24.Bölüm

39.5K 2K 29
                                    

Miran karşısındaki kıza bakıyordu yıllarca küçük dediği yasak dediği kıza yenilmenin siniri öfkesini değil mutluluğunu yaşıyordu.
'Elvan'a yenilmek aşka yenilmekti özgür olmakmış meğer '
Şimdi yıllar önce attığında kızdığı kalbinin sesini duyuyor fakat huzurlu mutluydu bu ses yaşadığını  hissettiriyordu.
Öyle mutluydu ki yüzündeki morluklara rağmen gülebiliyordu.
"Neye gülüyorsun sen ?"
"Halimize beni bu hale getirmek için o kadar çabaladın şimdi yaramı sen sarıyorsun  "
Elvan elleri altındaki adama yalancı sinirle konuştu.
"Ne varmış halimizde "adamın haline dayanamayıp  kıkırdadı.
"Bana gülüyorsun değil mi cadı ?Yakışıklı yüzüm ne hale geldi"
"Hafta sonuda arkadaşın düğünü var "
"Ee gidersin ne olacak yüzünle ne alakası var ayağın sağlam  "
"Olur mu ne güzel kızlar gelir karizmam çizildi suratım dağıldı resmen "deyince kız kaşlarını çatarak adama baktı.
"Sen Gülnihal'i unuttun mu ? "
"Elvan aslında o mesele "
"Özür dilerim ben karışmak istemedim"
"Elvan lütfen "
"Ben seninle geleceğim ama açıklama yapma kızamam ki seviyorsun diye ne hakkım var "
Adamın söz söylemezine izin vermeden banyoya girdi.
Miran'da daha sonra bir şey söylemedi geliyordu ya onunla zamanla konuşur anlatırım derdimi diye düşündü.
Elvan ise aynanın karşısında kendine kızıyordu.
"Unutma sakın seni sevmeyeceğini başka bir kadını sevdiğini unutup çocukluk hayallerine dönme "diyerek yüzüne iki eliyle yavaşça tokat attı.
"Kendine gel kapılma adamın kara gözlerine dalma sakın derinlere"
Söylenerek banyodan çıkınca Miran'ın uyuduğunu görünce engel olamayıp gülümsedi.
Öyle masum görünüyordu ki mutlu olmak istedi sevmek sevilmek istedi.
Kendine gelerek bakışlarını adamdan çekip aşağıya salona indi.
"İyi mi abim Elvan ?"
"Yüzü biraz morardı ama iyi sayılır "
"Ben bir bakayım o zaman "
"Şey Diyar uyuyor şimdi sanırım yorgundu "deyip üçlü koltuğa geçip oturdu.
Devran kardeşindeki tuhaflığın farkındaydı ses etmedi kendisi ona anlatsın diye bekledi.
"İbrahim yaptı abi beni almaya gelmiş korkuyorum abi onu istemiyorum ."
Devran kardeşinden duyduğu sözlerle kalkıp yanına gitti .
"Seni kimse ona vermez bak Miran'da vermedi "deyince kız derin bir nefes aldı.
Kendi kendine konuşuyormuş gibi tekrar etti ."Vermedi vermem seni dedi .Ben onunla gitsem daha iyi olur değil mi ?"
"Sonuçta artık Gülnihal ile olmasının mümkünatı yok .Belki "deyip yutkundu .
Devran kardeşinin böyle olumlu düşünmesi ile mutlu oldu .
Diyar ise hevesle Elvan'ın yanına geçip oturdu.
"Bence abimle sen hep çok yakışıyordun şu an bunun için çok mutluyum yengecim "deyip gülmeye başladı.
Devran karısının çocuksu sevincine kardeşinin masum ve şaşkın haline bakıp gülümsedi onları baş başa bırakıp odaya Miran'ın yanına çıktı.
"Uyumadığını biliyorum ağa bozuntusu sen gündüzleri uyuyamazsın "deyip adamın koluna vurdu ama Miran gerçekten uyuyordu.

Devran şaşkınlıkla adama bakarken Miran Elvan'ın yastığına daha sıkı sarıldı.
"Nasıl göremedim bilmiyorum kendi acımdan senin çektiğin aşk acısını göremedim affet "deyip odadan çıktı.

Kızlar mutfağa girmiş yemek hazırlığı yaparken Devran karısının gülen yüzünü seyrediyordu.
'Miran ve Elvan birbirinin hep kaderiydi ama onları bir araya getiren vesile biz olduk küçük karım '
'İyi ki girdin hayatıma 'diye içinden söylenirken Elvan abisinin aşk dolu bakışlarına gülüyordu.
Aklına gelen Miran'ın da bir gün ona böyle bakma ihtimali ile heyecanlanıp parmağını kesti.
"Ayy "
"Elvan iyi misin ?"
"Sen yapar mısın yenge elimi kestim "deyip acısına rağmen gülerek odaya çıktı.
Diyar kendisine yenge diyerek giden kıza umutla baktı.
"Bir an önce abime aşık olsun istiyorum "
"Ben sana hemen tutuldum oysa ama Elvan bayağı dişli çıktı "
"Elvan değil küçük karım senin abin çok dişli çıktı "deyip beline arkasından sarıldı.

Elvan banyoya girip elindeki kanı temizledi üzerine yara bandı yapıştırdı.
Miran hala uyuyordu karşısındaki koltuğa oturup adamın yüzünü imcelemeye başladı.

7 sene önce 
Elvan okuldan çıkmış tek başına yürüyordu.
Bütün lisenin peşinde olduğu güzel  bir kızdı ama onun gözü abisinin arkadaşı Miran ağadan başkasını görmüyordu.
Abisinin aldığı parfümü adamın seçtiğini öğrendiği günden beri içi içine sığmıyordu.
Köşeyi dönünce karşısına okuldan iki delikanlı çıktı.
"Merhaba Elvan ben Ömer  "
"Tanıyorum seni bir şey mi oldu Ömer abi ?"
"Bana abi deme Elvan ben seni seviyorum "
"Ama " deyip donup kaldı tek kelime dahi edemedi .
Arkasına bakmadan yürüyüp gitmek istedi .
Ömer peşini bırakmayınca Elvan sinirle bağırdı .
"Bırak peşimi  nolur ben sevmiyorum seni "

Ömer duyduğu sözlerle yıkılırken kız koşmaya başladı.
Önünden giden araba bir anda durunca Elvan gözyaşlarını silerek  arabadan inen adama baktı.
"Ufaklık niye ağlıyorsun sen ?"
"Ben ben korktum Miran ab ?"deyip koşup adama sarıldı .

Miran kollarında tuttuğu çiçek kokan kızı dahada sardı.
İkiside sanki kavuşmuşlar gibi öylece birbirlerine sarılı bir süre kaldılar.
Sanki zaman durmuş herkes yok olmuş bir tek Miran ve Elvan kalmıştı .
Onları izleyen Ömer ve İbrahim ise hallerine bakıp sinirlendiler.
Ömer kendi kendine yemin etti senin sevdiğinide ben elinden alacağım Miran ağa dedi.
İbrahim ise konağa gidip amcasına kızının peşinde erkekler geziyor amca sahip çık deyince Recep ağa İbrahim'e kurban etti .

Elvan ise yaşadığı hayal kırıklığı ile arkadaşı Gülnihal'in de yıllarca Miran'a olan aşkı ile unuttu gömdü hayranlığını kimsenin bilmediği kalbine .

Elvan kalbinin üstüne elini koydu .
"Sevmek istemiyorum sakın sevme yasak o bana .Ona ilk koştuğum gün hayatım mahvoldu nolur sakın sevme bu sefer dayanamam  " diye söylenerek koltuğa uzandı .

Akşam yemeğinde Elvan düşünceli ve sessizdi.
   Miran uyumadan önce gülüşünü gördüğü kıza ne olduğunu merak etti bütün yemek boyunca bakışlarını Elvan'dan çekmedi.
Devran ve Diyar ise bir Miran'a bir Elvan'a bakıyorlardı.

Devran karısını bakışları ile masadan kalkmasını sağladı.
"Noldu bir şey mi oldu ?"
"Bende sana soracaktım Elvan'a bir şey mi oldu yüzü yine gülmüyor "
"Bilmem elini kesmeden önce iyiydi aslında "
"Neyse bırakalım baş başa kalsınlar hadi bizde odamıza gidelim bugün bu evde son gecemiz tadını çıkaralım "deyip sevdiği kızı kucağına alıp odasına götürdü.

Miran masayı toplayan kıza bakmaya devam etti.
"Neyin var senin ?"
"Hiç "
"Yatmadan önce gayet iyiydin ben uyurken ne oldu ?"
"Hiç bir şey olmadı çay içer misin ?"
"Yaparsan içerim "
"Yaparım "deyip ocağın yanına gitti.

Miran bulaşıkları dizen kızın yanına mutfağa girip masaya oturdu.

"Hadi anlat ne oldu ?"
"Bir şey olmadı sen uyuduktan sonra elimi kestim sadece başkada bir şey yok" dediği an adam yanına çoktan gelmişti.
"Ne nasıl kestin bakayım"deyip kızın elini tuttu.
Elvan parmaklarını saran sıcak parmaklarla heyecanlanıp derin bir nefes aldı.
"Yara bandı  yapıştırdım önemli bir şey değil  senin yaraların yanında benimki devede kulak " deyip elini çekmeye bu büyüden çıkmaya çalıştı.
Miran kızın elini bırakmadan parmağına bakıyordu.
Kendisi için endişelenen adama dalgın dalgın bakıyor kalbinin sesini duymamaya çalışıyordu.
Miran kızın burnuna dolan kokusunu içine çekti.
"Neden yıllardır parfümünü değiştirmiyorsun ?"
"Ne ?"
"Bu kokuyu hatırlıyorum " deyip kızı kollarına alıp sarıldı.
"Ne yapıyorsun ?"
"Karıma sarılıyorum uslu dur" deyip saçlarını okşadı.
"O parfümü sana ben almıştım abinin işi vardı sınavım olacağını ,kıyafetlerime sıkacağını bilseydim  bunu seçmezdim "deyip gülümsedi.
Elvan adamın bunu hatırlamasına öyle sevindi ki kendisi sarılamasa da iyice sokuldu kendini bıraktı  .
"Elvan "
"Hı"
"Aile olalım mı sadece sen ve ben ilerde çocuklarımız "
"Ama sen Gülnihal'i seviyorsun ?"
"Unuturum seni severim belki sende seversin "
" Olur mu mühür gözlü kız ?"

Elvan hiç bir şey söylemeden adamın beline o da  kollarını sardı.
Miran kızın küçük ellerini belinde hissedince gülümseyip saçlarını kokladı.
Tam almından öpeceği anda ocakta ki çay suyunun taşması ile adamın kollarından çıktı  koşarak  suyun altını kapattı.
"Çay içeriz değil mi ?"
Miran gözlerindeki umutla aşkla  kıza bakıp iç çekti.
"İçeriz" dedi.

Çalı Dikeni ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin