Final part 1

32.8K 1.7K 43
                                    

Elvan , aynanın karşısına geçip saçlarını düzeltirken makyaj masasındaki parfümünü gülerek eline aldı.
Banyoya girmeden kıyafetini hazırlayan Miran'ın ceketine bakarak tebessüm etti.
"Baba biz gibi koksun , anne böyle şişkoyken kimse yanına yaklaşamasın" kendi kendine konuşarak   çıkan karnını okşadı.
Eline aldığı parfüm şişesini kocasının kıyafetine sıkarken de pek neşeliydi kıkır kıkır gülüyordu.
Miran ise suyu kapatmış kurulanıyordu ,karısının oyunbaz gülüşünü her zaman tanıyan adam gözlerini devirerek başına geleceği merak ederek  odaya girdi.

Elvan, adamın   banyo kapısında belinde havlu ile duruşuna kaslarına oradan damlayan sulara bakıp iç çekip hayran hayran bakarken parfüm şişesi ayaklarının dibine pat diye düştü.

Miran karısının kendisine ağzı açık hayran bakışlarına yeniden aşık olup heyecanını kalbinde hissetti.
Yüzünde kocaman gülümseme ile bir kaç adımda Elvan'ın yanına gelip alnından,  saçlarından en son dudağından uzun bir öpücük aldı.
Alnını alnına yaslayıp nefes nefese fısıldadı.
"Çok güzel olmuşsun  ,Elvan'ım bahar dikenim  nefes al "deyip yanağı ile dudağı arasında bir yeri öpünce karısı bir iç çekti ki adamın içi daha da mutlulukla doldu.
Karısının kendine verdiği tepkiler hala ilk günki gibiydi ve bu durum adamı acayip eğlendiriyordu.
Elvan'ı biraz daha köşeye sıkıştırınca kızın kolları adamın belini sardı.
İkisi de hiç beklemedikleri anda birbirlerinin  dudaklarına yeniden uzandılar.
Miran hasret kalmış gibi doya doya karısının nefesini içerken Elvan adamın kollarında pelte olmuştu.
Birbirlerininden ayrıldıklarında yüzlerinde kocaman bir gülümse ile birlikte mutluluk ve huzur vardı.

"Sen üzerini giyin ben gitsem yani aşağıda beklesem daha iyi olacak yani of olur ."
heyecanla konuşarak daha doğrusu kaçarak odadan çıktı.
Miran 'da içindeki heyecanla kıyafetlerini gülümseyerek eline alıp kokladı.
"Şu parfümü değiştirsek iyi olacak . Biraz daha sert bir parfüm alayım ne de olsa birlikte kullanıyoruz." kendi kendine söylenerek giyinmeye başladı.

Aşağı avluya inince yine bir şeyler yiyen yerken dünya ile bağlantısını koparan karısının görüntüsü  ile gülmeye başladı.
Elvan beş aylık hamileydi ve bu geçen zaman da  tam on beş kilo almıştı. Doktoru dikkat etmesini söylemesine rağmen genç kadın yemeyi o kadar çok seviyordu ki ,artık hiç doymadığını hissediyordu. 
Karşısında kendisine gülerek bakan Miran'a gözleri dolarak bakmaya karşılık verdi.

Adam karısının neden gözlerinin dolduğunu merak edip yanına gelince Elvan önündeki çikolatalı pastaya çatalını adeta sinirle daldırdı.
Ayşe ve Ziyşan kızın bu hallerine iyiden iyiye gülerken Miran karısının düşen yüzününde sinirininde farkındaydı.
"Elvan ne oldu güzelim bir sorun mu var ?"
"Evet çok büyük bir sorunumuz var !
Miran ama sen sen çok yakışıklı olmuşsun yoksa beni aldatıyor musun !
Niye böyle giyindin ki sen ? Hayır kime bu süs püs anlamadım ki !"

Miran dahil herkes adamın her zamanki kıyafetine bakarken Elvan gözlerinde akmayı bekleyen yaşları serbest bıraktı.

"Ben niye bu kadar çok yiyorum ya ! Şu halime bak duba gibi oldum. Diyar nerdeyse doğum yapacak ben ondan daha çok kilo aldım . Sen niye böyle yakışıklısın, ya başka kadınlar sana bakarsa ! Miran ya sen beni sevmekten vazgeçersen "diye kız ağlarken Yasemin ve Ziyşan Elvan'ın ağzı burnu pasta ağlayan ve hala yemeye devam eden haline kendilerini tutarak gülüyorlardı.

Miran karısına ne diyeceğini bilemez bir şekilde öylece bakakaldı.
Adam artık bu arada gidip  gelen krizlere alıştığı için geçmesini sabırla bekledi. 
Elvan'a sen her halinle güzelsin dese
" Çocuk mu kandırıyorsun  ben çok kilo aldım "
"nerem güzel şu halime bak "diye yaygarayı koparmışlığı vardı.
"Sen yüz kilo olsan bile seni severim dediğinde ise kız "Ya yüz kiloyu geçersem " diye ağlıyordu.

Adama bir keresin de ise tişört giydiği için sinirlenmiş
"Olmayan kol kaslarını mı göstermeye çalışıyorsun Miran sen ! " demişti .

Hamilelikte aldığı kilolar ve bitmeyen tükenmeyen iştahı ile Elvan adama evliliklerinin başındakinden daha çok eziyet yapıyor bile denilebilirdi.
Miran sevecen bir şekilde gülerek karısının yanına masaya geldi saçlarından öptü.
Elindeki çatalı alıp ayağa kaldırdı masadan peçete alıp Elvan'ın ağzını silerken bile aşk ile bakıyordu.
Ziyşan ve Yasemin bile susmuş hayran hayran karısı ile ilgilenen adamı romantik bir filmin en can alıcı sahnesini izler gibi izlediler.
Elvan kendisinin en  şirret haline bile seven ve katlanan kocasına sımsıkı sarıldı.
"Seni çok seviyorum çok ! Bizi sakın bırakma ..." ayağa kalkıp kollarını adamın   beline sarıldı.
Adam da yengelerine ve avluda ona bakan annesine gülümseyerek karısına sarıldı, saçlarını koklayarak öptü.
"Hadi güzelim doktor randevumuza gidelim . Oradan sonra seninle gitmek istediğim bir yer var ."
Elvan yüzünde kocaman gülümseme ile çocuk gibi kocasına bakmaya başladı.
Sanki biraz önce onun gözyaşları pıt pıt yere düşmemiş gibi gülümsedi,
"Nereye gideceğiz ki ?"
"Gidince görürsün artık . Ben alırken seni düşünerek aldım . "
Elvan kocasının kendisine ne alabileceğini  düşündü fakat bir türlü bulamadı.
Elinden sımsıkı tutan adamın peşinden huzur ve mutlulukla yürüdü.
"Sen benim için bir şey aldıysan kesin güzeldir." Dedi.

Çalı Dikeni ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin