Yıllar önce
Hasan ağa sevdiği beş çocuk sahibi olduğu kadını Zahide'sini kaybedince evlatları ile bile tam olarak ilgilenemez oldu.
Celil , Mithat, Miran ,Emre ve kundaktaki küçük Diyar ...
Oğulları analarının yüzünü kokusunu bilsede adam Diyar'ın anne sevgisinden mahrum kalmasına kabul edemiyordu.Karısının kırkı çıkmadan , annesi ve babası gittikleri bir düğünde gördükleri Ayşe'yi babasının kendinden 30 yaş büyük adama vermesine kıyamamış kızı kendi konaklarına getirmişlerdi.
Başta amaçları sadece yardım etmek olan çift kızın güzelliği ve masumluğuyla Diyar'a anne olacağını , Hasan'a ikinci bahar yaşatacağını düşündüler.
Ayşe üstü başı perişan geldiği konakta dört çocuk tarafından da hemen kabul edilmemişti .
Diyar ise kucağına aldığı an susar kokusunu arar olmuştu.
Hasan ağa , anne ve babasına bu kızı istemediğini söylese de yaşlılar artık bunun mümkün olmadığını bu kızın bu eve gelin geldiğini adama zorla kabul ettirmeye çalışmışlardı.Adam kızın yüzüne bile bakmazken Ayşe bu duruma hiç üzülüp içerlemedi .
O yaşlı adamın koynuna girmemişti ya ona yeterdi.
Diyar'ın odasında altı ay kalan kızı kaynanası artık yeter yası vardı oğlumun sustum olmaz böyle !
Sende alış diye bekledim ama ayrı gayrı yattığınız sürece sen bu çocuklara bakıcı olmaktan başka bir şey olamazsın deyip kızı zorla adamın odasına göndermişti.Geçen zamanda Diyar paytak paytak yürürken Ayşe çocukların ikisi ile arkadaş olmayı başarmıştı.
Miran ve Emre ona Ayşe deyip adıyla seslense bile kadının hoşuna gitmiş çocukların ona karşı adımlarını sevgi ile beklemişti.
Kocası Hasan ağa ile ise durumlar pek iyi gitmiyordu.
Tam iki sene bir adamın karısı olup eli eline ,gözü gözüne aynı yatakta yattığın halde değmez miydi ?Öyle olmuştu adam kıza dönüp bakmamıştı.
Bir gün Miran kıza anne deyince Hasan ağa çocuklarına ana olan kıza ilk kez gülümsemişti.
Genç kız adamın yüzünde gördüğü gülümseme ile umut etti.
Çocuklarla arasındaki bağı kurmak için yaptığı gibi adamla aralarına sevgi tohumları ekti.Zamana bırakıp mutluluk biçeceği günleri bekledi.
Hasan ağa kucağında kızı ile kendisine doğru gelen Ayşe'nin gözlerinin en derinine bakıp derin bir iç çekti.
Kız öyle güzel öyle masumdu ki adam artık istemese bile kendini onu düşünürken buluyordu.
Beş çocuğuna öyle bir ana olmuştu ki adam nereye başını çevirse sanki her yerdeydi de bir tek kendisine dönüp bakmıyordu.
Bir gün davet edildikleri düğüne gidecekleri gün Ayşe giydiği pudra elbise ile adamın karşısına çıkınca Hasan ağa ilk kez kıskandığını hissetti.
Kızın kucağındaki bebeği hiçmetli kıza verip karısını odaya çağırdı.
"Buyur ağam bir kusurum mu oldu ?"
"Evet "
"Affet ağam bilerek yapmamışım yaptıysamda hata değildir ."
Hasan kızın her zaman bu mağrur duruşuna ağzı açık bir şekilde hayran kalıyordu.
"Haklısın demek ? Ayşe bu elbise bir hanımağa için fazla .." deyip sustu.
Bu kızı ne zaman hanımağa görür olmuştu.
"O elbiseyi çıkar , beni temsil ediyorsun her yerin meydan da !" Diye sinirle odadan çıktı . Bu sinir kanına kıskançlık koyan genç güzel Ayşe'ye miydi ?
Yoksa onu neden kıskandığını anlamayan birde sen hanımağasın diyen kendine miydi ?
Adam uzun süre bu ikilemde kalıp karısı olan kızın çocukları ile bazen anne ,bazen bir abla ,bazen de arkadaş oluşunu uzaktan izledi.
Bir gün avluda çocuklarla top oynayan karısını görünce Hasan ağa sinirle bağırdı.
"Ayşe odaya gel !"
"Buyur ağam ,yine ne hata ettim ?"
"Ben seni hep hata ettiğinde mi çağırıyorum?" Diye sorunca kızın üst dudağı yukarı kalktı.
"Bana mı gülüyorsun sen ?"
"Estafurullah ağam benim ne haddime !"
"Ayşe neden sen benimle böyle konuşunca benimle alay ediyorsun hissine kapılıyorum ? "
Kızın üstüne doğru adımlar attıkça Ayşe'nin o mangal yüreğinin ateşi söndü .
"Sana öyle geliyordur ağam " diyen kızın nefesi adamın yüzüne vurunca ikiside iç çekti.
"Ben kimim Ayşe!"
Genç kız adama gözlerinini devirerek baktı.
İlla duyacak ağa olduğunu !
"Ağasın !"
"Başka kimim ?"
"Anlamadım ağam ?"
"Senin kocanım kadın ,kocan bildin mi ?"
Genç kız başını sağ sola salladı.
"Peki Ayşe Celil kaç yaşında ?"
"Ondört oldu bu yaz ."
"Benim en büyük çocuğum ondörtse bende bayağı büyüğümdür değil mi ?"
"Kırk var mısın ağam ?" Diyen kıza adam şaşkınlıkla baktı.
"Yok ben anladım anam seni bana genç yaşta delirt diye getirdi! "
"Estafurullah ağam ! " diyen fakat yüzünde hain bir gülümseme olan kıza adam kaşlarını kaldırdı.
"Söyle söyle ne diyeceksin ?"
"Boşver ağam kızacaksın ."
"Ayşe söyle ne diyecektin !" Sinirle kıza bir adım daha atınca aralarında ki mesafe iyice kapandı."Ayşe ?"
"Buyur ağam ."
"Ben sana göre yaşlı mıyım ?"
"Ben yirmi üç oldum sen kaç yaşındaydın ki ağam gerçekten kırk var mısın ?" Diyince Hasan ağa derin bir nefes alıp kızın yüzüne üfledi.
"Çok küçükmüşsün be !"
"Ağam sen beni niye çağırmıştın "diye tam yerinde ve zamanında soruyu sordu.Ayşe biliyordu çünkü buraya çağırılma sebebi 'Sen çocuk musun ? Konakta çocuklarla top oynuyorsun !" Diye azar yiyecekti.
Hasan ağa karşısındaki kızın oyunbaz haliyle tuzağa düştüğünü anlayıp başını kızın boynuna gömdü.
"Sen benim karım olacak yaştasın Ayşe "deyip derin bir öpücük kondurduğunda genç kız titredi.O günden sonra aralarında kendilerinin bile adlandıramadığı şekilde bir yakınlık oluştu.
Ne Ayşe geri durdu ne de Hasan ağa kızın kendinden kaçmasına izin verdi.Evlilikleri her mana da gerçek olduğu halde Ayşe'nin çocuğu olmayınca adam kendisinin beş çocuğu olduğu halde bir gün ihmal etmeyip karısı için doktor doktor gezdi.
Fakat Ayşe nasıl bir çocukluk geçirdiyse o zamandan aldığı darbeler çocuklarının rahmine tutunup yaşamasına izin vermedi.O da evlatları bildiği Hasan ağanın çocuklarını sevdi.
Zaten Ayşe hep onların annesi olmuştu.
Tam otuz yıl yaşadığı konakta kadın aşkı da sevdayı da yalnızlığı da iyi bilirdi.Yanında oturan gelinlerine ve biricik kızı Diyar'a ve onların kucağında ki torunlarına bakıp iç çekti.
"Allah sizlere de bizim gibi aşk sevda nasip etsin . Biz Hasan ile otuz yıl yaşadık siz kırk yıl yaşayın." Dedi .
Ayşe hanım duygulandığı geçmişi ile geçen yıllarına kocasının ruhuna dualar etti.Odaya giren Elvan ile başını kaldırdı.
"Çok özledim onu ! Keşke bugünlerimizi de görseydi ."
Elvan kocasının arkasından ağlayan kadına gelip sımsıkı sarıldı.
"Eminim görüyordur anne !" Deyince kadın gözyaşları arasından gülümsedi.
Allah bana evlat nasip etmedi derdim ama sizlere bakınca pişman oluyorum."
Kapıda onu izleyen gelinlerine ve kızı Diyar'a gülümsedi.
Peşlerinden oğulları da gelince kadın yaşadığı hayata şükretti.Elvan yatak odaya girince kocasını kızı ve oğlu ile yatakta uyur buldu.
Hepsinin üzerine parfümünü sıkarak kıkırdayınca adam yataktan başını kaldırıp oyunbaz karısına gülümsedi.
"Yine mi senin kokun ?"
"Hı hı üzerinize mutluluk sıkıyorum" deyince karısının yanına gidip duvar ile arasına sıkıştırdı.
"Şu parfümü dava etsem piyasandan kaldırırlar mı ?"
"On beş sene olmuş bence kaldırmazlar ."deyince Miran Elvan'ın dudaklarından öptü.
Başını çevirip yatakta yatan çocuklarına bakıp iç çekti.
"Hiç aklına gelir miydi Çalı Dikenim böyle bir aileye sahip olacağımız?"
"Seni sevdiğimi anladığım günden beri tek hayalimdi "
"Benimde tek hayalim sendin "
Alnını alnına yaslayıp kulağına fısıldadı.
"Bir çocuk daha yapsak olmaz mı ?"
"Miran üç çocuğumuz var zaten !"
"Babama yetişmem lazım ." Deyince Elvan kocasının ayağını ezdi.
"Senin canın sıkılıyor oyun mu istiyorsun dikenli gülüm ?" Diye gülerek sordu.
Elvan ise adamın gözlerinin içine yine hınzır hınzır gülümsedi.Son ...
NOT !! Leyla'nın ve diğer yarım kalanların hikayesini okumak isterseniz "Gel Sar Beni" adlı kurguda buluşalım🍒Miran ve Elvan hikayenin daha sonuna geldik...
Her hikayede birazcık daha büyüyüp yaşlandığımı hissediyorum ne olacak bu halim 🤔
Benim için çok farklı sevdiğim ve nasıl yazdığımı anlamadığım , hatta okurken zevk aldığım kendini yazdıran bir hikayem oldu.
Miran ve Elvan cidden kendini yazdıran bir çift oldu.
Hikaye başlangıçta Devran ve Diyar için yazılsada ben onları yazmak istedim .
Diyar ve Devran için ise burada bir son yazmadım .
Gel Sar Beni 'de birazcık daha şeyler yaşayacak Diyar azıcık hayatı öğrenecek ..Eh yeni hikayede görüşürüz demiyorum malum bende devam eden final bekleyen çok hikaye var onlara beklerim artık ..
Sağlıcakla kalın 🌸
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çalı Dikeni ✔️
General FictionMiran ağa öleceğini düşünürken bir karar verdi kardeşi Diyar'ı en yakın arkadaşına emanet etti . İnsan'ın öleceği gün alnına yazılıdır ve bizim şer gördüğümüz kazalar belki de hayıra vesile olur . Peki Miran'ın yaşadıkları ve verdiği karar sonucu ne...