27.Bölüm

35.7K 2K 54
                                    

Hazar konağının önüne gelince Miran arabayı durdurup yanında oturan ,parmakları ile oynayan kıza baktı.
Elvan'da bakışlarını  adama kaldırınca bir kaç saniye birbirlerinin gözlerinde nefes aldılar.
"Ne diyeceğiz şimdi ?"
"Hiç bir şey söylemek zorunda değiliz .Sen benim karımsın kimseden çekinmene korkmana gerek yok "

Elvan adamın sözlerine gözlerini devirerek karşılık verdi.
"Ne yapmaya çalıştığını bir anlasam Miran ağa bir anlasam amacın ne senin ?"
Söylenerek  arabadan indi arabanın arkasına valizleri almak için bagajı açınca Miran kızın yanına gelip elinden tuttu.
"Hadi içeri girelim çocuklar çıkarır kurt gibi acıktım sen acıkmadın mı ? Gerçi sen her an her durumda aç sayılırsın daha doydum dediğini hiç duymadım "

Elvan adamın sımsıkı tuttuğu elini kurtarmaya çalışsa da başarılı olamayınca sinirli gözlerini Miran'a dikti.
"Sen benim yediğim yemekleri lokmalarımı mı sayıyorsun ?"
"Evet ocağıma şimdiden incir ağacı diktin birde hamile falan olup aşersen ne yaparım hiç bilmiyorum "deyip kızı önden konağa soktu.
İkiside adamın son sözleri ile sustular.
Miran bunu bu kadar kolay dile getirdiği için kendine şaşırırken ,Elvan adamın umursamadan söylediğini düşünsede kalbinin atışını midesinde hissediyordu.
Konağa el ele girince herkes işini bırakmış neşeyle ikisine bakıyorlardı.
Yasemin günlerdir görmediği arkadaşını özlemişti .
Döndüğünde onun gittiğini öğrendiğinde üzülmüştü  ama şimdi tam karşısında Miran'ın yanında duruyordu.
İkisine hayran hayran bakıp gülümsedi ilk günden beri yakıştırdığı çift  sonunda birbirlerine adım atmıştı.
"Hoşgeldin eltim ben gidince evden kaçmışsın bakıyorum sende katıldın rekabete "
"Şey abla ben "
"Benden sonra eltilerim gaza gelip evden uçmuşlar "deyip işi şakaya vurdu .
Ayşe hanım ,karısının her mimiğini izleyen elini hala bırakmayan oğluna gülerek baktı.
Eninde sonunda bu ateşe düşeceğini biliyordu ama Miran'ın bakışlarındaki hasreti görünce anlamadı.
'Neyse çıkar kokusu yakında '
Söylenerek oğlu ve gelinin yanlarına yürüdü .
Elvan kocasının elinden kurtulup hızlı bir kaç adımla Ayşe hanıma sıkı sıkı sarıldı.
Öz annesinin vermediği şefkati sevgiyi vermişti . Yanında duran elini tutan adamla attıkları adımları bile ona borçluydu.
"Teşekkür ederim annem iyi ki varsın ."
"Ben ne yaptım ki güzel kızım ?"
"Biz Miran ile denemeye karar verdik anne "deyip kadına tekrar sarıldı.
Ayşe hanım duydukları ile hem gülümsüyor hemde gözyaşı döküyordu.
"İnşallah her şey sizin için güzel olur evlatlarım "deyip Miran'a da sarıldı.
Salonda bir süre hep birlikte oturdular .Ziyşan gittiğini duyup sevindiği eltisini görünce  soğuk bir şekilde hoşgeldin deyip yerine oturdu.
Miran artık yengesinin nefretini biliyordu sebebini henüz çözemesede Elvan masumdu ve Ziyşan  vazgeçecek nefretini öldürecek gibi görünmüyordu.

"Ben odamdayım biraz dinleneyim  size iyi oturmalar  hanımlar " dedi.
Elvan kocasının arkasından ayağa kalkıp gidişini izledi .
Ona gel dememişti bir adımda atmıyordu şimdi ne olacak diye düşünüp tedirgin oldu .
"Eee anlat bakalım Elvan hanım bizim kükreyen aslanı nasıl bu hale getirdin ?"

Elvan eltisi Yasemin'in gülerek sorduğu sorun ile kendine geldi.
"Şey biz "
"Zorlama benim güzel kızımı Yasemin "
"Anne görmedin mi Miran bu küçük kıza nasıl bakıyor ? Ne ara bu böyle aşık oldu ?"deyince Elvan kocaman açtığı gözlerle eltisine baktı .
"Bende farkettim hayırlısı bakalım çıkar bu da ortaya "
Elvan kadınların sözleri ile kalbine dolan umutla tebessüm etti .
Salondan çıkınca Ziyşan peşine takıldı kızın kolundan tutup bir köşeye çekti.
"Ne oldu Ziyşan abla ?"
"Bana bu masum kız ayakları sökmez haberin olsun .Miran sana değil Gülnihal'e aşık ,sen onun mecburiyetsin adamı üzme artık aşkını  kaybetti bari huzuru yerinde olsun "

Elvan hiç bir şey söylemeden karşısındaki kadına acıyarak baktı.
Sonunda dilindeki zehiri çıkarmıştı kız bunu zaten bekliyordu .
Derin bir nefes alıp kolunu Ziyşan'dan kurtardı .
"Miran benim kocam ve sen benim kocam ile nasıl anlaştığımıza karışamazsın .İsterse kalbinde Gülnihal olsun isterse bir başkası  bu seni hiç alakadar etmez! Sakın Ziyşan sakın sana abla dediğime beni pişman etme .Ben senin söylediklerine susup oturacak biri değilim ! "deyip sinirle kadının yanından ayrıldı .
Odaya girince yatakta uzanan kocasına bakıp kapıyı sert bir şekilde kapatıp banyoya girdi.
Aynada sinirden kızarmış boynuna su çarptı .
'O senin kocan sadece senin kocan Gülnihal onu hakketseydi Ömer'i hayatına hiç sokmazdı '
'Miran'ı haketmiyor sakın vazgeçme ' diye kendi kendine söylenerek odaya tekrar girdi.
Koltuğa oturup derin bir iç çekti sırtı dönük yatan kocasını izlemedi.

Miran kızın kapıyı sert kapatışıyla uyanmış neden dikenlerini çıkardığını anlamamıştı .
Yatakta yan dönüp yüzünü Elvan'a kaldırdı.
"Ne oldu ne bu sinir ?"
"Olmadı bir şey "
"Olmuş işte söyle ne oldu ?"
"Olmadı diyorsam olmamıştır Miran zorlama " deyip koltuğa uzanınca adam hırsla yataktan kalktı .
Elvan daha ne olduğunu anlayamadan kendini adamın kollarında yatakta buldu .
"Ne yapıyorsun ?"
"Karımı yatağına taşıdım ve sinirinin sebebini öğrenmek istiyorum "
"Biz aynı yatakta yatamayız çok erken bekleyeceğim demiştin "
"Neden dikenlerini çıkardığını söylersen yine beklerim "deyip kızı kollarının arasına alıp göğsüne çekti.
O an Elvan kendini o kadar huzurlu hissetti ki gözünden akan yaşlar adamın gömleğini ıslatsada başını oradan kaldırmadan ağladı .
Miran kollarına sığınan karısını daha çok kendine bastırıp sarıldı saçlarının kokusunu içine çekip öptü .
"Ne oldu Elvan iyiydik iki saatte ne değişti neden ağlıyorsun  ?"

Elvan parmağını kocasının dudaklarına değdirip susmasını istedi .
Adamın göğsüne iyice yerleşti kalp atışlarını dinleyerek kendini huzura  bıraktı .
"Tamam susalım ama kollarımdan çıkamazsın "deyip saçlarını öptü.

Elvan zaten olduğu yerden memnundu adama dahada sokulunca Miran gülümsedi.

Leyla yatağında tavana bakıyordu .
Abisinin attığı dayaktan sonra vücudunun her yanı sızlıyordu ama en çok ağrıyan yeri kalbiydi.
İbrahim duymuştu kızın sesini ama merak edip gelmemiş abisinden kurtamamıştı.
İşte bu daha çok canını yaktı.
O an anladı belkide Gülnihal ve annem haklıydı erkekler sevmeyi bilmiyordu.
Sevildiklerinin kıymetini de bilmiyorlardı onlar için aşk aldığı zevkle bitiyordu.
O an karar verdi 'madem benim aşkımın kimsenin gözünden kıymeti yok artık benim için hiç birinizin gözümde kıymetiniz yok '
'Öyle bir Leyla olacağım ki en zengin kimse karısı olmayı başaracağım 'diyerek iç çekti.
Banyoya girip elini yüzünü yıkadı telefonun sesi ile çıktı.
"Alo "
"Leyla sana ihtiyacım var nolur bana yardım et "
"Ne oldu Gülnihal niye ağlıyorsun ?"
"Ömer beni ortada bıraktı ben ben ne yapacağım bilmiyorum "
"Tamam ağlama bir çaresini buluruz ağlama hadi çık bana gel "deyip telefonu kapattı.

Aklına gelen ile makyaj masasına oturdu.
Gülnihal'ın başına gelenler ile bir kez daha anladı.
Kadınları zor durumda bırakmak çaresiz kolu kanadını kırmak bu kadar kolaydı.
Gülnihal ki aklı ile yıllarca kaç adamı parmağında oynatmıştı ama o bile başarılı olamamıştı.
Eline telefonunu alıp Ömer'i aradı.

"Alo "
"Merhaba Ömer ben Gülnihal'in arkadaşı Leyla "
"Ne istiyorsun benden eğer Gülnihal arattıyorsa "
"Kapatma sakın senin için iyi olmaz Ömer Boran "
"Sen beni tehdit mi ediyorsun lan ?"
"Aynen öyle Gülnihal'e yaptıkların ortaya çıkarsa onunla evlenmek zorunda kalırsın sende başına geleceği biliyorsun "
"Ne istiyorsun Leyla ?"
"Ağa karısı olmak istiyorum ve tanıdığım tek bekar ağa sensin " dedi .

Çalı Dikeni ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin