardı değil mi ?
Aşk ile başlayan evlilikler bile bitiyorken Elvan buna rağmen sevilmek istiyordu çünkü aptal kalbi kocasını çoktan sevmeye alışmaya onun için atmaya başlamıştı.
Elvan seviyorsa Miran'da sevmeliydi hemde çok sevmeliydi .
"Ben sevilmek istiyorum abla "
"Sen sevilmek isteseydin İbrahim ile olurdun küçük eltim sen Miran tarafından sevilmek istiyorsun çünkü kalbin onu sevdi aşkına sadece karşılık istiyorsun "

Elvan kadının sözleri ile susup başını eğdi.
Miran ise elindeki bardağı ne yapacağını şaşırıp gerisin geriye döndü odasına çıkarken mutfağa doğru giden Ziyşan'a konuşmadan verdi.

Odaya girince duyduklarını anlamaya çalıştı tekrar düşündü.
"O da benim gibi sevilmek istiyor o zaman o da benim gibi seviyor mu beni ? Of bu nasıl bir çıkmaz "deyip kendini yatağa bıraktı.

Ziyşan Miran'ın eline bardağı o şekilde vermesine sinir oldu.
Bu evde herkesten sonra gelmeye dayanamıyordu.
Celil ve Yasemin büyük oldukları için saygı görüyorlardı .
Miran ağa olduğu için saygı görüyordu iki günlük Elvan bile daha kıymetliydi ama kimse Ziyşan'a saygı duymuyor sevmiyordu.
 
Mutfağa sinirle girip bardağı tezgaha adeta vurarak bıraktı.
"Ziyşan hayırdır bu ne sinir Mithat abi ile mi bir sorun var ?"
"Sana ne Yasemin her şeye herkese karışmak zorunda mısın ?"
"Anladım sana yine gelmişler Elvan hadi biz çıkalım "
"Aklınızca ikiniz bir olup beni dışlıyorsunuz ama umrumda bile değilisiniz ."
Yasemin ve Elvan sinirle giden eltilerinin arkasından baktılar .
"Yine gör ki neyi kıskandı manyak  Allah Mithat'a sabır versin ?"

İkiside vedalaşıp kendi odalarına çıktılar.
Elvan yatakta yatan kocasına baktı pijamalarını alıp banyoya girdi.
Üzerini değiştirince dolaptan nevresim ve yastık çıkarıp koltuğun üzerine bıraktı.
Bir süre kocasının nefes alışverişini dinledi .
Sonra gülümsedi ve ayağa kalkıp yatağa Miran'ın yanına yattı.
Başını adamın göğsüne koyup sarıldı.
Miran karısının kollarının kendini sarmasına gülümseyerek başını öptü o da sımsıkı sarıldı.

Çalı Dikeni ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin